Payidar!

Genelkurmay Başkanlığı, Cumhuriyet'in kuruluşunun 101'inci yıldönümü dolayısıyla kısa bir kutlama mesajı yayımlandı.

Mesajda, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bizlere Türkiye Cumhuriyeti'ni armağan eden Başkomutanımız, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Millî Mücadele kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." denildi.

Önceki Cumhuriyet bayramlarında, Genelkurmay Başkanı kendi imzası ile bir mesaj yayınlardı. Bu defa mesaj başkanlık adına yayınlandı. Mesaj kısa ve öz:

“Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."

Bilindiği gibi Atatürk kullandığı için “payidar” kelimesi, günümüze kadar yaşamıştır. Cümlenin gelişinden, payidarın anlamı da bellidir ama biz yine de hatırlatalım:

“Sonsuza dek yaşayacak olan, ölümsüz...”

Atatürk’ün bu kelimeyi nasıl ve ne zaman kullandığını da hatırlayalım:

Atatürk henüz bu soyadını almadan, 16 Haziran 1926 günü İzmir’de kendisine suikast düzenleyenler yakalanmıştır. Cumhurbaşkanı olarak yayınladığı mesajda şöyle demiştir: "Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan ilham alan prensiplerimizin, bir vücudun ortadan kaldırılması ile yok olacağını sananlar çok boş beyinli zavallılardır. Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Türk Milleti uygarlık yolunda duraksamadan yürümeye devam edecektir.”

***

Görüldüğü gibi Atatürk, kurucusu olduğu Cumhuriyetin, kendi vücudunun ortadan kaldırılmasıyla bir zarar görmeyeceğinden emin olmak şöyle dursun sonsuza dek yaşayacağını öngörmektedir. Türk Milleti’nin de karşısına hangi engel çıkarılırsa çıkarılsın, uygarlık yolunda duraksamadan yürümeye devam edeceğine inanmaktadır...

Genelkurmay Başkanlığı mesajında ise öncelikle Türk Milleti ve buna bağlı olarak da Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalacağı belirtilmektedir.

Cumhuriyet bir yönetim şeklidir, Türk Milleti ise insanlık tarihinde dönem dönem sarsılsa da hep var olmuştur...

Peki bugün tehdit altında olan sadece cumhuriyet midir yoksa cumhuriyeti yıkmayı hedef alanların asıl amacı Türk Milleti’ni yıkmak mıdır?

Asıl hedef Türk Milleti olduğuna göre, Genelkurmay Başkanlığı’nın mesajı çok yerindedir. Tabii mesaj yazılırken, bütün bu ayrıntılar düşünülmüş müdür onu bilemem ama sözün günümüz şartlarındaki anlamı budur!

***

Turgut Özal’ın “Türk dediğin nedir ki?” dediği yıllarda başlayan milletin varlığına yönelik saldırılar, Karen Fogg’un satılmış kalemlere yaptığı “Türk tarihinin hakkından gelmek lazım” çağrısıyla ve Wall Street Journal gazetesinde Hugo Pope’un, “Türkiye’de Türklük oranı yüzde 10’dur” diye bir iddiada bulunmasıyla, Türkiye’de bazı akademisyenler ve gazetecilerin bu yönde yalanları tekrarlamasına kadar dayandı...

Sonra da bu tür yalanlar üzerinden, konu, siyasete taşınarak “Anayasa’dan Türklüğü çıkaracağız, böylece herkes eşit vatandaş olacak” laflarına kadar vardı. Öyle ki el yükseltenler, işi Malazgirt’e, Çanakkale’ye ve sonunda devlete ortak çıkarmaya kadar taşıdı...

Zaten, ABD ve AB’nin dayatması da bunlardan ibaretti. Öyle ki CIA ajanı Graham Fuller’in “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” adlı kitabındaki öneriler iktidarın söylemi haline geldi. Graham Fuller ve Paul Henze, 1980'li yıllardan itibaren, "Atatürkçülük ölmüştür. Ulus devletler dönemi bitmiştir. Türkiye, Osmanlı gibi çok kültürlü, çok dinli ve çok ırklı bir yapıyı benimsemelidir. Bunun için en iyi yol Ilımlı İslam'dır. Etnik kimlikler kendilerini ifade edebilmelidir" demeye başlamıştı.

***

İslam’ı kullanarak Türklüğü çökertmek projesi, 1980’li yıllarda sahneye konulmuş bugün de sürdürülmektedir...

Gerçi Atatürk, "Türk Milleti, kendisinin ve memleketinin yüksek menfaatleri aleyhine çalışmak isteyen, bozguncu, alçak, vatansız, milliyetsiz beyinsizlerin saçmalamalarındaki gizli ve kirli emelleri anlamayacak ve onlara müsamaha edecek bir heyet değildir. Türk Milleti'nin sosyal düzenini bozmaya yönelen didinmeler boğulmaya mahkûmdur." da demiştir ama bu biraz zaman alacak gibi görünüyor!

Millet Atatürk’ün izinden gidecektir çünkü "Şüphe yok ki, arkadaşlar, millet, birçok fedakârlık, birçok kan pahasına, en nihayet elde ettiği hayat dayanağına kimseyi tecavüz ettirmeyecektir. Bugünkü hükûmetin, Meclis'in, kanunların, Anayasa'nın mahiyeti ve hikmeti hep bundan ibarettir."

Halk, tehdidi algılamış ve Cumhuriyet’e sarılmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları