Anayasa Mahekemesi Başkanı Haşim Kılıç, Azerbaycan Milli Günü toplantısında, anayasa değişikliğine ilişkin paketin tamamını iptal etmek gibi bir yolun olmadığını söyledi. Kurulun esasa geçmesi halinde bazı maddelerle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verebileceğini ifade eden Kılıç, “Paketin tamamını iptal etmek gibi yol yok tabii. Zaten esasıyla ilgili başvuru bildiğim kadarıyla 4-5 maddeye gelmiş durumda. Onlar görüşülecek, onun dışındakiler için böyle bir başvuru yok” dedi.
Oysa Haşim Kılıç’ın sözleri doğru değildir. Çünkü usûl yönünden paketin tamamına yapılan itiraz geçerli bulunursa, tamamını iptal etmek, bir mecburiyettir.
***
Tam, “Anayasa Mahkemesi Başkanı, ihsası reyde bulundu” tespitini ortaya koyan bir değerlendirme yapacaktım ki Haşim Kılıç, yaptığı hatayı anladı ve Vatan gazetesine yeni bir açıklama yaptı.
Kılıç “Benim ihsas-ı rey anlamına gelecek bu tür sözleri söylemem mümkün değil” dedi ve kendisine “Şekil yönünden yapılan incelemede bir sorun çıkmaz ve esasa ilişkin incelemede bütününe yönelik bir iptal çıkar mı?” sorusunun sorulduğunu, cevaben “Şekil yönünden yapılan incelemede bütüne yönelik böyle bir karar çıkarsa, dava dilekçesine göre esasa ilişkin iptal 4-5 maddeye ilişkin olarak isteniyor. Bu durumda tamamını iptal etmek gibi bir şey söz konusu olmaz. 4-5 madde ile ilgili görüşülecek. Kurulun takdiridir” dediğini anlattı.
***
Aslında bütün bu açıklamaların hiçbirine gerek yoktu. Yüksek Mahkeme’nin Başkanı, önüne bir dava olarak getirilmiş konuda basına açıklama yapmamalıdır. Çünkü bu açıklamalar, diğer mahkeme üyelerini etkilemeye dönük olarak kabul edilir.
Biz devam eden davaların içeriği ile değil, iddianameler ve tutuklamalardaki usûl hataları hakkında iki yazı yazdık, hakkımızda hemen iki ayrı soruşturma açıldı.
Madem ki Anayasa Mahkemesi Başkanı konuyu kamuoyu önünde tartışıyor, o halde doğrusunun ne olduğunu biz açıklayalım.
Bir defa, CHP’nin başvurusunda, Anayasa değişiklikleri ile ilgili oylamaların gizli değil açık yapıldığı, AKP hükümeti tarafından yönlendirildiği, Başbakan’ın Anayasa değişiklikleri hakkında grup toplantıları düzenlediği, parti kapatmada Meclis onayı getiren 8’inci madde 327 oy alıp paketten düşünce üçüncü defa grubu toplayıp “Kimi sevindireceğinizi kimi üzeceğinizi dikkate alın. Bir daha statükocuları sevindirmeyelim. Partimize nifak sokmalarına izin vermeyin. Oynanan oyunları bozun” diye seslendiği belirtiliyor. Başvuruda, Tayyip Erdoğan’ın, AKP’li milletvekillerine, paketin tümü üzerinde yapılacak oylamada fire istemediğini belirterek “Ya tarih yazacaksınız ya tarih olacaksınız, oyunu bozalım, bu işi bitirelim” dediği anlatılıyor.
Hükümetin Anayasa değişikliğine müdahalesi Anayasa’ya aykırı olduğuna göre Anayasa Mahkemesi, daha esasa geçmeden, değişiklik metninin tamamını bozmak durumundadır.
Dolayısıyla Haşim Kılıç’ın yaptığı, Anayasa Mahkemesi üyelerini alenen baskı altına almaktır.
***
Evet, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu yürütmenin emrine veren iki madde dışındaki değişikliklerin içeriğine kimse itiraz etmiyor ama ne yapalım ki paketin tamamı Anayasa’ya aykırı şekilde görüşülmüş ve kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na hukukçu olmayan bir kişi seçilirse, bu kadar açık gerçekleri görmezlikten gelerek kamuoyunu “Anayasa değişikliğine ilişkin paketin tamamını iptal etmek gibi bir yol yok” diye yönlendirmek isteyebilir.
Bu tutum, o makama yakışmıyor!
