Nuh’un gemisi operasyonları!

Çinli ve Türk bir grup araştırmacı, Nuh’un Gemisi’ni Ağrı Dağı’nda bulduklarını iddia etti. Türk gazeteleri de bu iddiayı gündeme getirdi!
Yıllar önce de Ermeni diasporasının parasıyla, “İncil’i Araştırma Enstitüsü” kuran İngiliz Michael Sanders, “Cennet Ağrı dağının eteklerindedir” iddiasını öne sürmüştü. Türk medyası, bu uydurma haberi, kamuoyuna, turist getirecek bir mucize gibi sunmuştu.
Biz o dönemde, konuyu Kurultay gazetesinde ayrıntılı olarak incelemiş, daha sonra bu yazıya “Gizli Ermeniler” kitabımızda da yer vermiştik.
***
Ermeni iddiaları, bütün Batı Dünyası’nın maddi ve manevi desteğiyle sürdürülmektedir. Ermeni iddialarına dayanak oluştursun diye uydurma tarih tezleri üretilebilmektedir.
Ağrı dağı ile ilgili iddialar hakkında dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, “Bu iddialar İsrailiyat, yani tahrif edilmiş Tevrat kaynaklıdır ve bilimsel temeli yoktur. Kuran’a göre Adem ve Havva başka bir gezegene yani dünyaya gönderilmiştir. Dolayısıyla cennet, bu dünyada aranmaz. Peygamberimiz İsrailiyat konusunda dikkatli davranmamızı buyurmuştur” diye konuşmuştu.
Prof. Dr. Mümin Köksoy ise Yeni Avrasya Dergisi’nden Meltem Karaman’a yaptığı açıklamada şöyle demişti:
“Her yıl Amerika’dan, Avrupa’dan heyetler halinde ziyaretçiler geliyor. Bunların masrafları oradaki Ermeni cemaatleri tarafından karşılanıyor ve onlar Ağrı dağını, efsanevi, kendilerine has bir dağ olarak kabul ediyorlar. Nuh’un gemisinin oraya konduğunu iddia ediyorlar. Buna delil olarak İncil’deki Ararat kelimesini gösteriyorlar. Ararat da bugün Batı literatüründe Ağrı dağı olarak gösteriliyor.
Kuran’da ise Nuh’un gemisinin Cudi dağına konduğu yazıyor. Şöyle bir psikolojik savaş yürütüyorlar:
Eğer, Nuh’un gemisinin Ağrı’ya konduğunu ispatlarlarsa, ‘Kuran’ın söylediği yanlış, İncil ve Tevrat’ın söylediği doğrudur’ tezi kazanacak!
Ayrıca Ermeniler, Nuh peygamberi millileştirmiş olacaklar ve ona sahiplenecekler. Bize göre ise onlar bütün insanlığın peygamberleri.
Hz Musa’nın Yahudileri bir araya topladığı gibi, Hz. Nuh’un da Ermenileri toplayacağına inanıyorlar. Peki nerede toplayacaklar? Diyorlar ki, ‘Nuh, bizim peygamberimiz, Ağrı da onun gemisinin konduğu dağ. O zaman bütün dünyadaki Ermeniler, Nuh peygamber etrafında ve Ağrı coğrafyası etrafında toplansınlar’.
Ağrı dağı üzerinde hak iddia etmek, ‘burası bizim kutsal yöremizdir’ demek için yapıyorlar bunu. Amaç tamamen siyasi ve stratejik...
Müslümanlar, İsrailiyata dayanan bu iddiaları bilmeden kabul ediyor. Bu da bir psikolojik savaş; Hıristiyanlık ve Tevrat’ın İslamiyet’e nüfuzu sonucunu doğuruyor.
Bir defa Mezopotamya’da, M.Ö. 3000-3500’de Türklükle ilişkisi olan Sümerler yaşıyor. Mısır medeniyeti var, İç Anadolu’da Etiler var. Van ve Ağrı yöresinde ise ilkel topluluklar var. “Urartu” dağlık bölge demektir. Urartu, Ararat, Judi veya Cudi aynı anlama geliyor. Hepsi, ‘yüksek memleket, dağ’ anlamına geliyor. Ermeniler bunu Ağrı için kullanıyor. Araplar, Yukarı Mezopotamya’nın en yüksek bölgesine Judi (Cudi) demiş. Tufan ise Kuzey Mezopotamya’da meydana gelmiş. Gemi de Cudi’de durmuş. Ama dağın tepesinde gemi durur mu? Bir su göletinde suların çekildiğini düşünün, gemi en yüksek yerde değil, en düşük yerde durur. Demek ki, Kuran’da ‘Cudi’de durdu’ denilirken ‘Cudi yöresinde durdu’ denilmiş oluyor. Bu da bana göre Cizre’dir. Sonuçta, Tufan bölgesinin Ağrı dağına yöneltilmesi, bir Ermeni oyunudur sonucu çıkıyor.”
Konuya devam edeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları