''Nezaket''ten grizu patlar mı?

''Nezaket''ten grizu patlar mı?

Amasra''daki kömür madeninde meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 41 işçiden biri olan Rahman Özçelik''in cenazesine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Soma''da biliyorsunuz çok uzun sürdü. Ama burada 24 saati bile bulmadan hamdolsun 41 şehidimize ulaştık" dedi...

Erdoğan, patlamanın olduğu maden sahasında yaptığı açıklamada da "Bizim ocaklarımızın içinde Amasra Kömür İşletmeleri en ileri imkânlara sahip olmasına rağmen, birileri dalga geçebilir ama biz kader planına inanmış insanlarız. Kader planına inandığımız için bunun dünü, bugünü, yarını olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır" dedi.

***

Patlamada 41 kişi öldükten sonra cesetlere 24 saatte ulaşmış olmak, konuşulacak konu mudur? Amasra''da göçük olmadı. Dolayısıyla, eksi 300 metrede göçük kaldırmak gibi zaman alacak bir çalışma yapılmadı. Soma''da ise işçiler göçük altında kalmıştı...

Patlama, madendeki metan gazı ölçümlerinin dikkate alınmamasından kaynaklanmışsa ki öyle olduğu anlaşılıyor; buna "kader planı" denilebilir mi? "Bunlar her zaman olacaktır" demek, niyet böyle olmasa da "ihmaller bundan sonra da devam edecek" anlamına gelmez mi? Öyle ya, ihmaller olmasa, patlama da olmazdı...

Maden içindeki sensörler, metan gazını ölçüyor. Havalandırma da yetersiz olduğu için her an bir patlama meydana gelebileceğini Sayıştay yıllar önce söylüyor. Metan gazı oranı belli bir seviyeyi aştıktan sonra madenin acilen terk edilmesi gerekiyor ama işçileri bu yönde uyaran olmadı... Göz göre göre gelen bu facianın "kader" olduğunu söylemek, ihmalleri göz ardı etmek anlamına gelmez mi?

***

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Amasra''daki madenle ilgili Sayıştay''ın 2019 denetim raporunda "grizu patlaması riski var" denildiğini bildirdi...

Sayıştay''ın 2019 raporunda, "Çalışılan damarlarda gaz üretiminin yüksek olduğu, ani gaz degajı ve grizu patlama riskinin arttığı" belirtiliyor ve "İlgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra ''kurum degaj yönergesi'' hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir" deniliyor...

Konu sosyal medyada "denetim de yeni yapıldı" iddiasıyla birlikte tartışılmaya başlanınca da Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından bir açıklama yapılarak, "Sayıştay Başkanlığı Enerji Grup Başkanlığına atanan Sayın İbrahim Özkarcı atanmasını müteakip kurumumuzu ziyaret etmiştir. Ziyaret esnasında Özkarcı, yeraltı ocağımızı da ziyaret etmiştir. Söz konusu ziyaret, denetim amaçlı olmayıp, sadece kurumumuza yapılan bir nezaket ziyaretidir. Söz konusu haberler gerçeği yansıtmadığı gibi dezenformasyon içermektedir" denildi...

Görevi madeni denetlemek olan bir kişinin, eksi 300 metredeki işçilere nezaket ziyaretinde bulunduğunu iddia etmek nedir peki? Nezaketten grizu patlaması olur mu?

Bir kurumu denetlemekle görevli kişi, o kuruma nezaket ziyareti yapar mı?

Ayrıca nezaket icabı eksi 300 metreye kim iner?

***

Bu tür vahim konuların kamuoyunda tartışılması, iddiaların incelenmesi gerekir. Her iddianın, dezenformasyon amaçlı olduğunu ileri sürmek, üstelik bunu da "dezenformasyon yasası" denilen yasanın ceza yasasında değişiklik yapan maddesi yürürlüğe girdiği gün yapmak, yeteri kadar aydınlatıcıdır!

Yasaya "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır" maddesi eklendi...

41 kişinin ölümüne yol açan patlamayı, "kader planı, bunlar hep olacak" diye göstermek veya eksi 300 dereceye inen Sayıştay görevlisinin nezaket ziyaretinde bulunduğunu iddia etmek "gerçeğe aykırı bilgileri alenen yaymak" değil midir?

Yazarın Diğer Yazıları