Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Bahçeli kimler ile el ele?

Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu CHP’ye yönelik olarak “Ahmağa anlatır gibi tek tek söyledim buna rağmen anlamamakta ısrar ediyorlar. O zaman onların bile

anlayacağı bir şekilde söyleyeyim. Biz anayasanın 4’üncü maddesi olmasın diyoruz. Kameraya bakarak söyleyeyim bir daha. Anayasanın 4’üncü maddesi olmasın diyoruz.” demiş…

Aslında en büyük ahmaklık herkesi ahmak yerine koymak değil midir?

Bakın hepimiz Hizbullah’ın siyasi ayağının Hüdapar olduğunu ve bu kafadakilerin şeriat ile yönetilen bağımsız bir Kürt Devleti hayali kurduğunu biliyoruz değil mi?

Bu İslamcıların harp hilesi ve takiyye konusuna ne kadar da meraklı olduğunu da hepimiz birçok defa gördük, yaşadık, farkınayız değil mi?

Şimdi soruyorum şeriat ve şeri rejim hedefleyen birinin anayasa ile ne ilgisi olabilir?

Bakın Şeriatın olduğu yerde anayasa manayasa olmaz, anayasanın olduğu yerde de şeriat olmaz.

Bakınız; bir toplum anayasada yazdı diye laik olmaz laik olduğu için anayasa yazar çünkü şeri düzenlerde halkın kural koyma kanun yapma hakkı yoktur, sadece ve sadece laik düzenlerde halkın kural koyma kanun yapma hakkı bulunur, bu yüzden de sadece laik toplumlar anayasa yaparlar!

İşte tam da bu yüzden de şeriat isteyen bir kişinin aslında niyeti anayasayı toptan yürürlükten kaldırmak, işlevsiz ya da etkisiz hale getirmektir.

Yani biri bir taraftan biz şeriat istiyoruz derken diğer taraftan da anayasa ile ilgili bir takım istekler öne sürüyorsa bu doğal olarak kafasının arka planında sinsi bir hedef var anlamına gelir ve bu hedefte anayasayı toptan yürürlükten kaldırmaktır.

Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu bir tek kendini akıllı el âlemi ahmak zannediyor ama kazın ayağı öyle değildir, bu ülkenin bütün aydınları ve cumhuriyet savunucuları şeriatçıların strateji ve taktiklerini çok iyi bilmektedir.

Bunlar önce daima daha ulaşılabilir ve halka daha kolay kabul ettirilebilir bir hedef koyar, sonra da sureti haktan görünerek surda gedik açmaya çalışırlar.

Burada Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu tarafından savunulan “anayasalarda değişmez maddeler olmaz” söylemi de tamamen surda gedik açmaya yönelik ve sadece ahmakların kanacağı bir söylemdir.

İnandığı ve hedeflediği siyasi rejim açısından anayasaya ve anayasal bir düzene tamamen karşı olan birinin anayasa ile ilgili söyleyeceği herhangi bir şeyin samimi olmasını beklemek ise resmen ahmaklık olur.

Anayasanın 4. Maddesine karşı olmanın temel mantığı dolaylı yoldan ilk üç maddenin değişmesini istemektir, çünkü Anayasamızı ilk dört maddesi şunlardır:

I. Devletin şekli

MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

II. Cumhuriyetin nitelikleri

MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı

içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen

temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti

MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.

Başkenti Ankara’dır.

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu

hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu aklınca hele bir 4. Maddeyi tartışmaya açalım onu kabul ettirebilirsek sonrası da sonra gelir diyor asıl karşı olduğu anayasadaki laiklik ve Türklük vurgusundan başka bir şey değildir ama en azından şimdilik bunu açıkça söylemeye cesaret edemiyor.

Bu durumda adama “ilk 3 madde ile bir derdin yoksa 4. Madde seni ne

ilgilendiriyor” diye sormazlar mı?

Tamam, o bunu istiyor ve bizde demokrasi gereği demokrasi karşıtı söylemlere bile tahammül etmek zorunda kalıyoruz!

Amma ve lakin bu işin birde siyasi yanı var: Ben milliyetçiyim, Türk Milliyetçisiyim diyen Milliyetçi Hareket Partisini Genel Başkanlık koltuğunda oturan Devlet Bahçeli nasıl oluyor da Zekeriya Yapıcıoğlu ile el ele tutuşup, bu kafa ile aynı çatı altında

seçime girebiliyor?

Yazarın Diğer Yazıları