Müjdeler olsun, fırladık gidiyoruz!

Referandumdan 'evet' çıkınca Türkiye'nin önünün birden açılacağını, rampadaki roketin fırlayacağını söyleyenler haklı çıktılar!..

Doğrusu bu kadarını kimse tahmin edemezdi… Müjdeyi Dilipak verdi… Twitter'dan yaptığı paylaşımla dünya silah tarihini değiştiren devrimi şöyle paylaştı: "Namlusuz, patlayıcısız, mermisiz top yapıyoruz, yapıyorlar, saniyede 300.000 km hızla giden ve 300 Km etkili silahlar"

Eğer menzil işini biraz geliştirebilirsek, bu hızla Merkür'ü 257 saniyede vurabileceğiz… Jüpiter biraz daha uzak olduğu için 300.000 kilometre hızla ancak 34 dakikada işini bitirebileceğiz… Venüs'teki düşmanların hiç şansı yok… Kafayı kaldırdıkları andan itibaren toplam 183 saniye yaşama şansları var… İçlerinde Müslüman varsa şehadeti bile zor yetiştirir yani…

'Dünya liderliği' diyorlardı da münkirler inanmıyorlardı… Geçtik dünyayı, alın size ekstradan galaksi liderliği… Bundan iyisi Mars'ta kayısı…

***

Bu arada canımız sıkan haber Mekke mahreçliydi… Türkiye'den umreye giden iki grubun birbirine girdiği ve 150 civarında yaralı olduğu haberleri geldi… En son Sakarya meydan muharebesinde bu kadar yaralı veren milletimiz açısından yeni bir rekora imza atılmış oldu…

'Cihat meydanlarını pehlivansız bırakma Allah'ım' dizelerine kapılmışlar muhtemelen… Kökeni aynı cemaat olan iki grubun kavgadan sonra birbirlerini küfür ve fitneyle suçlamaları ilginçti ama daha ilginç olan birbirlerini yaralarken kullandıkları silahlardı… Kullanılan silahlar, baston, sopa ve taştı…

Burası tuhaf oldu tabii… Tahminimize göre Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nde saniyede 300.000 kilometre hızla iş bitiren silah üretirken ve menzil şimdilik 300 kilometreye ulaşmışken, bir kısım insanımızın hâlâ eski alışkanlıklarla 'eski Türkiye'yi çağrıştırır biçimde bastonla, sopayla, taşla iş bitiriyor olması çelişki elbette… Olsun, insanlığın tarihini değiştiren hangi devrim kolay oldu ki? Bu da değişecek ve 'bu millet' kredi kartına 12 taksitle alacağı namlusuz, patlayıcısız ve mermisiz silahlarla işini bitirecek…

***

"Namlusuz, patlayıcısız ve mermisiz silah olur mu?" diye sormuyoruz… Çünkü İsviçreli bilim adamlarını şaşırtacak derecede gelişen insan üretme teknolojimiz 'beyinsiz prototip' üretmeyi çoktan başarmışken namlusuz, patlayıcısız ve mermisiz silah neden olmasın?

Junior Barlas'a göre içinde insan olmayan gazetemiz bile var artık… Bu ulaşılabilir bir teknoloji midir Allah aşkına? Bizi yöneten siyasî iradenin en baştan beri en büyük destekçilerinden birisi olan gazetede insan olmadığını, yine o siyasî iradenin en büyük bir başka gazetecisinden öğreniyoruz…

O gazetedeki 'İslâmcı' yazar ve diğer çalışanlar, bu iddia üzerine en yakın tam teşekküllü hastaneye gidip 'insan' olduklarına dair rapor mu çıkardılar, yoksa gazete artık düşünebilen robotlar sayesinde çıkarılıyor diye 'yeni Türkiye'nin gururuna bir gurur daha mı kattılar, henüz bilmiyoruz…

Eğer ikinci şık doğruysa, bu 'evet'in hasadı gerçekten erken başladı ve ülke ileriye doğru fırladı gidiyor… 'İnsansız hava aracı'ndan sonra 'insansız gazete'!.. Bizi asırlarca geri bırakan 'Cehape zihniyeti' çatlamasın da ne yapsın?

***

Burhan Kuzu diyor ya "Hayır veren vatandaşlar da evetin faydalarının gördükçe pişman olacaklar" diye… Gerçekten öyle oluyor ve şehirlerimiz pişmanlık krizine girmiş hayırcı vatandaş kaynıyor…

Memleketin inkişafı için çırpanın yöneticilerimiz daha ne yapacaklardı bizim için? Geçmediğimiz hâlde parasını verdiğimiz köprülerimiz oldu… 'Tam kanunsuzluk' oluşmadığı için geçerli sayılan referandumlarımız oldu… Partili Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanlı partimiz oldu… 'Abidik gubidik' Başbakanlardan kurtulmak için ise gün sayıyoruz…

Her seçimden önce ürettiğimiz söylenen o 'yerli uçak' nerede kaldı bilmiyoruz ama nankörlüğün âlemi yok… Güneşin tozunu alıyoruz, uçmaya hazır olun…

Yazarın Diğer Yazıları