Bundan yarım yüzyıl önce Hayat dergisinde bir sigara reklâmı... Söz konusu reklâmda sigara şöyle övülüyor: "Sigara, zekâyı kamçılar, mikroplara karşı bünyeyi korur..."
Muhtemelen yeterince sigara tüketemedik yıllarca... O yüzden ne zekâmız kamçılandı ne de mikroplara karşı dayanıklılığımız arttı...
Çok şükür, Türkiye, 'eski Türkiye' değil artık!.. Tüp kuyruklarından, gaz kuyruklarından, yağ kuyruklarından nerelere geldik!.. Bırakın zenginimizi, bir partide 'büro elemanı' olarak çalışan bir kişi bile lüks arabasında kokain çekebiliyor!..
Gurur duymak lâzımken, bizdeki muhalifler hâlâ kadir kıymet bilmiyorlar!.. Almanlar bu gelişmişliğimiz karşısında kıskançlıktan çatlarken, bizimkiler çamur atmakla meşguller!..
***
Almanya'da, meselâ Hristiyan Demokratlar'da çalışan bir büro elemanı, sıfırdan başlayıp beş yıl içinde lüks araç filosuna sahip olabilir mi? Olamaz...
Bu fark, ülkeler arasındaki gelişmişlik düzeyini gösterir ama gel de bizimkilere anlat!.. Bizde müteşebbisin önünü açıyorsun, o hemen uçuşa geçiyor!..
Eskiden neydi öyle? Biz Batı'nın tekniğini alacaktık, onlar da bizim ahlâkımızı!.. Şimdi teknik de bizim, ahlâk da bizim!.. Bir Alman büro elemanının, bizdeki partici büro elemanının seviyesine gelmesi için tam beş ışık yılına ihtiyacı var!..
Yine aynı yere geldik: Helga Türk erkeklerine bayılmasın da, Helga'nın kocası Türk erkeklerini kıskanmasın da ne yapsın!..
***
Bolluk ve refah içindeyiz!.. Ortalamanın altında bir maaş alan çalışanımız, lüks araçları tespih gibi dizebiliyor!.. Pudra şekerini burnundan, kokaini kulağından çekebiliyor!.. Bunlar hep yeni Türkiye bereketinden kaynaklanıyor!..
Aklı tüp gaz kuyruklarında kalmış tüp kafalılar, çağlar üzerinden sekerek gelen bu gelişmelerden gurur duyacağı yerde kıskançlık krizlerine giriyor!..
İstiyorlar ki, başarılı müteşebbisin önünü tıkayalım, onlar da Türkiye'den çeksin gitsin, beyin göçü olsun!.. Zaten bu kafa Çiftlik Bank'ın tosununu ülkeden kaçırdı!.. Bir büro elemanı, bir tosun, bir cari açık kapatıcı kolay mı yetişiyor sanıyorsunuz!..
Biz bu zor yetişen değerlerimizi birer birer yedirdikçe memleket kaybeder!.. Allah'ın izniyle her vatandaşımızın, gittiği manavdan "Tart ordan iki kilo kokain" diyeceği günlere doğru ilerliyoruz!.. Muhalefet nazar etmesin yeter!..
***
Ekonomiyi eleştiren vatandaşları "Cebindeki telefonu göster bakalım" diye morartan yöneticilerimiz haksız mı şimdi? "Kuru ekmek yiyen aç değildir" diyen milletvekili haklı çıkmadı mı sanki?
Muhalefet, muhalefet, hep muhalefet, nereye kadar? Eskiden kokainin adını duymazdınız, şimdi 'en sıradan çalışanımız' bile alın teriyle aldığı trilyonluk aracının içinde çekiyor!..
Biraz da pozitif olmak lâzım ve iyi şeyleri de görmek lâzım!.. 'Yerli ve millî olmak' doğru yerden bakmayı gerektirir!.. Eğer doğru yerden bakıyor olursak doğruyu görebiliriz!.. Bu tamamen bakış açımızla ilgili!..
Üst aklın oyunlarına kanıp yatay baktığımızda yanılabiliriz!.. Büyük resmi okuyamayanlar, uçuşa geçtiğimizi fark edemiyorlar!.. Ağaca bakıp ormanı kaçırmayalım lütfen!..
Nasıldı o sigaranın sloganı: "Sigara, zekâyı kamçılar, mikroplara karşı bünyeyi korur..."
Malı sağlam yerden alalım yeter!..
