MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin seçim tarihi olarak mayıs ayına işaret etmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktı erken seçim için 14 Mayıs’ı işaret etti.
Hemen kısa bir hatırlatma yapalım.
Bahçeli 2002’de de erken seçim istemiş ve o seçimde Erdoğan Başbakan seçilmişti!
Şimdi günümüze dönelim.
Erdoğan’ın açıklaması sonrası ülke seçim tarihi resmen ilan edilmiş gibi bir atmosfere büründü.
Muhalefet partileri bile hemen kabullendi bu tarihi ve “Hazırız” mesajı vermeye başladı!
Oysa ki Millet İttifakı siyaset mühendisliği olarak değerlendirdiği “6 Nisan sonrası bir erken seçime hayır” diyeceğini açıklamıştı.
Erdoğan’ın açıklamasıyla bu sözler unutulurken neredeyse seçim arabaları yollara çıkacak afişler duvarlara asılacak kıvama gelindi!
Yahu biraz sakin olun hele!
Her ne kadar bu millete unutturulsa da bu ülkede anayasa diye bir şey var, seçim kanunu diye bir şey var.
Topluma bu durumu o kadar kanıksattılar ki, Erdoğan söyledi diye o tarihte seçim olacak ille de.
Peki adaylık konusuna gelelim.
Cumhurbaşkanlığı’nın ikinci döneminde olan Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesinin tek yolu “MECLİS’İN ERKEN SEÇİM KARARI ALMASI”.
Bunun dışındaki tüm olasılıklarda Erdoğan tekrar aday olamıyor. Bu çok açık!
Ülkenin önde gelen hukukçuları Erdoğan’ın aday olamayacağını somut delillerle ortaya koyarken AKP’li isimler hatta Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bile “Adaylığa bir engel yok” açıklaması yapıyor.
Yapıyor ama elinde somut bir belge yok, işkembe-i kübradan sallıyor!
Böylesi bir atmosferde Millet İttifakı’nın hiçbir koşulda erken seçime “Evet” dememesi gerekiyor.
Millet İttifakı erken seçimi onaylamayarak hem “6 Nisan” sözlerini yutmamış olur hem de Türkiye’nin geleceği için kritik bir eşik olan bu seçimi hukuksal zemine oturtarak “Anayasal bir devlet” olduğumuza vurgu yapar!
Yasaların, hukukun üstünlüğüne vurgu yapma şansını muhalefet elinin tersiyle itmemelidir.
Anayasa’nın her türlü birey ve kurumdan üstün olduğuna bundan daha güzel vurgu yapma fırsatı gelir mi hiç?
Erken seçime hayır dediniz diye kimse size “seçimden kaçıyor, korkak, ben bunlara oy vermem” demez, ama evet demeniz durumunda “Erdoğan seçilsin diye ellerinden geleni yapıyorlar, muhalefette kalmak zaten asıl gayeleri” gibi söylemlerin muhatabı olacağınızı bilmenizi isterim.
Nasıl ki AKP’li vekiller vatandaşın emekli maaşları artırılmasın diye koşarak meclise gidip “Hayır” oyu verdiyse
Siz de koşarak meclise girip erken seçime “Hayır” demelisiniz.
