Sınır ötesi kara harekatından sonra ABD Savunma Bakanı Robert Gates, “PKK sorununun çözümü için askeri önlemler dışında girişimler de gereklidir” dedi.
Radikal’den Murat Yetkin, “Sınır ötesi harekât, kapsamlı Kürt paketi ve hükümetin bakışı” başlıklı yazısında konu ile ilgili haberleri özetledi.
Yetkin, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in “Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bugüne dek Bakanlar Kurulu’na, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice tarafından 2 Kasım’da Ankara’da söylediği türden bir ’kapsamlı paket’ konusunda yaptığı bir açıklama olmamıştır. Adalet Bakanlığı’nda bu doğrultuda bir çalışma yürütülmemektedir” sözlerini hatırlatarak, “Peki o zamandan beri iç ve dış kamuoyu bir hayal mi görmektedir? Çünkü gerek bu kapsamlı paket, gerekse PKK militanlarını ’dağdan ovaya indirme’ amacıyla ceza yasasının 221’inci maddesinde değişiklik yapılabileceği üzerine demeçler en yetkili ağızlardan verildi. Buna Başbakan Erdoğan dahildi” diyor.
* * *
Fikret Bila ise 19 Şubat 2008 tarihinde Milliyet’te çıkan “Bahçeli’nin yeni MHP’si ve büyüme stratejisi” başlıklı yazısını şöyle bitirdi:
“Bahçeli’nin önümüzdeki dönemde, terör ve PKK’dan arındırılmış bir biçimde Kürt sorunuyla ve Alevi kesimin talepleriyle ilgili açılımlar yapması, öneriler geliştirmesi sürpriz olmaz. Bahçeli, toplumsal boyut kazanmış etnik veya mezhep kökenli sorunlara çözüm üretmenin, ulusal bütünlüğü pekiştireceğini düşünüyor. Bu yaklaşım da MHP’nin büyüme modelinin önemli bir yönünü oluşturacak gibi görünüyor.”
Fikret Bila, hangi sözünden böyle bir anlam çıkardı bilmiyoruz ama Bahçeli, dünkü MHP grubunda yaptığı konuşmada bölücülüğün bütün cepheleriyle ortadan kaldırılamaması durumunda, yeni taviz reçetelerinin, özgürlük ve siyaset adına Türkiye’nin önüne konacağını belirterek bu taleplerin, “Siyasi bir af, Barzani devletinin tanınması, yeni anayasayla üniter yapı ve milli kimliği zayıflatan maddelerin dayatılması, federatif bir yapılanmanın idari mekanizmalar içinde sinsice yürürlüğe konulması” olarak Türkiye’nin karşısına çıkacağını söyledi.
Bahçeli, “Tek millet, tek devlet ve tek dil” anlayışına itirazların yoğunlaştığı şu günlerde, Türk Milleti için yeni bir ateşten imtihan sürecinin başlayacağına dikkati çekerek, “Bu itibarla, sürdürülen sınır ötesi harekatın Türkiye içindeki boyutu ile bölücülüğün önlenmesi için alınacak tedbirlerin aynı anda, aynı çerçeve içinde ve ortak bir vizyon ile değerlendirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur” dedi.
Görüldüğü gibi Bahçeli’nin son sözlerinde Fikret Bila’nın bahsettiği açılımlar yok! O halde Bila, yaptığı değerlendirmenin hangi maddi unsurlara dayandığını açıklamalıdır.
* * *
Mahir Kaynak ise son yazısında “Görünüşte dağıtılan örgütün yandaşlarının topluma kazandırılmasını ve bunların terör yerine siyaset yapmasını sağlamayı amaçlayan tedbirler, Kürtlerin statüsünü ve bundan sonra hangi rolü oynayacağını belirleyecektir. Yeni düzenlemede etnik kriterlere göre hiçbir tanıma gidilmemeli ve kanunlarda herhangi bir soya atıfta bulunulmamalıdır. Türkiye’nin bir soy ve din devleti olmadığı vurgulanmalı tüm vatandaşların kültürel ve sosyal kimliklerinin korunmasının devletin güvencesi altında olduğu belirtilmelidir. Ülkemize yolu düşen ya da yaşayan her insan evinde olmanın huzurunu yaşamalıdır” dedi!
Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere bazı yetkililer artık Türklük kavramını da etnik unsurlardan biri gibi değerlendiriyor!
Fakat, Türkiye’yi Türk devleti yapan, asırlardan beri bu vatan için dökülen kandır!
Bugüne kadar din ve para kullanılarak milli değerlerden uzaklaştırılmak istenen Türk Milleti, yine aynı kana sahiptir, kimse unutmasın!
