Kurtulmuşu kurtarmak!
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM’de milletvekilleriyle bir araya geldiği iftar programında “mevcut Anayasa’dan kurtulmak”tan söz etti.
Kurtulmuş, “Hep birilerinin kendini milletin üstünde gördüğünü ve darbe ürünü anayasalarla Türkiye’yi yönettiklerini” iddia ederek “Yeni anayasa tercih değil, ülke için bir mecburiyettir. Türkiye'nin güçlü bir anayasa yapma imkânı bu Meclis'te vardır. Artık kaç kere değiştirilirse değişsin darbelerin karanlık eserlerini taşıyan mevcut anayasadan Türkiye'nin kurtulma vakti gelmiştir. Diliyoruz ki, siyasi partilerimiz STK'larımız, hukuk çevreleri görüşü olan herkes görüşlerini masaya getirir ve Türkiye'de yeni anayasanın yapılabilmesi gerçekleşir. Partilerin anayasası olmaz, anayasa teklifi olur.” dedi.
***
“Kurtulmuş” soyadı taşıyan bir kişinin “Anayasa’dan kurtulmak” istemesi ilginç... Kurtulmuş Ailesi’nin neden “Kurtulmuş” soyadını aldığını merak ettim... Vikipedi’de hayat hikâyesi anlatılırken şu bilgiler veriliyor:
“Numan Kurtulmuş 23 Mart 1959’da, Ordu'nun Ünye ilçesinde doğdu.
Babaanne tarafından Gürcü asıllıdır.
Adını ve soyadını aldığı dedesi Numan Kurtulmuş; Çanakkale, Erzurum, Batum ve Azerbaycan cephelerinde görev yapmış, Balkan Savaşı'nda ve Sakarya Meydan Muharebesi'nde bulunmuş ve yaralanarak gazi ünvanıyla emekli olmuştur. Ayrıca, dedesi Latin harfleriyle yazılmış ilk Türkçe ilmihal kitabı olarak bilinen Amentü Şerhi'nin yazarıdır. Babası Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş'tur.”
Bu hikâyeden anlaşılan o ki, dede Numan Kurtulmuş, cepheden cepheye koşarken, bütün savaşlardan sağ kurtulmuş ve vatan da kurtulmuş ki kanun çıktığında da soyadı olarak “Kurtulmuş”u seçmiş.
Ayrıca, Türk vatanının kurtuluşunun uluslararası düzeydeki göstergesi nasıl Lozan Antlaşması olmuşsa, millî düzeyde de en önemli kurtuluş belgesi Anayasa’daki kuruluş felsefesini ortaya koyan maddelerdir. Bu felsefe bütün Anayasalarda aynıdır, değişmemiştir.
Kısacası, Anayasa’nın ana maddeleri, vatanın kurtuluşunu ifade eder. Diğer maddeleri ise zaten değiştirilmiştir...
***
Öyleyse nedir bu yeni Anayasa ısrarı? Kurtulmuş vatanın ana belgesinden neden kurtulmak istiyorlar?
Önce Abdullah Öcalan, “1921 Anayasası’na dönelim” dedi. Sonra Adalet Bakanı iken Abdülhamit Gül, “1921 Anayasası, Türkiye'de yaşayan herkesin her düşüncenin, her inancın, her anlayışın yansıdığı bir toplumsal sözleşme metnidir.” diyerek “100 yıl sonra aynı ruhla bunun yine gerçekleşeceğine, inancımız tamdır.” şeklinde konuştu. Tayyip Erdoğan da “milletin çeşitliliğini yansıtan bir Anayasa” yapacaklarını ilan etti.
Millet İttifakı’nın mutabakat metninde ise 1961 Anayasası “darbe anayasası” diye reddedilirken, 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu’na atıfta bulunuldu.
***
Biz o zaman “Bu ana meselede iki ittifakın da özde birbirinden farkı yoktur. Seçimi kim kazanırsa kazansın, Türkiye'nin bütünlüğü, doğrudan siyasi partiler üzerinden tehdit edilecektir.” diye görüş açıklamıştık. Hatta 14 Mayıs seçimleri öncesinde, “İki ittifak da 1921 Anayasası’nda mutabık. PKK ve Abdullah Öcalan da bunu savunuyor. Çünkü 1921 Anayasası’nda henüz milletin adı belirtilmemişti! ABD, 150 yıldır ‘Türksüz bir Türkiye’ tasarlıyor zaten. 14 Mayıs; sonuç ne olursa olsun, küresel projelere göre planlandı! Çözümün başlangıcı, bu durumu anlamaktır!” diye durumu nasıl gördüğümüzü açıklamıştık.
***
Esasen Aziz Babuşçu, AKP İstanbul İl Başkanı iken “AKP iktidara gelmeden önce, hepimiz Türk’tük. Etnik farklılıkları bahane ederek farklı isteklerde bulunmak yasaktı.” demişti.
AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı da “Ayrıca vatandaşlık tanımı da değiştirilecek. Herkes kendi etnik kökenini ifade edebilecek ve üst kimlik olarak ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım’ diyecek. İşte bu, sorunu çözer” demiş, “Vatandaşlıktaki ‘Türklük’ tanımı kalkacak öyle mi?” sorusuna ise “Tabii. Yoksa demokratikleşmeyi yapamazsınız.” diye cevap vermişti...
***
Görünen o ki, Türksüz veya etnik çeşitliliğe dayalı Anayasa yapmak, ABD ve AB’nin dayatmasıdır. Her iki siyasi kanadı yönetenler, dayatmaya razı olmuştur! İşte Ergenekon, Balyoz operasyonlarını bu hedefe ulaşmak için yaptılar ki ordunun karşı çıkacak mecali kalmasın!
Şimdi meydanı boş zannediyorlar ve yine “Anayasa’dan kurtulmak” istiyorlar. Kurtuluş Savaşı ile elde edilen millet kimliğini, kısacası Türk Milleti’nin egemenliğini, kâğıt üzerinde yok etmek istiyorlar. Ülkeye yabancıların doldurulmasının, ekonominin çökertilmesinin asıl sebebi de milletin millî direncini kırmak gerektiğini düşünmeleridir!