MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti teşkilatına gönderdiği genelgede, iki defa “Okyanus ötesi” kavramını kullandı. Birincisinde, “Başbakan Erdoğan’ın, Referandum sonuçlarının alınmaya başlandığı günün akşamında yaptığı konuşmasında, Anayasa değişikliklerinin kabul edilmesi amacıyla teşekkür ettiği kesimlerle nasıl işbirliği yaptığı da netleşmiş ve ilk ağızdan ikrar edilmiştir.
Nitekim Okyanus ötesinden Avrupa Birliği’ne kadar minnet ve şükran duygularının yansıtılması, Anayasa değişikliklerine esasen kimlerin destek verdiğini göstermesi bakımından ibretlik bir vesika olmuştur” dedi.
İkincisinde ise “Milliyetçi Hareket Partisi’ne karşı başlatılan ve asıl amacı belli olan karalama kampanyasının harekât merkezi Adalet ve Kalkınma Partisidir ve kumanda odası Okyanus ötesindedir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, sonuç olarak “Partimiz, kaynağı ve gücü ne olursa olsun, nereden ve kimden gelirse gelsin her melaneti, tertibi, saldırıyı yok etmeye hazırdır ve bu konuda büyük bir milli heyecana sahiptir” dedi.
* * *
Bahçeli’nin tespitlerine göre MHP’ye karşı bir harekât sürdürülüyor ve bunun bir kumanda odası var. Kumanda odası da Okyanus ötesinde..
Öyleyse Bahçeli’nin bu genelgesini MHP’nin kumanda odasının karşı harekatının ilk uygulaması olarak değerlendirebiliriz.
MHP’nin bu karşı harekatta başarılı olabilmesi için tam bir bütünlük içinde hareket etmesi şarttır.
Okurlarımızdan Hüseyin Yürük’ün önerdiği gibi MHP bunun için Ülkü Ocakları’nı yeniden organize etmelidir.
Bunun için yeni bir heyecan yeni bir ruh gerekir. Bu da lider kadrosunun ve beyin takımının heyecanı ile sağlanabilir..
MHP, kendi içinde kırgın, küskün bırakmamalı, evet oyu verdiğini söyleyen ülkücüleri de dışlamamalıdır. Çünkü onların çoğu, eveti, “12 Eylül ile hesaplaşmak” adına vermişlerdir.
AKP’nin yol almasında en önemli etkenlerden biri medyadır. MHP, parti güdümlü olmayan ama milli çizgide yayın yapabilecek büyük medya kuruluşları oluşturulması için önayak olmalıdır.
Yine Yürük’ün önerdiği gibi “MHP tüm ülkücüleri Mete Kağan’ın bayrağı altında toplar gibi bir araya getirmeli ve kendisine savaş açmış odakların ipliğini pazara çıkarmalıdır.
MHP Kürtlere açıktan çağrı yaparak Türk Milletinin bir parçası olduklarını haykırmalıdır. Onları MHP’ye davet etmelidir. Alevileri derhal MHP’ye davet etmelidir.”
* * *
MHP, savunma yapmayı da bir kenara bırakarak, Bahçeli’nin deyimiyle, “Türk milletinin idari ve yönetim şeklini değiştirmek için sabırsızlıkla bekleyen ve etnik kimliklerin Anayasa’da tanımlanması konusunda ellerini ovuşturanların ve MHP’yi değersizleştirmek, küçültmek ve itibarsızlaştırmak için dört bir koldan harekete geçenlerin” planlarını hem medya üzerinden hem konferanslarla hem de birebir temaslarla halka anlatmalıdır.
Yine AKP’nin uyguladığı Muaviye politikasına, yani mızrakların ucuna Kur’an sayfalarını geçirme taktiğine karşı bilimsel yöntemler kullanılmalı, din istismarı bütün yönleriyle sergilenmelidir.
Bahçeli, “Bugünden başlayarak tüm teşkilatlarımız ve mensuplarımız tam bir gönül seferberliği içinde tek başına iktidar hedefine odaklanacak; aramıza sokulmaya çalışılan fitne, nifak girişimlerine karşı uyanık olacaklardır” diyor.
MHP’nin tek başına iktidarının ne için gerekli olduğu da anlatılabilirse hedefe varmak o zaman mümkün olabilir.
