Krizden çıkışın bir formülü var!

Türkiye ekonomisine yön veren kuruluşların başında gelen Koç Holding’in Onursal Başkanı Rahmi Koç, ekonomik krizin nasıl atlatılacağı konusunda ilke olarak doğru bir söz söyledi. Koç dedi ki; “Piyasadaki nakit sıkışıklığı sebebiyle birçok şirket kredi bulmakta zorlanıyor. Hükümetin bir an önce piyasaya para enjekte etmesi gerekiyor. Çarklar yavaşlamadan önce tedbir alınması gerekiyor. Dönen çarkların asla durmaması gerekiyor. Aksi takdirde tekrar moment kazanması sıkıntıya girer. Bir kez zayıflarsa bir daha çok zor dönmeye başlar.”

* * *

Peki çarkların durmaması için paranın nereye enjekte edilmesi gerekir? Üretilen mala talep olmadığı için işçi çıkarma ve üretimi durdurma aşamasına gelen şirketlere mi, yoksa doğrudan vatandaşa mı?
Birinci yolu ABD ve Avrupa denedi ama kanayan yarayı durduramadı. ABD, büyük şirketlere 800 milyar dolar verdi ama bu para bile işe yaramadı. Çöküş devam ediyor. Niçin? Çarkları döndürecek olan üretimdir. Üretimin devam etmesi için talep; talep olması için de alım gücü gerekir.
Vatandaşın alım gücü yoksa siz istediğiniz kadar mal üretin neye yarar?
Veya üretimi durdurma aşamasına gelmiş bir şirkete para verseniz, talep olmadan çarkları döndürse ne anlamı olur?
Nitekim Koç da “Dünyadaki yangın bize de gelecek. Geçtiğimiz hafta Fiat, bizim Tofaş’ta 5 bin arabayı iptal etti” dedi.

* * *

Rusya Başbakanı Vladimir Putin ise krize ilk tedbir olarak Rus vatandaşının alım gücünü desteklemek amacıyla basit bir uygulama başlattı. Gelir vergilerinde yüzde 24’lük oranın yüzde 4’lere kadar çekilerek küçük ve orta ölçekli işletmelere nakit girdisi sağlayacaklarını ifade eden Putin, “Bunu 1 Ocak’tan itibaren uygulamaya koyacağız. Bu, ekonomiye 14,5 milyar dolarlık bir katkı sağlıyor” dedi.
Rusya Başbakanı işsizlik ücretlerinin de 55 dolardan 124 dolara çıkarılacağını açıkladı. Putin, bankalarda devlet garantisinin de yüzde 98,5’e çıkarılacağını ifade etti.

* * *


Demek ki, bir ülke ekonomisinin ayakta durabilmesi için asgari bir geçim standardı şarttır. Bu standardın altına düşen vatandaşın elinden tutmak, zararını karşılamak gerekir ki, alım gücü devam etsin. Kapitalizm, bunu sağlamayı öngörmediği için dönem dönem büyük krizlere sebep oluyor.
Türkiye, IMF’nin sıkı para politikasına dönerse intihar etmiş olur. Aksine, geliri azalan vatandaşın cebine sıcak para koymak gerekir ki çarklar dönsün! Memur ve emekli maaşlarına yapılacak hatırı sayılır bir zam, çarkı döndürmeye başlayabilir.
Daha sonra bütün dar gelirli gruplara gerek vergi indirimi yoluyla, gerekse nakit yardımlarla bütün ekonominin çarkları eskisinden daha hızlı döndürülebilir.
Bu yöntem sadece Türkiye’nin değil, bütün dünya ekonomilerinin kurtuluşu olabilir.

* * *

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş, “Milli Ekonomi Modeli” çerçevesinde “vatandaşlık maaşı” ndan bahsettiği zaman “kaynağı nereden bulacaksın?” diye sormuşlardı. Kaynak darphanedir! Fakat basılacak paranın enflasyona sebep olmaması için büyük projeler başlatmak gerekiyor. Öyle ki piyasaya enjekte edilen para, bu projelerin toplam bedelini aşmasın! İşte o zaman enflasyon da olmaz.
Ayrıca devletten maaş alan vatandaşın yüzü güler. Belki gençlerin dağa çıkması da bu yöntemle durdurulabilir.
Başka bir önerisi olan varsa söylesin.
Aslında bu formülü Almanya hem Hitler döneminde hem de Hitler sonrasında uyguladı. İkinci Dünya Savaşı’nda çökmüş bir ülke bu formülle ayağa kalktı. Türkiye niçin uygulamasın?

Yazarın Diğer Yazıları