Kayıt, kıyafet parası derken buyrun karakola!

Hükümet, ilk ve orta öğretimde öğrencilere ders kitaplarını bedava dağıtmakla övünüyordu. Fakat, uzun süredir okulları ihmal ettiler. Mesela, hizmet kadrolarını boşalttılar ve yeni kadro vermiyorlar. Okul müdürleri, yine personel alıyor ama ücretlerini, okul aile birliğinin öğrenci velilerinden topladığı paralarla ödüyor. Para, kayıtlar sırasında toplanıyor. Bir veliden en az iki hizmetli ücreti kadar yani ortalama bin lira kayıt parası isteniyor.
Öğrenciye üç-dört yıl boyunca verilecek olan kitapların toplam maliyeti 50 lirayı geçmez. Ama vergisini veren ve karşılığında eğitim, sağlık, adalet hizmeti bekleyen vatandaştan bir devlet okuluna çocuğunu kaydettirmesi için bin lira isteniyor!

* * *

Tabii, kayıt parası ve benzeri meselelerde vatandaş ile okul yöneticileri arasında ciddi tartışmalar, olaylar yaşanıyor. Bu olaylardan biri Maltepe Güzin Dinçkök İlköğretim Okulu’nda yaşandı. Ve olay karakola kadar taşındı. Çünkü okul müdürü, bir velinin boğazını sıkmaya kalkıştı.
İşte öğrenci velisi Nuh Arıburnu’nun Cumhuriyet Polis Merkezi’nde şikayetçi sıfatı ile verdiği ifade:
“Benim kızım Rabia Arıburnu, Güzin Dinçkök İlköğretim Okulu’nun ana sınıfı öğrencisidir. Bir toplantıda anasınıflarından sorumlu müdür yardımcısı Reyhan Nurlu, ana sınıfı öğrencileri için kıyafet diktireceklerini ve öğrenci başına maliyetin 45 lira olacağını, daha uygun yer bulurlarsa oraya diktireceklerini söyleyince ben de tekstil imalatçısı olduğum için bu kıyafeti 22 liraya dikebileceğimi söyledim. Müdür yardımcısı, ’sonra konuşuruz’ dedi. Toplantı çıkışı veliler bana geldiler ve kıyafet dikmemi istediler. Ben de kaparo verirlerse kumaş alacağımı ve kıyafetleri dikeceğimi söyledim. Bugün okul bahçesinde kaparo topladığım yerde okul müdürü Şaban Güler geldi ve ’Sen odama gel’ dedi. Odasına gittiğimde ’Sen kimsin, nasıl para toplayıp kıyafet dikersin, bizim işimizi niye bozuyorsun, benim arkam kalın, bana kimse bir şey yapamaz’ diyerek üzerime yürüdü ve boğazımı sıktı. Ben elinden kurtulup dışarı kaçtım ve olay yerinde bulunan velilerden Bilal Erdoğan geldi. Müdür beye ‘Durun, ne yapıyorsunuz?’ dedi. Müdür onu da azarlamaya başladı. Ben öğrencilere fazla fiyattan mal satmaya çalışan Güzin Dinçkök İlköğretim Okulu Müdürü Şaban Güler’den şikayetçiyim.”
Diğer öğrenci velisi ve tanık Bilal Erdoğan’ın ifadesi ise şu şekilde:
“Çocuğumun okulunda bahçede bulunduğum sırada, velilerin ’Müdür bey bin lira istiyor, 500 lira istiyor, evimde ekmeğim yok ben bu parayı nasıl veririm’ gibi konuşmalarına şahit oldum. Bu arada okul müdürü Şaban Güler’in bir veliyle tartıştığını ve üzerine yürüdüğünü gördüm, ’ne oluyor?’ diye sordum. Okulun 45 liraya yaptıracağı formayı velinin 22 liraya yaptığını öğrendim. Müdürün agresifliği üzerine ben de daha önce duyduklarımı kastederek müdüre ’önce onları cevapla’ diye seslendim. Bunun üzerine müdür bana bağırmaya başladı, ben de ona bağırdım, olay bundan ibarettir. Müdür beyin söylediği gibi çocuğumun sınıf değiştirmesi için değil, diğer velilerden kayıt parası istediği için tartıştım. Yüksek miktarda bağış isteyen ve bana hakaret eden okul müdürü Şaban Güler’den şikâyetçiyim.”

* * *


Elimde Şaban Güler’in ifadesi yok ama o da bu iki veliden şikâyetçi. Fakat Nuh Arıburnu’nun boğazında sıkmadan meydana gelen izlerle ilgili rapor da var!
Özetle, her okulda bu tür fiili kavgalar olmasa da velilerle yöneticiler arasında benzer tartışmalar yaşanıyor. Tartışmalar bazen karakolda bitiyor! Buna da Milli Eğitim diyoruz! Milli Eğitim Bakanı’na ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü’ne ithaf olunur.

Yazarın Diğer Yazıları