Araştırmacı Oğuzhan Murat Öztürk, ata sporumuz güreş konusunda daha önce kaleme alınmış kaynak eserleri güncelleyip yayına hazırlayarak gündeme taşımaya devam ediyor. Daha önce tanınmış Türkçülerimizden M. Sami Karayel'in, 1941-1948 yılları arasında 13 kitapta 16 pehlivanın hayatını ve güreşlerini anlattığı "En Meşhur Türk Pehlivanları" serisini bir araya getirilip notlandırarak yayıma hazırlayan Oğuzhan Murat Öztürk yine bu alanda önemli bir çalışmaya imza attı. Oğuzhan Murat Öztürk, Türk sporu için öncü kitaplardan biri olan İsmail Habib Sevük’ün, “Türk Güreşi /Garp Âlemindeki Kasırga” adlı eserini seneler sonra güreş meraklılarıyla bir başvuru kitabı olarak buluşturdu. Kitaba İsmail Habib Sevük’ün olimpiyatlar esnasında yazdığı günlük yazılar da eklenerek genişletildi. Kitapta geçen isimlerle alakalı ek bilgiler verildi ve bazı hatalar dipnotlarda düzeltildi. Türk sporu için öncü kitaplardan biri olan “Türk Güreşi” seneler sonra güreş meraklılarına bir başvuru kitabı olarak ulaştı.

27 Ekim 1946’da Cumhuriyet gazetesinde “Türk çocuklarının Avrupa serbest güreş birinciliklerinde kazandıkları zafer, bütün memleketle beraber bizi de bu millî sporumuz üzerinde ehemmiyetle tevakkuf ettirdi. Bu münasebetle üstad İsmail Habib Sevük’ün “Türk Güreşi” ismiyle hazırlayıp birkaç gün önce bize tevdi ettiği çok şayan-ı dikkat bir yazı serisinin neşrini tacile karar verdik. Mevzunun cazibesi ve üstadın kaleminden çıkmış olması gibi iki büyük mazhariyeti olan bu yazıların alâka ile takip edileceğinden emin bulunuyoruz,” şeklinde müjdelenen yazı dizi aynı gün iç sayfada okurla buluşmuştu.

1948’de Türk Güreşi ve Elli Yıl Önce Garp Âlemindeki Türk Kasırgası ismiyle neşredilen eser, yanlış bilinen pek çok konuyu düzelttiği gibi uzun yıllar boyunca bitmek bilmeyen tefrikalarda sündürülen anlatıları özetleme işlevini de üstlenmişti. Bu sebeple meşhur spor yazarı Ali Gümüş, İsmail Habib Sevük’ü “Türk güreşini hurafelerden kurtaran adam” olarak nitelendirmişti.

Osmanlı’nın çöküş sürecine girmesiyle birlikte Batı’daki Türk tasavvurunun “korkunç düşman”dan “hasta adam”a dönüştüğü dönemde Avrupa’da profesyonel güreş müsabakaları akımı başladığına dikkat çeken Oğuzhan Murat Öztürk, ardından gelişen süreci söyle özetliyor:

Bir avuç Türk pehlivanı Avrupa’daki bu müsabakalara katılarak Batı’ya Türk’ün kudretini tekrar hatırlatacak ve “Türk gibi kuvvetli” tanımını tekrar literatüre sokmayı başaracaktır.

Meşhur muharririmiz İsmail Habib Sevük eşsiz kalemiyle işte bu pehlivanların hikâyelerini kaleme almıştır. Rahmetli Ali Gümüş’ün “Türk güreşini hurafelerden temizleyen adam” olarak tanımladığı

İsmail Habib Sevük, Edirne günlerinde gösterdiği yoğun gayretle bugünkü Kırkpınar güreşlerinin şekillenmesinde de önemli vazifeler deruhte etmiştir. Türk güreşi için temel kaynaklardan biri olan

“Türk Güreşi / Garb Âlemindeki Kasırga”, Sevük’ün evvelden kitaba alınmamış olimpiyat yazıları da eklenerek genişletilmiş; kitabın yazıldığı yıllarda ulaşılması mümkün olmayan bilgiler eklenerek zenginleştirilmiş, eksik ve hatalı bilgiler daha sonraki araştırmalar ışığında düzeltilmiştir. Ayrıca kişisel arşivimizden pehlivanların önceki baskıda bulunmayan fotoğrafları da esere konulmuştur.

Ötüken Neşriyat

Tel:(0212) 251 03 50

**********************************

“Kedicik” deyip geçmeyin konu o kadar basit değil

Gazeteci yazar İpek Özbey, “Dragos” adlı yeni kitabıyla Adnan Oktar dosyasını açıyor. “Dragos”ta, dini kullanarak yabancı istihbarat teşkilatlarıyla iç içe geçen, kedicik perdesinin örttüğü bir topluluğun içyüzü gündeme taşınıyor. İpek Özbey soruyor, Adnan Oktar ve mensuplarına yönelik operasyonu gerçekleştiren polis müdürü Furkan Sezer anlatıyor:

*Operasyonun perde arkasında neler yaşandı?

*Adnan Oktar’a operasyon yapan polis müdürünün başına neler geldi?

*Kızlar nasıl “kedicik”lere dönüştürüldü?

*Dragos kod adlı malikânede neler yaşandı?

*Turnike sistemi nedir?

*Örgüt parayı nereden buldu?

*Adnan Oktar yurt dışında kimlerle bağlantı kurdu?

*Cezaevine gelen kadın avukatların sırrı ne?

Kırmızı Kedi Yayınevi

Tel:(0212) 244 89 82