Karanlık tünelde ışık arayan takım: Trabzonspor
Hırvat Hoca, gelir gelmez takımıyla bir idmana çıktı ve bir gün sonra, isteğiyle bir anda kendini Sivas Yeni 4 Eylül Stadyumu’nda buldu.
Oyuncuları ve takımın sahadaki durumunu bir günde çözmesi tabi ki mümkün değil ama böyle bir kritik maçta gelir gelmez kulübeye çıkmak istemesi, iyi niyetli olduğunu ve kaçak güreşmeyeceğini gösterir! Buna ileride ayrı bir parantez açarız.
Yani taşı elinin altına koyanlar ve zoru görünce masadan kalkıp topuklayanlar!
Oyuna temkinli başlayan Trabzonspor, maçın başında da Markovic ile golü bulunca kum saati ev sahibi Yiğidolar için dolmaya başladı! Markovic’in bu forma altında, üstelik ilk golüydü bu.
Yalnız Sivasspor’un bir kontra topunda; meşin yuvarlağı en son Uğurcan çıkarmasına rağmen, dönen topa hamle yapan Kırmızı Beyazlı oyuncu Hakan’ı, Larsen kollarıyla indirmek zorunda kalınca orta hakem Bahattin Şimşek, önce penaltı noktasını gösterdi. Ardından Larsen’e de direk kırmızı kartı gösterince, konuk ekip beklemediği bir anda 10 kişi kaldı.
Penaltıyı gole çeviren İspanyol Samuel Saiz oyuna dengeyi getirdi.
Bu pozisyondan sonra sakatlanan ve sahayı ambulans ile terk eden Danimarkalı Larsen’ den kaldırıldığı hastaneden önemli bir sakatlığı olmadığına dair iyi bir haber gelmesi, sadece takım arkadaşlarına bir buse oldu.
Golden sonra gardı düşen Bordo Mavililer de; Hırvat Bjelica, mecburi bir pozisyon değişikliği yapmak adına orta sahadan ilk golün asist sahibi Yusuf’u oyundan alıp Denswil’i oyuna sokması, acaba bu 90 dakikayı beraberliğe yatırma anlamına mı geldi? Bilmiyorum.
10 kişi kalan Trabzonspor; devreyi bu skorla kapatma görüntüsü verirken, Erdoğan’ın kafa ile attığı öne geçme golünü seyretmek zorunda kaldı.
*
Trabzonspor ekibi; Sivas deplasmanına yeni teknik ekibiyle giderken, maç kadrosunu sakat ve cezalı oyuncuları nedeniyle 21 kişi bile yapamayınca, bu karşılaşmaya 19 kişilik kadrosuyla çıktı. Bakasetas ve Gbamin’in cezalı olduğu kadroda; Dorukhan, Visca, Serkan, A.Parmak, A.Ömür, Peres ve Trezeguet gibi önemli oyuncuları da sakat oldukları için olmayınca, Sivas deplasmanında umduğuna değil yediği 4 gole razı oldu.
Öyle bir ilk 11 çıktı ki sahaya Bjelica, uzun bir aradan sonra mecburen Yusuf Yazıcı ve E. Bardhi’ye, ilk kez ilk 11’de yer vererek oyuna başladı.
Ev sahibi Kırmızı Beyazlılar da; Caner, Uğur Çiftçi ve James sakatlıkları nedeniyle eksik olan isimlerdi.
Puan cetvelinde 31 puanla tehlikeli yerde olan ve o hattan bir an önce uzaklaşmak isteyen Rıza Çalımbay’ın oyuncuları, 10 kişi devam eden ve çok eksiği olan Trabzonspor’un üzerine ikinci yarıda da daha rahat girmeye başlayınca, yine Saiz’ın ayağından gelen şık bir golle farkı ikiye çıkarması, konuk ekibin gardını tamamen düşürdü.
Oyunun üçte birlik son bölümünde; topu rakip sahadaki, 3. Bölgeye taşımakta oldukça güçlük çekmeye başlayan Trabzonspor, o bölgede de topu istediği gibi kontrol edemeyince, kalesinde gelen tehlikeli ataklara boyun eğmek zorunda kaldı.
Karşılaşmanın bu bölümünde Hamsik ve Lahtimi’nin oyuna girmesi sanırım film icabıydı! Anlayamadığım bu Marek Hamsik’e ne oldu? Geçtiğimiz yıl şampiyonluğu sırtlayan isimlerden biriydi ama adeta kayıp! Bu durum ilk fırsatta sorulması gereken yerde, sorulması gereken kişiye sorulacak. Bu cepte!
*
Maça son dakika giren Caicedo’nun, 4 dakika sonra uzatma dakikaları içerisinde yine Gradel’in ortasından gelen topla 4-1’i bulması, penaltı ve kırmızı kartla başlayan kırılma noktasının devamında hüzünlü biten gecenin son perdesi oldu.
İki günlüğüne kimseyi yargılayamam ve yargılayamayız. Bekleyip, göreceğiz...
Bu Trabzonspor takımı eksiksiz tam kadroya ulaşınca, biliyorum ki bu karanlık tünelin bir aydınlık çıkışı olacaktır. Karamsarlığa bağlamaya gerek yok. Çünkü bu takımın son 7 hafta kala zaten bu ligde kaybedecek bir şeyi kalmadı.