Özgür Özel’i tebrik etmek lâzım!.. Kurultaydan önce verdiği sözleri tutuyor en azından… Partinin içini temizleyecek, örgütlere açacak ve iyice sola çekecekti… Dediğini yapıyor… Tabii o ‘sol’ diye ifade edilenin içinde PKK’nın sivil uzantısıyla iş birliği de var…
Daha önce de ifade etmiştik… Özel, Türk ordusunun kimyasal silah kullandığı iftirasını atan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve yine Türk ordusunun köylüleri helikopterden attığını öne süren Sezgin Tanrıkulu’na açıktan sahip çıkmıştı…
Adam bu konuda çok net ve kendini gizleme ihtiyacı hissetmiyor… CHP, ‘Atatürk’ün kurduğu partiymiş, oklardan biri milliyetçiliği temsil ediyormuş’ çok da umurundaymış gibi davranmıyor…
Kurultayda Selahattin Demirtaş’a gönderilen ateşli selâmdan sonra önceki gün yine ‘Roboski’ diye tutturması ve helâlleşmeden söz etmesi kendi açısından tutarlılık içeriyordu… Üstelik zamanlama da ilginçti… İsrail’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cevap verirken “Türkiye kendi köylerini bombalıyor” iddiasını destekler şekilde Özgür Özel de “Tayyip Erdoğan bombalattı orayı. O köylüler onun emriyle öldürüldü” diyebiliyordu…
***
Ömrünün son dönemini ‘Apo’yu özlemek’le geçiren Ahmet Kaya’nın ölüm yıldönümündeki mesajlar ve parti yönetiminden önemli isimlerin Özel’e eşlik etmesi, CHP’deki yeni çizginin radikalizme ve bölücü hareketle buluşma iştahına işaret ediyor…
Yeşil Sol’un HEDEP’e dönüştüğü kurultayda Apo posterleri açılmış ve bütün salon alkışlarla destek çıkmıştı… Özgür Özel’in HEDEP’le ilişkiler sorulduğunda “HEDEP’i şeytanlaştıracak değilim… Bunu da herkes böyle bilsin” diyerek adeta meydan okuması, Özel’le birlikte partide nelerin değiştiğini çok net ele veriyor…
Açıkçası, ‘cumhuriyeti kuran parti’, hızla ‘cumhuriyeti vuran parti’ye dönüşüyor… PKK’nın doğrudan kontrol ettiği bir partiyle ilişki kurmak ve ‘şeytanlaştırmayacağız’ klişesiyle iş birliğine kalkışmak tam anlamıyla budur…
SHP(CHP) bu eylemi 1991’de de gerçekleştirmiş, PKK’nın o günkü partisi HEP’le ittifak yaparak hem kendini hem de Türkiye’yi belâya sürüklemişti… ‘İdeolojik akrabalık’ ve PKK’nın kontrolündeki milyonlarca oy yine dürtüyor olmalı ki göz yine karartılmış durumda…
Neyse ki HEDEP, “2019’daki gibi yapmayacağız, bu defa şeffaf biçimde, halka açık protokolle ittifak yapacağız” diyor… İşte o zaman göreceğiz, PKK’nın bu tavrına karşı kimlerin nasıl pozisyon alacağını…
CHP kurultayında Selahattin Demirtaş’a selâm gönderilirken ayakta alkışlayanları veya sessiz kalanları, sözde milliyetçi milletvekillerini, belediye başkanlarını… Apo’yu özleyenler için dizilen mesajları görmemiş gibi davranan sinsileri… TSK’ya iftira atanlara karşı ağzını açamayanları… Sezgin Tanrıkulu, Okan Konuralp, Yüksel Taşkın gibilere afiyetle katlananları… Necmettin’i, Aybüke’yi, Eren’i, Neşe’yi, Fırat’ı ve binlerce şehidi yok sayıp, koltuk almak veya korumak uğruna ‘kanlı mazbata’ya ulaşmak için kırk takla atan ideolojik çukurları…
***
Not: Bu tür yazılara devam… ‘Sır kâtipliği’ kontenjanından dokunulmazlığa yükselen tahtakurusu kılıklı ve korkak zübük familyası, kendi adını bir kerede hatasız yazabildiğinde “Ulan ne kültürlüymüş” diyebileceğimiz şeddeli cahiller, teke tek bir yere çağırsan korkudan altına kaçıracak tipler, istedikleri kadar rahatsız olsun… Devletin kurumunu hortumlayarak servet sahibi olan dünün sefillerini, bugünün kemirgen farelerini hesaba katsaydık, zaten kendimiz olmaktan çıkardık… Kendilerine tavsiyemiz bu yazıları ilaç yerine kullanmaları… Eğer midede hazım problemi varsa, şurup yerine, iğne, krem veya fitil şeklinde de değerlendirebilirler… Hem ateşi de düşürür!.. Deyyuslar için o güzel dörtlüğü kaleme alan Neyzen Tevfik’e bin selâm!..
