“Kanal İstanbul” bir mason projesi!
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, “12 Haziran’da değişimi istemeyenlerle, değişime direnenlerle, ona karşı çıkanlar sandığa gidecekler” dedi.
Uğur’un veya Tayyip Erdoğan’ın veya TÜSİAD’ın veya Ergun Özbudun’un veya Abdullah Öcalan’ın veya ABD’nin veya AB’nin “Türkiye’de değişim”den kastı nedir?
Anayasa’dan Türk kavramını çıkarmak değil mi? Türkiye’yi Türk devleti olmaktan çıkarıp kozmopolit bir ülke haline getirmek değil mi?
***
Türklerin İskitler’den beri var olduğu Anadolu coğrafyasında kurduğu devletin vatandaşlık kimliğini, şimdilik “Türk”ten “Türkiyeli”ye doğru değiştirecekler ve buna “değişim” diyorlar!
Yani Türklere üstü kapalı olarak “Ey Türkler, biz milletin adını Türk olarak söylemeye devam edersek, Kürtler veya başka etnik kökenlere mensup vatandaşlarımız güceniyor ve bu kavram dolayısıyla kendilerine haksızlık edildiğini düşünüyor. Biz Türklükten vazgeçelim de birliğimiz beraberliğimiz bozulmasın!” demiş oluyorlar.
Üstelik Türk kimliğine karşı bu mücadeleyi verirken Türklere Başbakanlık yapan Tayyip Erdoğan, Türk olmadığını defalarca söylemiştir!
Peki Türklerin kaderine Türklüğe mensup olmadığını söyleyenler mi hükmedecektir?
Türk Milleti, Bilge Kağan’dan 1300 yıl sonra Türk adıyla bir devlet kurduktan sonra bundan vaz mı geçecektir?
İşte halk, 12 Haziran’da bunu oylayacaktır!
Fakat, Türkleri Türklükten vazgeçirmek için, dini bir hipnotizma aracı gibi kullanarak; Türklerin kendi adını, Türkiye’de yaşayan herkesin, yani milletin adı olarak kabul etmesini “ırkçılık” diye yorumladıklarından, bu konuda epey mesafe almış durumdadırlar.
Yine de Türklerin çoğunluğunun, “AKP, Anayasa’dan Türk kavramını çıkaracak” gerçeğinden haberi bile yoktur.
Garip olan şu ki iktidar adayı partiler bu konudan hemen hemen hiç bahsetmemektedir!
***
Aslında AKP’nin kendine ait hiçbir projesi yoktur. “Kanal İstanbul” projesi de İstanbul’u üç dinin merkezi haline getirmeyi öngören 1948 tarihli Thornburg raporunda öngörülen kamulaştırmaların yapılamamasından dolayı ortaya atılmıştır. Bu proje, dönemin masonları tarafından gündeme getirilmişti ama sonra rafa kaldırılmıştı.
Son aldığım bilgiler, aynı çevrelerin birkaç yıldan beri Bakırköy-Çorlu arasında yatırım yaptıklarını gösteriyor. 2005 yılında Koç grubuna bağlı Bilkom şirketinin ana bayi toplantısında H. T. adlı kişinin, arkadaşlarına, “Silivri’ye hatta Çorlu’ya kadar paranızı gayrimenkul veya toprağa yatırın, gelecekte İstanbul’un çehresi bu yerlerde çok değişecek ve çok güzel planlar var” dediği biliniyor.
Aynı kişi, arkadaşlarının, “Hayrola Devlet Planlama Müsteşarlığı’nda mı çalışmaya başladın ki bu planlardan haberin var?” sorusuna “Hayır, mensup olduğum cemiyette, İstanbul’un geleceğini konuşuyoruz ve bunun sonucunda oralarda yatırım yapıyoruz” diye cevap vermişti.
Bu bilgiyi veren Turgay Şık’ın deyimiyle “Kanal İstanbul projesi, mason localarında pişirilmiş sonra da Başbakanlığa servis edilmiştir!”
***
Özetle, AKP, “Küresel Haçlı Seferi” çerçevesindeki projeleri, Türk halkına kendi projesi diye yutturmaya çalışıyor.
Asıl hedef, ABD Kongresi’nin 1896’da aldığı gizli kararın uygulanmasıdır. O kararda, Türkiye’nin Hıristiyan yerleşimi ile birlikte Hıristiyanların yönettiği eyaletlere ayrılması, başkent İstanbul’daki eyaletin başına bir Amerikalının getirilmesi ve “Türkiye Birleşik Devletleri”nin buradan yönetilmesi esas alınıyordu.
AKP hükümetinin 8 yıl içindeki bütün icraatları bu projeyi akla getiriyor!
Değişim dedikleri budur.