Anadolu Ajansı, Washington kaynaklı haberinde, ABD yönetiminin, “İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi konumuna yükseltilmesi” hedefine, enformasyon paylaşımı ve teknik yardımlar yoluyla destek sağlayacağını bildirdi.
Diğer bilgiler de şöyle:
* Türkiye-ABD Ekonomik Ortaklık Komisyonu’nun 6. toplantısı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selim Yenel ve ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Jose Fernandez’in başkanlık ettiği heyetlerin katılımıyla Washington’da yapıldı.
* Toplantının, ABD Başkanı’nın 2009 yılındaki Türkiye ziyareti sırasında, Barack Obama, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan tarafından ortaya konulan, iki ülke arasındaki güçlü siyasi ve askeri ilişkilerin paralelinde stratejik ekonomik işbirliğinin de geliştirilmesi taahhüdüne uygun olarak düzenlendiği kaydedildi.
* İki tarafın ortak açıklamasını ABD Dışişleri Bakanlığı basına açıkladı! İki tarafın, Türkiye’nin finansal sektörü, ilaç sanayii, enerji ve tarım gibi geniş çapta bir dizi konuyu ele aldıkları bildirildi.
* Toplantıda, ABD’nin İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi konumuna yükseltilmesine yardım etmek amacıyla Türkiye ile birlikte çalışma taahhüdü ele alınırken, ABD’nin, enformasyon paylaşımı ve teknik yardımlar yoluyla bu hedefi desteklemeyi kabul ettiği kaydedildi.
***
Biz İstanbul’un finans merkezi haline getirilmesi projesinin, Büyük Orta Doğu Projesi ile ilgili olduğunu, Türkiye’nin Başkanlık Sistemi ile birlikte, üniter yapıdan federasyona doğru bir rejim değişikliğine gitmesinin planlandığını, kamu yönetimindeki reformların da bu amaca dönük olduğunu, İstanbul’un sadece Türkiye’nin değil Büyük Orta Doğu’nun başkenti haline getirilmek istendiğini, İstinye’deki Amerikan Başkonsolosluğu’nun bu amaca dönük olarak inşa edildiğini, hatta inşaatın Amerikalı yetkililer tarafından Rumelihisarı’na benzetildiğini yıllar önce bu sütundan ve Yeniçağ manşetlerinden kamuoyuna duyurmuştuk.
Fatih, Rumelihisarı’nı, İstanbul’u fethetmek için yaptırmıştı.. İstinye’deki Amerikan kalesinin de İstanbul’u fethetmek için kurulduğu mesajını bu benzetmeyle kendileri vermişti.
Nitekim, bu yöndeki uygulamalar devam ediyor.
***
* 2011’in Ocak ayı sonunda, Hükümetin, İstanbul’un finans merkezi yapmak amacıyla başlattığı girişimi desteklemek amacıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın ev sahipliğinde yapılan “İstanbul Uluslararası Finans Merkezi” konulu panelde, Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, projenin hayata geçirilebilmesi için altyapı, hukuk, vergi gibi alanlarda birçok çalışma yapılması gerektiğini söyledi.
* İMKB Başkanı Hüseyin Erkan da önümüzdeki 10 yıl içinde İstanbul’un finans merkezi olacağını, 30 yıl içinde de dünyanın önde gelen finans merkezlerinden biri haline geleceğini belirtti.
* Bilindiği gibi Toplu Konut İdaresi’nin projelendirdiği Ataşehir Finans Merkezi’nde, Merkez Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu, Halkbank, Ziraat ve BDDK arsa aldı.
* Yine Devlet Planlama Teşkilatı’nın organizasyonuyla “İstanbul Finans Merkezi Projesi İnsan Kaynakları Çalışma Grubu” kuruldu.
* Finans alanıyla doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan 27 kamu ve özel sektör kuruluşunu temsilen 32 üyenin katılımıyla yapılan toplantılara, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Remzi Kaya başkanlık ediyor.
***
Şimdi size üç soru soracağım:
1-Dünyada finans, yani para kimin elinde?
2-İstanbul, hem Türkiye’nin başkenti hem de finans merkezi olduğunda, fiilen kimin eline geçmiş olacak?
3-Parayı veren düdüğü çalacağına göre bu yeni devlet kimin devleti olacak?
