İsrail, Tevrat kaynaklı bir saplantı yüzünden haritadan silinebilir!

İsrail, Ortadoğu’da barış istemediğini Gazze’de katliam başlatarak gösterdi. İsrail-Suriye barışı için bugüne kadar çaba sarf eden Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da “Saldırı barışa yönelik bir darbedir” dedi.
Erdoğan’ın tepkisi, İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile yapmayı planladığı telefon görüşmesini iptal etmekle sınırlı kaldı!
Son Suriye gezimizde, Suriyeli gazeteciler, “Eskiden İsrail’in Filistin’e saldırıları sırasında, Türk kamuoyu ayağa kalkar, Cuma namazlarından sonra eylemler yapılırdı, şimdi ne oldu size ki hiç tepki göstermiyorsunuz?” diye sordu!
İçimden, “Milli görüş gömleğini çıkaranlar oldu” düşüncesi geçti ama, biraz daha ılımlı bir cevap verdim ve bu konuda Türkiye’yi yönetenlere, özellikle AKP iktidarına sitem etmeleri gerektiğini söyledim.

***

İsrail, neden böyle saldırganlaşıyor. Barış ister gibi yapıyor, sonra da tam anlamıyla vahşet sergiliyor, okulları bile bombalıyor!
Çünkü İsrail laik bir devlet değildir. Laikliği, Fransa’da seçme ve seçilme hakkı verilmeyen Yahudileri toplum içine katmak için Yahudi bilim adamları geliştirmişti ve bu, sadece kendilerine değil bütün insanlığa faydalı oldu ama 1948’de kurulan İsrail devleti, Tevrat’ın gösterdiği hedefler doğrultusunda yönetiliyor.
Bu hedef, vaat edilmiş toprakları ele geçirmektir. Tevrat’ta çok açık bir şekilde İsrailoğullarına, Batı’da Akdeniz kıyısındaki bugünkü İsrail topraklarından, doğuda Fırat’a kadar olan bölgeyi işgal etmeleri çağrısında bulunuluyor. Bugünkü stratejilerinin ana temasını bu ideoloji oluşturuyor ve ABD’nin petrol çıkarları ile bütünleştirilip başka bir renge boyanarak dünya kamuoyuna sunuluyor. Tevrat’taki Büyük İsrail’in içinde bugünkü İsrail, Lübnan, Ürdün, Suriye’nin Fırat’ın altında kalan bölümü, Irak’ın Fırat’a kadar olan bölümü ve Suudi Arabistan’ın kuzey kısımları bulunuyor.
İsrail, Tevrat’taki bu hedefi genişleterek Türkiye’nin Fırat’ına kadar uzatıyor ve Kuzey Irak’ta Fırat’ın doğusunda yer alan Türkmen-Kürt bölgesini de Türkiye’nin Güneydoğusunu da hayal ettiği ülkenin toprakları arasında sayıyor. Barzani ve Talabani de örgütlendikleri günden beri İsrail’in askeri eğitim ve mali yardımlarından bu hayal uğruna faydalandı. Büyük İsrail planının gerçekleşebilmesi için, önce Türkiye’nin da dahil edildiği bir büyük savaş gerçekleştirilmeliydi ki, ortalık karışsın, barış masasına oturulduğunda, haritalar yeniden çizilebilsin.
İsrail, bu hedef doğrultusunda ABD’nin işgal ettiği Irak’ta bir suç örgütü de kurmuştur. Amerikalı gazeteci Seymour Hersh, İsrailli istihbaratçıların, Irak’ın kuzeyinde Barzani peşmergeleri ile işbirliği içinde operasyonlar yaptığını yazmıştı. Hersh’den önce Türk gazeteci Uğur Yıldırım, askeri kaynaklara dayanarak 4-5 kişilik timler halinde çalışan örgüte bir İsrailli albayın komuta ettiğini, toplam 200 kişi civarındaki birliğin yaklaşık 40 timden oluştuğunu ve Irak’ta Amerikan işgaline tavır alanları etkisizleştirmek için, sabotaj ve suikastlar düzenlediğini bildirmişti.
Türkmen kaynaklar da MOSSAD’ın yönetimindeki cinayet şebekesinin, Iraklı bilim adamlarını hedef aldığına dikkat çekiyordu.

***

Diğer taraftan, dünyadaki son ekonomik krizde battığı söylenen Lehman Brothers’ın başkanlığını yapan Yakop’un daha önceki görevi İsrail Merkez Bankası Başkanlığı idi. Lehman Brothers’ın 400 milyar doları İsrail’e kaçırdığı Alman basınında yayınlandı!
Yani merkezinde Yahudi sermayesinin bulunduğu ekonomik krizler, savaşlar ve katliamların asıl hedefi Tevrat’ın gösterdiği vaat edilmiş topraklara ulaşmaktır. İsrail, laik bir devlet olamazsa, bu dini saplantı yüzünden gerçekten haritadan silinebilir.

Yazarın Diğer Yazıları