İsrail ile birlik mi Türk birliği mi?
Bir “Akdeniz Birliği” lafıdır gidiyor. Projeyi, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy gündeme getirdi. Sarkzoy, Türkiye’nin ancak Akdeniz Birliği’ne girebileceğini söylüyor.
Akdeniz Birliği deyince, sadece Türkiye söz konusu değil, bölgede bir de İsrail var! Peki Sarkozy, niçin Türkiye ve İsrail’i aynı potada değerlendiriyor?
Unutmayalım; Sarkozy’nin Yahudi asıllı olduğunu önce Fransız basını yazmıştı!
* * *
Almanya’nın Merkür gazetesi, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile görüştü. Barroso “Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin müzakerelere devam edilmemesi yönündeki direnci kırılmış görünüyor. Rahatladınız mı?” sorusuna şöyle cevap verdi:
-Şunun altını çiziyorum: Türkiye’nin üye olmasına karar vermiş değiliz. Biz, üyeliği müzakere etmeyi kararlaştırdık. Ancak sonraki bir zaman diliminde Türkiye’nin üye olmaya hazır olup olmadığına ve bizim de buna hazır olup olmadığımıza karar vereceğiz. Bu sebeple Fransız Cumhurbaşkanının verdiği söz konusu işaretinden memnunum.
-Akdeniz Birliği oluşturma önerisine yaklaşımınız nedir?
-Bu öneri içi doldurularak tartışılmaya devam etmelidir. AB’nin yönünü Akdeniz’e daha güçlü çevirme fikrini anlamlı buluyorum ve destekliyorum. Ancak bunun hangi biçimde olması konusunda esaslı bir şekilde düşünmeliyiz.
-Sarkozy’nin sanırım kastettiği şey, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin, Brüksel ile ikili ilişkileri yürütecek bir birliği oluşturmaları.
-Önemli olan AB’nin tek ağızdan konuşup bir bütün olarak Akdeniz ülkeleriyle işbirliği yapmasıdır. AB Komisyon Başkanı olarak benim görevimse ortak çıkarlarımız olduğunu anlatmak. Bu nedenle üye ülkelerin tamamını bağlayan Barcelona Sürecine sahibiz. Elbette bu yeterli değil, daha fazlasını yapmalıyız. Mesela AB’nin güneye doğru sınırına ulaşma çabasında, yakın zamandaki İsrail-Lübnan savaşından daha fazla insan yaşamını yitirmiştir. Güvenlik, kültür ve ekonomi gibi konularda Akdeniz ülkeleriyle daha iyi ilişkiler içinde olmak tabii ki hepimizin çıkarına olur.
* * *
Biliyorsunuz Akdeniz Birliği’nden önce bir de Doğu Akdeniz Birliği diye bir proje vardı!
Projede, “Türkiye, Ürdün, İsrail, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, Lübnan ve Filistin’in yer alacağı, ’Doğu Akdeniz Birliği’nin oluşturulması için girişimde bulunulacaktır” deniliyordu. Bu ülkeler, 1996 yılında Bernard Lewis’in “Ortadoğu kimliği üzerine” başlığı altında İstanbul’da verdiği konferans sırasında gösterdiği haritada yer alan ve Büyük Ortadoğu Projesi içinde düşündüğü ülkelerdir.
İşin ilginç tarafı Doğu Akdeniz Birliği projesi, MHP’nin 2002 seçim bildirgesinde yer almıştır!
Şimdi Sarkozy, sadece Doğu Akdeniz’i değil, bütün Akdeniz ülkelerini esas alıyor, fark bu!
* * *
Biz, Türk milliyetçilerinin, Doğu Akdeniz Birliği diye bir projesi olmadığını belirtmiş ve durumu kamuoyunun bilgisine sunmuştuk.
Türklerin projesinin ne olması gerektiğini Azerbaycan’ın Halk Cephesi gazetesinde Elçin Mirzabeyli yazıyor:
“Azerbaycan’la Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesi, sadece bu iki devlet için değil, tüm Türk dünyası için çok önemli. Azerbaycan-Türkiye birliği, tek Türk dünyasının temelini oluşturmalı. Bu nedenle de, ilişkilerimizin değerinin sadece ekonomik rakamlarla ölçülmesi, bizi gerçek hedeflerimizden uzaklaştırabilir. Öyleyse, gerçek birliğe doğru ilerleyelim.”