IŞİD senaryosunu Hamaney açıkladı

IŞİD üzerinden Suriye, Irak, Türkiye ve İran’ın kaosa sürüklenmesi projesi tıkır tıkır yürürken, oynanan senaryoyu resmi düzeyde nihayet bir kişi açıkladı.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, “ABD, IŞİD fitnesini canlı tutmaya çalışıyor. Bize ulaşan bilgiye göre ABD, Irak’ta IŞİD’in elindeki bölgelere havadan indirme yoluyla silah ve mühimmat yardımında bulundu ve bu 5 kez devam etti” dedi.
Hamaney, “İslam dünyası, İsrail ve Mescid-i Aksa’nın başına gelenlerle mücadele etmek yerine, küresel güçler tarafından ortaya çıkarılan tekfircilerle meşgul ediliyor” diye konuştu. Bölgede “mezhep kavgası” çıkarılmaya çalışıldığını da belirten Hamaney, “Biz mezhebimizin esiri değiliz. Lübnan’daki Şii Hizbullah’a yaptığımız yardımları, Filistin’deki Sünni Hamas’a da yaptık” hatırlatmasında bulundu.

***

Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise bir televizyon programında konunun siyasi tarafına değinmeden “İsrail’i kuran Tevrat yorumu neyse, IŞİD’in devlet kurmak için başvurduğu din yorumu aynı yorumdur. Nasıl bir yorumla, dünyanın her tarafına dağılmış bir kavim bir araya geldi. Bir toprağın sahiplerini oradan kovdular. Onların toprakları üzerinde şiddete, ötekileştirmeye, kibre ve zulme dayalı bir devlet kuruldu” demişti.
Görmez, dün de “Müslümanlar petrol paralarını Avrupa bankalarında biriktirmek yerine sadece petrolün zekatını verse Afrika’da kimse aç kalmaz” diye konuştu.
Sorun şu ki İran dışında Müslüman milletler, bağımsız değil. Türkiye bile NATO sürecinin başından itibaren, uydu devlet durumunda... Üstelik NATO’da Amerika’nın dediği olur ama Türkiye aynı zamanda İngiltere’nin de etkisi altında!
Öyle ki Türkiye’nin onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün hayat hikayesini bile, kendisinin de eğitim gördüğü Exeter Üniversitesi’nin Profesörü Gerald MacLean yazıyor! Kitabın adı da Abdullah Gül and the Making of the New Turkey...” “Abdullah Gül ve Yeni Türkiye’nin inşası” diye çevrilebilir.
Daha önce de CIA’nın beyinlerinden Graham Fuller, “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” diye kitap yazmıştı.
“Yeni”den kasıtları, Türkiye’yi Suriye-Irak batağına sokarak devleti yok ettikten sonra, 1896 yılında Amerikan Kongresi’nin kabul ettiği gizli kararda olduğu gibi Anadolu ve Trakya coğrafyasını Hristiyan eyaletlerden oluşan bir devlet haline getirmek olsa gerek. Onun için AKP iktidarı ikide bir tehcirde giden Ermenilerle, mübadelede giden Ortodoksları Türkiye’ye davet ediyor. Abdullah Gül de bir ara 20 bin dolara vatandaşlık satmayı önermişti. Suriye’den gelen 3 milyon insanın Türkiye’nin nüfus yapısını ne kadar değiştirdiği de malum...

***

Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi temellerinden çıkarılmasının tarihi olan kitabın tanıtımı Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği rezidansında yapıldı! Bir anlamda, Türkiye’deki rejim değişikliğinin kutlaması yapıldı. Kutlamaya, İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw da katıldı ve “Abdullah Gül’ün, hayatında tanıdığı en olağanüstü insanlardan biri olduğunu” söyledi.
Aynı Jack Straw İngiltere Dışişleri Bakanı iken, Die Welt gazetesinin 15 Eylül 2005 tarihli sayısında “konuk yazar” olarak bir makale yazmıştı. Straw’un makalesi şu cümlelerle bitiyordu:
“Hepimiz Türkiye’nin geleceğine ve bu ülkenin reformlarına ilgi duyuyoruz. Şimdi bir hata yaptığımız takdirde, kısa sürede evimizin önünde bir kriz çıkabilir.”
Aynı Straw, Türkiye’nin AB’ye üyeliğine karşı çıkan İngiliz milletvekillerine “Tavşanı evvela yakalayalım, derisini sonra yüzersiniz” diyordu.
Abdullah Gül’ün bu benzetmede rolü nedir, onu size bırakıyorum...

Yazarın Diğer Yazıları