İntihalci profesörü aklayan etik kuruldan bir skandal karar daha
Bir üniversite profesörü düşünün akademik makaleleri, yüksek lisans hatta doktora tezi intihallerle (bir başka kaynaktan çalma) dolu.
Hatta o kadar ileri boyuta varmış ki bu intihal işi, profesör unvanı aldıktan sonra çıkarttığı kitabı, Khurram Maqsood Ahmad, Yang Shen, Mir Asfandyar isimli 3 yabancı bilim insanının makalelerinin birebir çevirisi!
Kitap Google translate, kopya, yapıştır yöntemiyle hazırlandığı için literatür hatalarıyla dolu!
Aktaş’ın sadece 34 sayfadan oluşan “1919 yazında Erzurum” başlık yüksek lisans tezi de kopyala yapıştır tekniğiyle yazılmış.
Aktaş’ın yine aynı şekilde 265 sayfadan oluşan “Türk-Alman İlişkileri (1913-1918)” başlıklı doktora tezi de çalıntıyla dolu.
Bu profesörün adı Hayati Aktaş, nam-ı diğer “10 dakika Hayati”!
Bu namı 10 dakikada ders anlatmasıyla kazanıyor!
Kendisi Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü başkanı!
İşin tuhaf yanı her şey ortadayken Akdeniz Üniversitesi Etik Kurulu, bu değerli bilim insanının intihal suçu işlemediğine karar veriyor!
Allah Allah halbuki benim dosya haberimde belgeleriyle yer alıyordu intihal suçu!
İlkokul çocuğunu çevirsen sorsan, bu eserler aynı derdi!
Ne hikmetse etik kurulun değerli başkanı Prof. Dr. Hilmi Demirkaya dahi fark edememiş intihal suçu işlendiğini!
Sanırım bir bilim insanı için rekor sayıda (232 eser) eseri bulunan Demirkaya, çalışmalardan kafasını kaldıramadığı için fark edemedi Aktaş’ın intihal eserleri!
Halbuki sırf konuyla ilgili hazırladığım dosya haberdeki belgelere bakmaları yeterliydi!
Etik Kurulun akladığı Hayati Aktaş, tekrar bölüm başkanı seçildi!
Allah tamamına erdirsin, hayırlara vesile olsun ne diyelim!
Peki etik kurul ne yaptı dersiniz?
Bir başka skandal karara imza attı!
İntihal suçunun bangır bangır işlendiği olayda, alınan kararı yanlıymış gibi göstermeye çalıştığımız öne sürüldü.
Haydaaaa!
Yahu olay ortada, çalışmalar ortada, intihal suçu ortada, sizin Aktaş’ı aklamanız ortada!
Biz daha neyi yanlı gösterelim arkadaş!
Ayrıca etik kurul kararında Hayati Aktaş’ın idari tahkikat başlatılmasını talep ettiği ancak bu tahkikatın kurulun yetki ve inceleme alanı dışında olduğu belirtildi.
Üniversite rektörlüğü farklı bir kurul oluşturup o bakmalıymış olaya!
Kısacası etik kurul diyor ki “Biz bu dosyaya bakmıyoruz”!
Baktığınız dosyaların sonucu da ortada zaten!
Siz bakmayın bir zahmet!
Ülkemizde suçu işleyenler değil, suçu kamuoyuna duyuranlar suçlu oluyor nedense!
Madem üniversitenizdeki bir hocanın arşa ulaşmış intihal dosyasını inceleyemiyorsunuz, beni etik kurulda inceleyin gari!
Ne de olsa “Yalan ve yanlı haberlerle etik kurulu baskı altına almaya çalıştığımızı” öne sürüyorsunuz!
Unutmadan şunu da sorayım.
Madem profesörünüz pür-ü pak, neden araya aracılar sokup haberi kaldırtmak için 40 takla attı!
Madem suçsuz ve biz yanlı haberle sizi baskı altına almaya çalışıyormuşuz, elinizi tutan mı var sayın Aktaş gitsin Yüce Türk Mahkemelerine başvursun.
Görelim bakalım intihal yapmış mı yapmamış mı?
Kim haklı?