İnsan, insan yanını arar oldu!

Bazen duygulanıyorum ben.

Hani bazen bir çocuk ağladığında içim acıyor benim.

*

Aslında hiç de fena değil biliyor musunuz?

“İnsanın duygulanması da duygusallaşması da” diyorum.

Çünkü bu iki refleksimiz bir insanın, insan yanı olduğunu hatırlatıyor bana ya, diğer taraftan ne kadar katılaşmış o yumyumuşak yürek…

Ne kadar ketum olmuş da haberim yok benim zahir.

*

Sahi ne ara taş yürekli olduk?

Böyle ayrıştırıcı…

Böyle kindar…

Ve böyle insan yanımızdan uzaklaşıp, ruhsuzlaşmışız da ne ara geçmişiz kendimizden?

*

Ah be canım benim!..

Ah be insan yanım benim, sen beni affet!..

Sen, inatla bana kendini hatırlatırken, inatla senden uzaklaşmamı bir de…

Üstelik, bana bu kadar yakın olmuşken, benim senden kaçıp başka başka şekillere bürünmeme öfkelenirsin bilirim.

Haksız da sayılmazsın hani…

Çünkü bende tek bir söz bile kalmadı sana söyleyecek, tükendi biliyor musun?

*

İnsanın, insan yanını çağrıştıran sözü tükenince, duygusal yanı da tükeniyor…

Tebessümü de tükeniyor…

Hasletleri tükeniyor…

Sevdası tükeniyor…

Özlemi tükeniyor…

Ağlaması tükeniyor insanın, biliyor musun?

İnsanın, insan yanı tükenince, gözünden iki damla yaşı bile akamıyor.

O iki damla yaş bile bize insan olduğumuzu hatırlatıyor oysa zahir, insan olduğumuzu!..

*

Anlayamıyorum insan yanım, herkes paraya suçu atıyor da onun da kullananı bizler değil miyiz?

Para mı insanı yönlendiriyor, insan mı parayı, anlamıyorum ki!..

*

Eskiden öyleymiş, eskiden para insana hükmedemezmiş de para bir araç olarak dolaşırmış insanlar arasında zahir.

Bugün öyle mi gerçekten?

Bugün insan araç, para amaç.

Atmıyorum zahir, o noktaya gelindi sahiden de!..

*

İşte ben de bunun için akıtıyorum, geride kalan iki damla gözyaşımı.

Hani bana insan yanımı hatırlatır diye!

Çünkü ben insan yanımı unutmak istemiyorum.

Biliyorum ki bir gün, zamanı geldiğinde o gün, bana insan olduğum hatırlatılacak. Belki de işte o gün, tam da o gün, iş işten geçmiş olmasın istiyorum.

*

Nasıl olacak orada?

İnsan gelip, insan gidememek ne kadar kötü ne kadar acı olduğu en anlaşılır şekliyle hatırlatılacak.

Ne diyeceğiz o zaman?

Sen-ben ne diyeceğiz orada biliyor muyuz zahir?

*

“Niye düşünmedin?

Kim engelledi seni?

Ondaki aklı sana da verdim, niye kullanamadın?” denildiğinde ne cevap vereceğiz zahir, söyler misin?

*

İşte o nedenle çok üzülüyorum ya, kendi ellerimizle paraya teslim ettiğimiz insan yanımıza!

Çok üzülüyorum zahir!

Yazarın Diğer Yazıları