İktidardan, Türklere Kızılderili muamelesi!
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 2016 yılında Gaziantep Valiliği ve Bülbülzade Vakfı’nca düzenlenen "Yeşil Sahada Barış için Kardeşlik Turnuvası"nda yaptığı konuşmanın kayıtları yayınlandı. O dönemde Başbakan Yardımcısı olan Şimşek'in yine dönemin Gaziantep Valisi olan şimdiki İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile birlikte Gaziantep'te Suriyelilerin kurduğu 24 amatör futbol takımının mücadele ettiği turnuvanın açılışına katıldıkları ve başlama vuruşunu paslaşarak yaptıkları görülüyor.
Mehmet Şimşek, konuşmasında "Suriyeli kardeşlerimiz bu toprakların esas bileşenidir. Ülkemizin mozayiğinin önemli bir parçasıdır. Suriyeli kardeşlerimiz, Gaziantepli kardeşlerimiz birlikte spor yapsın, eğitim yapsın, üretim yapsın. Neredeyse Gaziantep'te bir Suriye Ligi kurulmuş..." diyor...
Tam sekiz yıl önce Gaziantep'teki Suriyeli gençlerin 24 futbol takımı kurdukları ve Gaziantep Valiliği desteğiyle kendi aralarında futbol ligi düzenledikleri anlaşılıyor... O sıralarda da Suriye'nin kuzeyi önce IŞİD, sonra PKK/YPG işgali altında ve askerlik çağındaki Suriyeli gençler, sadece Gaziantep'te 24 futbol takımı kurmuş, top oynuyor! Türk hükûmetinin bakanı da onlar için "Bu toprakların esas bileşeni" diyor!
***
Aynı Mehmet Şimşek, Türk Milleti'ne nasıl baktığını ise ABD'deki borç para arama gezisi sırasında “Yerel halkı, enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz gerekiyor” diyerek gösterdi. Şimşek'e göre Suriyeliler "bu toprakların esas bileşeni", Türkler ise "yerel halk!"
Hani Avrupalıların, Amerika'yı işgal ederken, toprakların asıl sahibi Kızılderililere "yerli" demesi gibi...
***
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş ise Dünya Bankası'nın Türkiye'ye verdiği kredi anlaşmasında tarım alanında 2028 yılına kadar 11 bin Suriyeli sığınmacıya tarım alanında kadro verilmesi şartının da yer aldığını açıkladı.
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise konuyu Tarım Bakanı'na sorduğunu ve bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi. Karakaş, sosyal medya hesabından ilgili anlaşmanın 34'üncü sayfasını paylaşarak cevap verdi. Karakaş, "TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmam sonrasında üzülerek gördük ki, Dünya Bankası ile imzalanan sözleşmenin 34. sayfasından Tarım Bakanı da AKP Grup Başkanvekili de bihaber… Bu sayfayı konuşmama yaptıkları itiraz sonrasında kendilerine ilettim. Tarım Bakanı da inceleyeceğini ifade etmiş. Oysa Dünya Bankası açık açık yazmış; iktidar da güzel güzel onaylamış… Geçici koruma altındaki Suriyeliler için ekonomik fırsatları güçlendireceksiniz. 11 bin Suriyeli mülteciye kadro vererek tarımsal alanda istihdam edeceksiniz." dedi.
Karakaş, ayrıca Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Tarım Bakanlığı arasında yapılan anlaşmayı da gündeme getirdi ve "Anlaşmada, Suriyeli sığınmacıların kalıcı olması için tarım ve hayvancılık alanında bakanlığın destek vermesi öngörülmektedir” dedi.
Hani 12 Eylül öncesinde ülkücülerin "Her şey Türk tarafından, Türk'e göre, Türk için" diye bir sloganı vardı ya şimdi MHP'nin de içinde olduğu iktidarın sloganı, "Her şey Suriyeliler tarafından, Suriyelilere göre, Suriyeliler için" olmuş...
Gürcistan'daki kavganın sebebi...
Gürcistan hükümeti, "Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı" adlı bir yasa tasarısı hazırlayınca ülkede protesto gösterileri yapıldı. Vatandaşlar Partisi Başkanı Aleko Elisaşvili, 'Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı' yasa tasarısı hakkında konuşan Mamuka Mdinaradze'ye yumrukla saldırdı.
Halkın Gücü Partisi milletvekili Mihail Kavelaşvili, "Yurt dışından yüzde 20'den fazla fon alan kuruluşlar hakkında herkesin bilgi sahibi olması gerekir. Burada kabul edilemez, anlaşılmaz olan nedir? Amerika Birleşik Devletleri'nde, Avusturya'da, Fransa'da benzer bir yasanın yürürlükte olduğunu söylüyoruz." dedi.
Gürcü Rüyası Partisi Genel Sekreteri Mamuka Mdinaradze ise Gürcistan'a artan “kara para” akışının geliştirilen yasa tasarısı ile önlenmesinin amaçlandığını söyledi.
Söz konusu tasarı, fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yurt dışından alan Gürcü kuruluşların “yabancı ajan” olarak kayıt yaptırmalarını aksi takdirde para cezasına çarptırılmalarını öngörüyor.
***
Türkiye’de ise yabancı finans sahipleri yani, Dünya Bankası, Birleşmiş Miletler Gıda Fonu, Avrupa Birliği ve Japonya, ülkenin nüfus yapısını ve tapusunu Suriyeliler lehine değiştirmek için Cumhur İttifakı hükûmetiyle birlikte çalışıyor!
Türkiye’de yabancı nüfuz işte bu kadar şeffaf ama hâlâ görmeyenler var!