Ey ahali!
Duyduk duymadık demeyin!
"Anayasa'nın 'Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür' ifadesi Kürdün inkarıdır, bunun kaldırılması lazım" diyen,
"Atatürk tartışılmalıdır, Atatürk tartışılmayacak bir kutsal değildir" diyen,
"Milliyetçilik mikrop, hastalık" diyen,
"Bugün canımızı yakan en can yakıcı sorunların temelinde Cumhuriyet'in kuruluş ideolojisi vardır" diyen,
"Devlet, Şeyh Said Kıyamı, Dersim ve Ağrı Ayaklanmalarında yaptığı zulüm ve vahşetten dolayı özür dilemeli, tazminat ödemelidir" diyen,
"Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmelidir" diyen,
"Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmelidir" diyen,
"Irkçılık kokan 'Andımız' ve benzeri metinler kaldırılmalıdır" diyen,
"Muhtelif yerlerde yazılan 'Ne Mutlu Türküm Diyene' gibi yazılar silinmelidir" diyen,
"Eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmeli, toplumun çoğunluğu tarafından kabulü halinde bu modeller uygulanabilmelidir" diyen,
"Kürdistancı" HÜDA-PAR Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini açıkladı.
***
Valla siz başlattınız...
Rakipleriniz için "Adalet ve İçişleri bakanları, FETÖ'nün seçmen ayağını takip etsin" talebinde bulundunuz madem, sormak farz şimdi:
- Cumhur İttifakı'nın adayını destekleyenler içerisinde Hizbullahçı taraması da yapılsın mı?
- Hizbullah terör örgütünün seçmendeki siyasi ayağının hangi aday etrafında toplandığı da araştırılsın mı?
- İçlerinde ne kadar terör örgütü üyeliğinden yargılanmış/yargılanan var ortaya çıkarılsın mı?
***
Hayırdır, başka adayların seçmeninde terör taraması isteyenlerin dilleri lâl bakıyorum...
***
AKP=0
AKP, çarpma işlemindeki "0" gibi;
Başka siyasi partilerle yan yana anıldıklarında olduklarının 100 katı, bin katı fenalık atfedilen kişiler, kurumlar, yapılar hatta terör örgütleri güçlerini iktidarınkiyle çarpmaya karar verdiklerinde bütün kötülükleri anında sıfırlanıveriyor!
***
Hani Gün Sazak? Hani adalet?
Böyle durumlarda adetim olduğu üzere "bakak görek" dedim ve bir gün bekledim.
Önceki gün "27 Mayıs" münasebetiyle mesajlar yayımlandı...
"Demokrasi" nutukları atıldı...
"Menderes, Zorlu, Polatkan" anıldı...
Darbeler kınandı...
1960'ın hesap defteri açılır, ayıplarla hesaplaşılırken çok daha yakın bir tarihin 1980'nin defterleri niye kapalı?
Gümrük ve Tekel Bakanı'yken 27 Mayıs 1980'de, 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlamak üzere katledilen Gün Sazak'ın adı yine itinayla buharlaştırıldı; ne "demokrasi" adına, ne "adalet" adına, ne "faili meçhullerle mücadele" adına, ne "darbelere karşı olmak" adına Sazak'ı Türk Milliyetçileri dışında kimseler hatırlamadı.
Üzgünüm ama hatırlayan Türk Milliyetçileri de "romantizm"i aşıp, Sazak'ın katline sebep ve her olgunlaştırılması lazım geldiğinde hortlatılan "koşullar"ın kökünü kazımaya dönük bir tavır alamadı.
Sazak'ın sözde meçhul failleri bu ennnn millî, ennnn yerli devirde dahi olmayacaksa ne zaman çekecek cezalarını?
***
Ahmet Hakan'a bir teklifim var
Ahmet Hakan, pozisyonu itibarıyla "denge kurmaya" mecbur bir gazeteci olabilir ama "taraftar"lığa soyunacağını sanmam; "tarafsız" kalabilmek için de seçim gününe kadar özgürlüğü/pozisyonu elverdiği ölçüde çırpınacaktır kanımca...
Bu zanla yazıyorum...
Hani Meral Akşener'in Muharrem İnce kadar dikkat çekemediğini yazdı ya geçenlerde...
Bir "test" teklifim var kendisine:
CNN Türk, İnce'ye ayırdığı kadar saati Akşener'e de ayırsın, programı da bizatihi Ahmet Hakan yapsın... Akşener'i istediği soruyla sınasın...
Sonra da -bunu ölçebilecek kadar televizyonculuk tecrübesi var sonuçta- gelen tepkileri karşılaştırsın;
Akşener sahiden de İnce'den daha mı az dikkat çekiyor, daha az dikkat çektiği için mi medyada yer bulamıyor yoksa medya dikkat çekmemesi için görünürlüğüne ambargo mu uyguluyor?
Vardığı hükmü de açık yüreklilikle paylaşsın...
Bu "tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan"vari sorun da ortadan kalksın...
***
GÜNÜN ŞAKASI
Zaytung haberi gibi ama gerçek; Hükümet Sözcüsü Bey, tam saha medya ambargosuna uğrayan muhalefet için " 'Biz gelirsek medya daha özgür olur.' diyorlar ama görüyorsunuz daha gelmeden medyanın sesini kısmak için kaba kuvvete başvuruyorlar" dedi.
***
SORU-YORUM
Yol, köprü vs. yapmak için nasıl bir "had" gereklidir? Bu "had"din derecesine hangi merci, hangi ölçüler uyarınca karar vermektedir?
