Hilmi Özkök: Mesele hangi ülkeler topluluğu içinde yer alacağımızdır!

26 Mart 2003’te dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, beraberinde Kuvvet Komutanları ve 2. Ordu Komutanı Fevzi Türkeri olduğu halde, savaş kıyafetiyle Diyarbakır’da bir konuşma yaptı ve “Avrasya’da ileriki on yıllara uzanan çok önemli politik, ekonomik, sosyal ve askeri gelişmeler olacak. Yeniden yapılandırılacak bu coğrafyada, mesele, hangi çağdaş seviyede bir ülke ve hangi ülkeler topluluğunun içinde yer alacağımızdır. Savaşın ne kadar süreceğini kestiremiyoruz. Ancak, ‘akıl ve sevgiden başka, her şeyin yedeği olmalıdır’ öğretisinden hareketle savaşın beklenmeyenlerle dolu olduğu, her şeye hazırlıklı olmak gerektiği daima rehberimiz olmuştur. Buna göre hazırlıklarımızı yapmış durumdayız” dedi.
Demek ki 2003 yılında, Türkiye bir NATO ülkesi olduğu halde, Genelkurmay Başkanı, hangi ülkeler topluluğu içinde yer alınacağı konusunu kamuoyunun gündemine getiriyor ve hatta her şeyin yedeği olmasından söz ederek alternatifli düşünmek gerektiğine işaret ediyordu. Ortada tek bir alternatif vardı: Avrasya Birliği veya Şanghay İşbirliği Örgütü!
Bugün Avrasyacıların yargılandığı ileri sürülüyor. Bu durumda Hilmi Özkök’ün sözlerini nereye yerleştireceğiz?

* * *

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, 2006 Kasım ayında, Moskova gezisinde, Türkiye’nin başlattığı Karadeniz Uyum Harekâtı’na imza attı.
Bu imzanın, NATO’nun Karadeniz’e çıkmasını önlemek amacına dönük olduğu biliniyordu.
Karadeniz Uyum Harekâtının NATO’nun Akdeniz’deki “Active Endeavour” harekâtıyla ilişkisinin de dikkate alınması gerektiğini belirten Karahanoğlu, “Karadeniz Uyum Harekâtında elde ettiğimiz bilgileri NATO’ya aktarıyoruz” demişti.
Rusya Askeri Deniz Filosu Komutanı Amiral Vladimir Masorin, bu anlaşmanın imzalanmasıyla Rusya’nın, Karadeniz’deki güvenliğin sadece kıyısı bulunan ülkeler tarafından sağlanmasını garanti altına aldığını belirtmişti.
Anlaşma, ABD’nin TSK üzerinden “Avrasya satrancı”nı oynamasının önüne geçmiş oluyordu. Moskova’daki imza, TSK’nın “Avrasya Satranç Tahtası” nda piyon değil, oyuncu olduğunu gösteriyordu.

* * *

odatv.com’da “O subayların gerçek suçu neydi?” başlıklı ve Hüseyin Vodinalı imzalı yazıda, 27 Şubat 2002 tarihli Cumhuriyet gazetesinde çıkan Işık Kansu’nun yazısından bir alıntıyla şu ifadeler kullanılıyor:
“Tümamiral Cem Gürdeniz, Tuğamiralken, Karadeniz’de Türkiye’nin ulusal operasyonu olarak başlatılan Uyum Harekâtı’nın planlayıcısı ve uygulayıcısıydı. Türkiye, bu operasyonun ayrıntılarına ilişkin olarak NATO’yu sürekli bilgilendirince, ABD’nin, “NATO gemileri Karadeniz’de terörle mücadele, insan kaçakçılığı ve bölgesel güvenlik için bulunmalı” gerekçesi de ortadan kalkmış oldu. Uyum Harekâtı’na daha sonra Rusya ve Ukrayna’nın katılımı sağlanıp ABD’nin bu bölgeye girme çabalarının önü tamamen kesilmiş oldu. Özetle; Cem Gürdeniz, ABD’nin Karadeniz’e çıkma çabalarının önünü kesen komutan olarak tanınırdı. Şimdi cezaevinde.”
Yoruma gerek var mı?
NOT: Bugün Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yüzüncü Yıl Konferans Salonu’nda, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in konuşmasıyla başlayacak “Avrasya Sempozyumu” nda saat 14.00’deki oturumda bir bildiri sunacağım. 4 Mart’ta da Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde saat 18.00’de “Açılımın şifreleri” ni anlatacağım.

Yazarın Diğer Yazıları