Her vatandaşın cebine para koymak kimin politikasıydı?

Almanya’da Merkel hükümetinin koalisyon ortağı olan Sosyal Demokrat Parti’nin Genel Başkan yardımcısı Andrea Nahles, alışveriş yapmak şartıyla yetişkin olan her Alman vatandaşının cebine 500 euro para konulmasını önerdi.
Hürriyet’in haberine göre Nahles’in önerisine koalisyonun en büyük ortağı olan Hıristiyan Birlik Partisi’nden destek gelmedi. Buna rağmen Almanya’da şu anda en çok konuşulan konu “İnsanların cebine 500 euro konulacak mı konulmayacak mı?”
Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild de internet sayfasında bir tartışma platformu açarak, bu konuda okuyucularından görüş istedi.
Almanya Çalışma Bakanı Olaf Scholz ise, 500 euro para vermek yerine emeklilerin maaşında 2009 yılında ciddi bir artış yapılması önerisinde bulundu. (Bu öneriyi, memurları da katarak biz de yapmıştık.)
Diğer taraftan Sueddeutsche Zeitung gazetesi, hükümetin harcamaları artırmak için vatandaşlara 500 euroluk kupon vereceğini yazdı.
Alman ajanslarının haberine göre her vatandaş 500 euroluk çeki alacak, ancak bunu harcayabilmek için üzerine 200 euro da kendisinin eklemesi gerekecek, yoksa çeki bozduramayacak. Vatandaşlar, bu çekle, kendi ihtiyaç duyduğu her şeyi satın alabilecek.
Alman hükümeti ise, resesyona giren ekonomide tüketimi canlandıracak 50 milyar euroluk ekonomik teşvik paketini Federal Meclis’e sundu. Almanya Başbakanı Angela Merkel, teşvik paketinin, gelecek iki yıl içinde yatırımların artması yönünde etkisini göstereceğini ve böylece istihdamın güvence altına alınacağını söyledi.

* * *

Fikret Bila, dünkü yazısında “Obama’nın umudu Keynesçi danışmanlarında” başlığını kullandı. Bila’ya göre, ekonomi kurmaylarının Obama’ya ilettikleri iki temel politika şöyle:
“1) Orta sınıfın vergilerini indirmek ve böylece geniş kitlelerin harcamalarını sürdürmek.
2) Yol, köprü, baraj gibi istihdam yaratıcı projeleri desteklemek. Bu projeler için kaynak ayırmak.”
Bila, “Obama’nın Keynesçi yaklaşımlara yakın duran danışmanları, vergi indirimi yoluyla tüketim düzeyinin ekonomiyi canlandıracak biçimde sürdürülmesini, diğer yandan emek-yoğun projelerine destek vererek işsizlik sorununa çözüm bulunmasını amaçlıyor” diyor.

* * *


Bu politikalar size tanıdık gelmiyor mu? İki seçimdir, “Her vatandaşa 500 lira maaş bağlayacağım; başlatacağım büyük projeler karşılığı olarak para basacağım, kaynağı dışarıdan borç alarak karşılayacağına, böyle sağlayacağım” diyen kimdi?
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş idi.
Peki neden akıl için yol bir olduğu, Deniz Baykal bile kısmen bu fikirleri savunduğu halde, kimse Haydar Baş’ın hakkını teslim etmiyor?
Tamam, bütün bu politikaları Keynes 1929’da İngiltere’ye önermiş, Almanya uygulamış ve başarmıştı ama dünyanın gündemine yeniden getiren Haydar Baş oldu.
İşte Başbakan Tayyip Erdoğan da 15 yıllık otomobilini götürüp yenisini alanlara vergi indiriminden bahsediyor. Nihayet, piyasayı canlandırmak için tüketimi, yani harcamayı teşvik etmek gerektiğini anladılar. Proje karşılığı para basıp vatandaşa dağıtsalar, IMF programına hiç gerek kalmayacak! Ancak, ABD ve Almanya, kendileri için Haydar Baş’ın dediğini yaparken, Türkiye için borçlandırma politikasını devam ettirecek. TÜSİAD öyle istiyor!

Yazarın Diğer Yazıları