Göç veren illere Kılıçdaroğlu yaklaşımı...

Konya
Sabah Konya uçağına bindiğimde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İnternet medyasının temsilcisi arkadaşlarla karşılaştım.
Kılıçdaroğlu’na “MHP’nin baraj sorunu var mı?” diye sormuşlar, o da “Hayır” diye cevap vermiş. Mevlâna türbesinde ve az ötedeki şehitlikte gördük ki, Konya, en çok şehit veren illerimizden biri. Bilinen şehitlerin isimleri ve nerede şehit oldukları büyük panolarda yazılı.. Konyalı’nın şehit vermediği savaş yok..
Buna rağmen, öz be öz Türk köylerinde Türklüğü kâfirlik gibi propaganda edenler epey mesafe almış durumda. Milletvekili adaylarından imam hatip lisesi kökenli, işadamı Hüseyin Yağcı, bu köylerde Hz. Peygamberin Türklerle ilgili hadislerini okuyarak,
Türklüğün bir şeref olduğunu anlatmaya çalıştığını söyledi.
Adaylardan eski dostum Durmuş Ali Karamut ise, seçim broşüründeki bir kitabımdan yaptığı alıntıyı gösterdi. Konya milletvekili Atilla Kart, İmrenler Belediye Başkanı Ahmet Refik Şenönder, il başkan yardımcısı, kadın kolları temsilcileri yakın ilgi gösterdi. Kısacası, Konya CHP teşkilatı, Yeniçağ okuyucusu..
Kemal Kılıçdaroğlu da bir dinlenme anında çay içmeye davet etti ve Yeniçağ ile ilgili sorular sordu.

***

Kılıçdaroğlu, Konya’lılara hitap ederken, “Hollanda’nın yıllık tarım ürünleri ihracatı 107 milyar dolar.Türkiye ise yılda 15 milyar dolarlık tarım ürünleri ithalatı yapıyor. Konya, Hollanda’dan büyük.. Yeterli destek verilmiş olsa, sadece Konya, bırakın Türkiye’yi bütün Orta Doğu’yu besler” derken sabah evden çıkmadan TV8’de tekrarını izlediğim Kayseri ile ilgili seçim programında MHP adaylarından Mazhar Gündoğ’un, “Kayseri, sadece yatak, yorgan, kanepe, koltuk mu üretmeliydi? Kayseri, rüzgar ve su enerjisi ile ülke ekonomisine 10 yılda 100 milyar dolar katkıda bulunabilir” sözlerini hatırladım.
Sonra, 2002’de Trabzon ekseninde Doğu Karadeniz için geliştirdiğim yaklaşımı düşündüm.. Sürmene’nin gemi ustalarına bütün dünya hayran.. Silah ustaları ise ömürlerini, devletten kaçarak geliştirdiler. Gemicilikte, silah sanayisinde, fındığa bağlı sanayide, yani çikolatada birer dünya markası oluşturmak sanıldığı kadar zor değil. Ancak, bugüne kadar devleti yönetenler hep küresel şirketlerin çıkarlarını korudu.
Şimdikiler ise akarsuları ve yaylaları bile yabancılara devretmekle meşgul.

***


İstanbul’da, kişi başına düşen milli geliri yıllık 900 ABD Dolarının altında olan “En Az Gelişmiş Ülkeler” toplantısı yapıldı. Zeynep Gürcanlı, konu ile ilgili yazısında, “Zirve kapsamında yapılan entelektüeller forumunda, ‘önce teşhisi doğru koyalım. Doğru teşhis, doğru tedaviyi de getirir’ görüşü hâkim oldu. Ve alternatif olarak önerilen isim, ’en çok sömürülmüş ülkeler’oldu” diyor.
Ya Türkiye?
Türk halkı yıllardan beri borç faizlerini ödemek için çalışmıyor mu? Asıl sömürü bu değil mi?

***


Kılıçdaroğlu, bu sömürü tablosunu değiştirip Konya’yı ve Türkiye’yi ayağa kaldırmaktan söz ediyor.
Bu amaçla Ziraat Mühendisleri Odası eski Başkanı CHP Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın ve arkadaşlarının hazırladığı “tarım stratejisi belgesi”nde, Türkiye’nin önce kendine yetmesi, ardından tarım ürünleri ihracatında büyümeyi hedef alan bir tarımsal yapının oluşturulması öngörülüyor.
Kılıçdaroğlu, özetle 120 milyon dolarlık bir yatırım ile Konya’nın tarım arazilerinin tamamının sulanabileceğini, ancak alınmayan doğalgaz karşılığı olarak, anlaşma gereği, İran’a 2 milyar 600 milyon dolar verildiğini anlatıyor ve konuyu “Konya’nın milletvekili sayısında iki eksilme oldu. Neden? Çünkü Konya’dan göç var, nüfus azalıyor. Bu mu istikrar?” sorusuna getiriyor. Dolayısıyla göç veren illerin AKP’ye oy vermesinin anlamsızlığına vurgu yapıyor.

***


En Az Gelişmiş Ülkeler raporunda “Yolsuzluk bu ülkelere, emperyalizmin böl ve yönet tarzından miras kaldı. Rüşvet, en çok uluslararası güçlü şirketler tarafından kullanılıyor” gibi ifadeler var. Kılıçdaroğlu da ağırlıklı olarak bu konular üzerinde duruyor ve Türkiye’nin rüşvet ve yolsuzlukta Avrupa’da birinci ilan edildiğini hatırlatarak, “Türkiye’yi dünyaya rezil ettiler. Kul hakkı yemeyen insan istiyoruz. Kul hakkı yiyenler, yolsuzluk yapanlar, televizyonda Kemal kardeşinizin karşısına çıkamaz” diyor.

Yazarın Diğer Yazıları