Genelkurmay’daki üçlü çelik çekirdek!

Biz Ergenekon ve Balyoz gibi soruşturmaların asıl sebebini, 2002-2005 arasında görev yapan komutanlar arasında meydana gelen çatlakta gördüğümüzü zaman zaman ifade ettik. Bu çatlağın etkileri günümüze kadar devam etti. Yaşar Büyükanıt’ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanırsa Genelkurmay Başkanlığı’na yürüyeceği bilindiğinden, aleyhinde bir kampanya başlatılmış, bazı İnternet siteleri kurulmuştu. Bu sitelerdeki yazıların üslubunda bulunan askeri karakter dikkatimizi çekmişti ve dolayısıyla operasyonun içerden yürütüldüğüne kanaat getirmiştik. Kulağımıza gelen bilgiler de vardı ama hiçbirini teyit ettirmek mümkün değildi. Benzer bir senaryo, İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olarak atanmasından önce da sahneye konuldu. Ağlama duvarı fotoğrafları, TSK’nın içinden çıkarılmış ve basına servis edilmişti! Herhalde bu fotoğrafları, Amerikalılar uydu vasıtası ile çekmemişti!
Peki Büyükanıt ve Başbuğ, kendilerine karşı yapılan bu operasyonları karşılıksız mı bıraktı?
Büyükanıt’ın emekliliğine kısa bir süre kala, bütün bu olaylardan sorumlu tutulan emekli orgeneraller ve alt kadrolarına karşı, Ergenekon operasyonları başlatıldı. Operasyonlar son dönemde balyoza dönüştü..
***
Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki moral, disiplin değerlerini, birlik ve bütünlüğü asıl bu içteki kaynaşmalar yıpratmadı mı?
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Balyoz darbe planı iddialarıyla ilgili olarak son günlerde basın üzerinden Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve 1. Ordu eski Komutanı Orgeneral Çetin Doğan’ın yaptığı tartışmanın sorulması üzerine “Öncelikle şunu söylemek isterim ki hoş değil. Ancak emekli olmuşlardır. Bu tartışmayı yapmaları da kendilerini ilgilendirir” dedi. Güner, ayrıca Çetin Doğan döneminde 1. Ordu’daki plan seminerinde hukuk dışına çıkıldığına dair İlker Başbuğ’un Kara Kuvvetleri kurmay başkanı iken bir belge hazırlamadığını da söyledi.
Burada önemli olan husus, komutanların kendi aralarında meydana gelen bir meseleyi o dönemde de çözemedikleri gerçeğidir.
Çukurca’da yedi Mehmetçiğin şehit olmasına sebep olan mayınların TSK tarafından döşendiği gerçeğinin saklanmış olması da ayrı bir meseledir.
***
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Fevzi Çakmak’ı anma töreninde, “Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’tan oluşan bir çekirdek kadro vardır. Bunlar ana çekirdeği oluşturuyor, birbirine kenetlenmiş. Her zaman beraberler. Özellikle İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak her zaman Atatürk’ün yanındadır. Bu çok önemli bir noktadır. Atatürk’le ilişkilerine bakıldığında çok özel bir ilişki var. İkisi arasındaki ilişkinin temel karakteri, karşılıklı derin saygı var. Bu üçlü kadro belki de Türkiye’nin en büyük şansıdır” dedi.
Atatürk ve silah arkadaşlarının yaşadığı zorluklar, güçlükler karşısında ne karamsarlığa ne de umutsuzluğa düştüklerini vurgulayan Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle tamamladı:
“Onun için şunu açıkça ifade etmek istiyorum: Nice acı olayları ve buhranlı dönemleri göğüslemeyi başaran onların bugünkü temsilcileri Türk Silahlı Kuvvetleri’nde moral, disiplin değerlerini, birlik ve bütünlüğünü de kimse yıkamaz.”
Dileyelim ki, bugünkü Genelkurmay’da da Atatürk, Çakmak ve İnönü çekirdeği gibi üçlü bir çelik çekirdek bulunsun.

Yazarın Diğer Yazıları