SEDAT KAYA / Yeniçağ
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, geçtiğimiz günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “21 sene önce, pek çok alanda olduğu gibi sporda da büyük eksikleri olan bir ülkeydik. Tesis yoktu, imkan yoktu, sporcu yetiştirecek antrenör bulunmuyordu. Bırakın sahaları, kortları, pistleri, salonları, statları pek çok vilayetimizde bir futbol dahi çok değerliydi. Uluslararası başarı için sporcu çıkaramıyor, branşlarda ülkemizi temsil edecek sporcu bulamıyorduk. Bir zincirin halkaları gibi tüm reformları uç uca ekledik. Sabırla, dirayetle spor kültürümüzü inşa ettik" dedi.
Pes.
Sayın bakan 21 yıl önce ya bu ülkede yaşamıyordu, ya da danışmanları yanlış yönlendiriyor.
AKP 21 yıl önce iktidara geldiğinde sporda çok iyi bir miras devralmıştı.
Kasapoğlu''nun eleştirdiği yıllar, Türk Futbol tarihinin en büyük zafer yıllarıydı.
2000 yılında Galatasaray Avrupa''nın devlerini dize getirerek UEFA Kupası''nı bu ülkeye getirmişti.
2002 yılında milli takımımız
Dünya Kupası''nda evsahibi Güney Kore''yi 3-2 yenerek Dünya üçüncüsü olmuştu.
2002 yılında Türkiye FIFA sıralamasında 11''nci, UEFA sıralamasında ise 8''nci durumdaydı. Bugün FİFA''da 45''nci, UEFA''da 12''nci sıradayız.
Aynı yıl diğer spor dallarından da bir çok başarı örneği verilebilir.
Mesela Süreyya Ayhan Avrupa Atletizm Şampiyonası''nda altın madalya kazanmıştı.
Ya şimdi!
Sayın Bakan, bir spor kültürü oluşturduklarını söylüyor.
Hangi kültür?
Evet, statlar, tesisler yaptınız da, insana yatırım nerede?Sporda altyapı ile ilgili bir programınız var mı?Avrupa''nın en yaşlı ülkesi konumundaki Almanya, Avrupa''nın en genç nüfusuna sahip Türkiye''ye çok branşta nasıl fark atıyor?
Federasyonlara liyakatlı yöneticiler getiriyor musunuz?
Bu ülkenin milyonlarca gencini spora yönlendiriyor musunuz?
Hayır.
O yüzden Kasapoğlu''nun söyledikleri doğru değil.
Tıpkı cumhurbaşkanının "bizden önce buzbolabı yoktu" sözleri gibi.
