Gençlerimizi harcıyoruz
Türkiye’nin bir zamanlar sıkı sıkıya sarıldığı Avrupa hedefi bugün artık yok... Neden yok? Yoksa baştan beri mi yoktu? Bunlar ayrı bir tartışma konusudur. Ancak Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ihtiyacı var derken, “Avrupa da nüfus yaşlanıyor, Türkiye ise en fazla genç nüfusa sahip olan ülkedir” deniliyordu.
Türkiye İstatistik Enstitüsü Kurumu, Dünya Nüfus Günü nedeniyle 14-25 yaş arasındaki genç nüfusa ait bazı istatistikler yayınladı. Bu istatistiklere göre Türkiye’de genç nüfusun toplam nüfusa oranı 2013 yılı itibariyle yüzde 16.6’dır. Bu oran AB 28’de ise ortalama 11.5’tir.
Aşağıdaki tabloda AB’de en fazla genç nüfusa sahip ilk beş ülke ile en az genç nüfusa sahip son beş ülke yer almaktadır.
AB 28’in 2008 yılında genç nüfus oranı yüzde 12.4 iken, 2013 yılında 0.9 puan azalarak yüzde 11.5’e geriledi. Türkiye’de aynı yıllar itibariyle 1.1 puan azalarak 16.6 ’ya geriledi. Demek ki Avrupa gibi Türkiye’de de genç nüfus oranı düşüyor.
Aslında genç nüfusun fazla olması bir avantajdır. Ne var ki bu avantaj genç nüfusa kaliteli eğitim vermeniz, iş imkanı yaratmanız ve bu gençleri siyasi ve ideolojik amaçla kullanmadığınız takdirde geçerlidir. Aksi halde sosyal sorun olarak karşınıza çıkar.
1) Türkiye’de, gençleri mesleğe ve uzmanlığa yönetecek bir eğitim planlaması yapılmıyor. TÜİK’in açıkladığı, “Genç Nüfusun aldığı eğitimden memnuniyet durumu” verilerine göre gençlerin yüzde 36.6’sı aldığı eğitimden ya az veya çok memnun değil. Yani 100 kişiden 36.6 kişisi istediği eğitimi yapamamış.
Son on beş yıldır, eğitim sisteminde imam hatip kavgası var. Bu kavga olduğu sürece eğitimde etkinliği ve eğitimden en yüksek sosyal faydayı sağlamak mümkün değil. Eğitime ayrılan kaynaklar bu şartlarda çar-çur edilmiş olmaktadır.
Ayrıca yüksek öğrenim de, daha kolay ve maliyet daha düşük fakülteler siyasi popülist amaçlı olarak açılmaktadır. Altyapısı pahalı ve maliyeti yüksek fakülteler daha az açılmaktadır. Bunun içindir ki Türkiye’de Mühendis ve işletmeci fazlası var ve doktor eksiği var.
2) Nisan ayında ortalama işsizlik oranı yüzde 9 oldu. Gençler arasındaki işsizlik oranı ise yüzde 15.5 oldu. Genç nüfusa iş yaratamıyoruz. Bu şartlarda, özellikle teknik dallarda eğitilmiş uzmanlar dışarıya gidiyor. Ya sanayileşmiş ülkeler bunları istiyor... Ya da iş bulamayan ve tatmin olmayan beyinler yurt dışında çalışmak zorunda kalıyor. Yani beyin göçü devam ediyor. Bir adam yetiştirmek, bir fabrika kurmak demektir. Biz eğitim maliyetine katlanıyoruz, bunlara iş yaratmayınca yabancı ülkeler bedavaya sahip oluyorlar.