Gazze’de doğmak; Sultangazi’de yaşamak!

İstanbul’un Sultangazi ilçesinde iki grup arasında silahlı çatışma çıkıyor... O sırada babasının otomobilinde bulunan 15 yaşındaki Büşra Polat’ın başına mermi geliyor. Büşra ağır yaralanıyor, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybediyor...

Büşra Polat’ın cenazesi, dün topağa verildi...

***

Hatay'ın İskenderun ilçesinde Müfit A. denizden tuttuğu balıkları eve götürüyor, eşi Semire pişiriyor ve ailece oturup yiyorlar

Zehirlenme belirtilerini fark eden Müfit A, eşi Semire A, kızı Dilan G, damadı Gökyüzü G, gelini Yasenya A. ile torunları Eva G. ve Aren A'nın rahatsızlandığını görünce durumu sağlık ekiplerine bildiriyor

Olay yerine gelen ambulanslarla İskenderun Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 2'si çocuk 7 kişinin, yedikleri balon balığından zehirlendiği tespit ediliyor.

Buradaki ilk müdahalenin ardından zehirlenen 7 kişi Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk ediliyor.

Müfit A'nın oğlu Doğan A, gazetecilere "Babam, bizimkileri yemeğe davet etmişti. Babam, balon balığı yakalamış, balık da zehirli olduğu için fenalaştılar." dedi.

ÇÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Sebe, AA muhabirine, balon balığının çok güçlü zehir taşıdığını, pişirmekle bu zehrin etkisini yitirmediğini söyledi.

Sebe "Hastalarımızdan 6'sının genel durumları daha iyi. Ancak bir hastamızın nöbet, bilinç bozukluğu ve uyuşma şikâyetleri, solunum güçlüğü olunca onu entübe etmek durumunda kaldık. Diğer 4 erişkin hastamızın durumları daha iyi. Çocuk hastalarımız da var. Biri 2 yaşında, biri de 7 aylık. Çocuklardan biri balığı yemiş. Birinin de annesi yediği için sütünden etkilendiğini düşünüyoruz. Şu an çocukların da hayati tehlikeleri bulunmuyor. Genel durumları iyi." dedi.

***

Kilis'te kaybolan 9 yaşındaki Suriye uyruklu kız çocuğu su kuyusunda ölü bulundu. Soruşturma sonucu, yoldan geçen çocuğa evde birden fazla kişi tarafından cinsel istismarda bulunulduğu anlaşıldı. Olayla ilgili olarak tutuklanan H.B. ile A.A. hakkında iddianame düzenlendi ve müebbet hapisleri istendi.

***

Görüldüğü gibi üç olayda da günahsız çocuklar, kurban edilmiş oldu.

Birinci olayda, babasının arabasında oturan çocuğun ölümüne, asayiş sorunu yol açmış. İstanbul’da zaman zaman bu tür çatışmalar yaşanıyor! Böyle olaylar, o şehirde veya ülkede hukukun işlemediğinin göstergesidir... “Bütün dünyada oluyor” diye geçiştirilemez... Türkiye’de hiç olmamalı...

İkinci olayda, balon balığı zehirlenmesi söz konusu... Balon balığının ne kadar zehirli olduğu, geçenlerde bir dizide işlenmişti. Ben gençlik çağımda Antakya’da altı yıl yaşadım. O zamanlar balon balığını hiç duymamıştım. Bu zehirli balığın Kızıldeniz üzerinden Akdeniz sahillerine geldiği, Ege’ye, Marmara’ya ve Karadeniz’e de ulaştığı biliniyor... Halkın medya yoluyla bilgilendirilmesi gerekir. Herkesin görevini yerine getirdiği bir ülkede bu tür zehirlenmeler olmaz, olmamalı...

Üçüncü olay ise sığınmacılar sorunu ile birlikte düşünülmelidir. Daha önce de bu tür olaylar elbette yaşanmıştır ama Kilis’te “sığınmacı” diye gelenlerin konumu ve durumu çok farklıdır...

***

İsrail’de kadın yazar Netta Ahituv ise Haaretz gazetesinde yayınlanan makalesinde, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un Gazze Şeridi'ne atılacak bir füzeyi imzalamasını, "Herzog'un aklına, bu füzenin, tek günahı Gazze'de doğmak olan küçük çocukları öldürebileceği gelmedi mi?" ifadesiyle eleştirdi.

Ahituv, "Dünyanın gözünde İsrail'in bu savaşta işlediği en büyük suçu temsil eden, Gazze'de yıkıma ve masumların öldürülmesine neden olan ölümcül bir mühimmatı imzalamak nasıl bir siyasettir?" diye yazdı.

***

Herhangi bir konuda doğruyu görmek için milliyetin bir önemi yok; insan olmak, vicdan sahibi olmak yetiyor...

Tabii şöyle de düşünebiliriz: 15 yaşındaki Büşra’nın tek günahı da Sultangazi’de yaşamak mıdır veya Kilis’te kuyuya atılan Suriyeli çocuğun günahı nedir? Sanıkların kimliğinin gizli tutulmasının anlamı nedir? İskenderun’da balon balığını bilmeleri düşünülemeyecek iki yaşındaki çocuğun veya yedi aylık bebeğin günahı nedir?

Devletin bu olaylardaki hukuki sorumluluğu, aslında her birimizin ayrı ayrı sosyal sorumluluğu ölçüsünde gelişir...

Yazarın Diğer Yazıları