Füze kalkanı, Türkiye’yi bölmek için kuruluyor

CHP Milletvekili Osman Korutürk, soru önergesinde füze kalkanı ile ilgili anlaşmayı kastederek “Amerikan Büyükelçisi, imzayı Amerika adına mı, yoksa NATO adına mı attı” diye sordu.
Malatya Kürecik’e yerleştirilecek füze kalkanı mutabakat belgesi Amerikan Büyükelçisi Francis Ricciardone ile Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu tarafından 13 Eylül günü imzalanmıştı.
Korutürk, füze kalkanına Anayasa’nın 92’nci maddesi gereğince Meclis onayı gerektiğini kaydetti.

***


Ulusal Strateji Merkezi Başkanı Haluk Dural ise, “Kurulacak radarın, yüksek çözünürlükte bilgi kaydetme menzili 400 kilometreye kadar düşüyor. Bu da füze kalkanının Türkiye topraklarını hedef aldığını gösteriyor. Irak’ta kalan 50 bin Amerikan askerinin Türkiye üzerinden, ağır silahları ile birlikte 18 ay içinde çekilmesi planlanıyor. Bu sürecin başında Türkiye’de Anayasa’nın özerklik temelinde değiştirilmesi gündemde olacak. Bu da, füze kalkanının, Güneydoğu’da oluşacak federal yapıyı Türk Hava Kuvvetleri’nden korumak için kurulduğunun delilidir” dedi.
Haluk Dural, tezkere sırasında Amerikalıların yerleşmek istediği 9 üsse yeniden konuşlanacağını da belirtti.

***


Meseleyi baştan ele alalım. Irak’ta kukla bir devlet kurmak için Türkiye’de Amerikan politikalarına itiraz etmeyecek, kukla bir iktidar oluşturmak gerekiyordu. Ekonomik krizlerle yıpratılan DSP ve MHP ile, yolsuzlukları yüzünden tükenen ANAP tasfiye edilerek AKP ve CHP bir umut olarak kamuoyuna sunuldu. ABD, kurulan AKP iktidarına güvenerek, 63 bin askerini Mersin’den Hakkâri’ye kadar uzanan Türk topraklarına yerleştirmek istedi. Asıl hedefin Türkiye olduğu yolunda yükselen sesler ve başka gerekçelerle tezkere reddedildi. Ancak Türk hava sahasının Amerikan uçaklarına ve füzelerine açılması tezkeresi kabul edildi. ABD bu sayede Irak’ın hava savunma sistemini çökerttikten sonra karadan işgale başladı ve Kerkük’ü Barzani ve Talabani kuvvetlerine işgal ettirdikten sonra Türk ordusunun Kuzey Irak’taki unsurlarını taciz etmeye başladı...
AKP hükümeti, AB’nin dayattığı bütün yasaları bir bir TBMM’den geçirmeye girişti. Türk girişimcilere binbir türlü zorluk çıkartılırken, “Yabancılara doğrudan yatırım hakkı” tanındı. Bu arada, geçmiş hükümetler tarafından Türkiye coğrafyasının 100 bin kilometre karesi zaten yabancı maden şirketlerine imtiyaz olarak verilmişti. Maden imtiyazı haritaları gözden geçirildiği zaman, bunların Amerikan ordusunun Tampa’daki üssünde duvarda asılı iken Türk generallerinin gördüğü Büyük Kürdistan haritası ve Karadeniz için planlanan Pontus haritası ile birebir örtüştüğü ortaya çıktı. Halkların kendi kaderini tayin hakkını öngören ve 1. Dünya Savaşı öncesinde Anadolu’da Büyük Ermenistan ve Kürdistan kurdurmak için kullanılan Wilson prensipleri, BM ikiz yasaları olarak TBMM’de AKP ve CHP’nin oylarıyla kabul edildikten sonra, ABD Büyükelçisi Pearson’un, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Kuzey Irak’ın tek bir ekonomik bölge olduğunu söylemesi, Barzani’nin internet sitesinde de bu ekonomik bölgenin yakında Büyük Kürdistan olacağını yazması gibi olaylar gelişti...

***


Ben de füze kalkanının, İsrail’i korumak veya İran’ı gözetlemekten ziyade, doğrudan Türkiye’yi hedef aldığını Kanal B’de Tevfik Kızgıntürk’ün programında anlattım.
Terör örgütünün, bölgede, sokakta yürüyen sivil polisi, mühendisi, öğretmeni hedef alması da bu projeyle eş zamanlı olarak başlatıldı. Öyle ki eşini Hakkâri’ye götüren misafir bir genci bile katlettiler.
Örgüt, bu saldırıların hedefinin, bölgede kendi güvenlik güçlerini, kendi mahkemelerini, kendi okullarını kurmak olduğunu açıklıyor zaten..
Bütün veriler gösteriyor ki Türkiye kendi iktidarı tarafından, büyük bir Amerikan tuzağının içine düşürülmektedir..

Yazarın Diğer Yazıları