Fenerbahçe'ye stadı Atatürk verdi. Sedat Kaya tarihi gerçekleri belgeleriyle açıkladı
Sedat Kaya / YENİÇAĞ
1908 yılının temmuz ayıydı.
İstanbul Şehremini Operatör(Belediye Başkanı ve Valisi)
Cemil Bey'in (Cemil Topuzlu), hürriyet kahramanlarına yardım amacıyla verdiği bir davet vardı.
Konuklardan biri de yurdumuzda futbolu ilk oynayan ailelerden İngiliz Whittall'di.
Whittall'ın, gençliğin spora ve özellikle de futbola olan ilgisi nedeniyle Kadıköy'de bir futbol sahası yapılması yönündeki konuşması büyük destek görmüştü.
Ertesi gün İngiliz ve Türkler'den oluşan bir heyet, saha için en uygun yerin, hazineye ait olan ve papazın çayırı olarak bilinen arsa olduğuna karar verdi.
Konu, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit'e götürüldü.
Padişah teklifi önce kabul etmedi ama ısrarlar sonucunda yıllığı 30 altın kira karşılığında Union Club ile 20 yıllık bir sözleşme yapılmasına karar verdi.
Papazın Çayırı artık Union Club'ündü.
Ancak, 1.Dünya Savaşı gelip kapıya dayanınca, Osmanlı ile İngiltere arasında ipler koptu.
O sıralar memleketin bir sorunu da İngiltere'ye parası ödenerek sipariş edilmiş savaş gemilerini İngilizler'den alabilmekti.
Savaş başlayınca İngiltere gemileri vermemişti.
Bunu fırsat bilen Şehremini Cemil Bey, Union Club'ün sahasına el koydu ve burayı İttihatspor'a verdi.
Yıllar geçti Cumhuriyet kurulunca, ittihatciler gücünü kaybetmişti.
Stat artık milli emlakın malıydı. İttihatspor sadece kullanım hakkına sahipti.
1930'lı yılların başlarında Adliye Vekili Şükrü Saraçoğlu'nun girişimleri ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün onayıyla meclisten tek maddelik bir yasa çıkartıldı. Yasa, spor tesisleri ve semt sahalarının nasıl kullanılacağını karara bağlıyordu. Bu yasa aynı semtte faaliyet gösteren takımlardan, üye sayısı fazla olan takıma imtiyaz sağlıyordu. Böylece, İttihatspor'un üye sayısı düşük olduğundan statın kullanım hakkı Fenerbahçe'ye devredildi. (1)
Fenerbahçe Kulübü bu hakkı almasıyla birlikte, gelişme devri de başladı. Nitekim, 30 Eylül 1931’de yapılan bir törenle sahanın etrafına beton kazıklar dikilip bunlar demir borularla birbirine bağlandı ve etrafı çevrildi.
Ancak 1932 yılının 5-6 Haziran gecesi Fenerbahçe'nin Kuşdili'ndeki kulüp binası talihsiz bir şekilde yanmıştı.
Zarar büyüktü.
Başta Atatürk olmak üzere devlet yetkilileri devreye girdi.
Atatürk kendi cebinden kulübe 500 lira bağış yaptı.(2)
Kısa bir süre sonra da yine Atatürk'ün onayıyla stat sadece '1 lira' karşılığında Milli Emlak'tan Fenerbahçe'ye satıldı.(3)
Fenerbahçe kulübü
Temmuz 1933'te yapılan bir eşya piyangosundan elde edilen 17.000 liralık geliri stada harcadı. Aynı yıl törenlerle yapılan açılışta, ikinci başkan Celal Bey şunları söylüyordu.
"25 senelik, canlı ve muvaffakiyetli bir hayatın hatıralarını taşıyan eski kulüp binası, kaderin hain ve kötü bir tamahına kurban olarak yandı. Simsiyah bir gecenin sabahı kendimizi simsiyah bir kömür yığını karşısında bulduk. Elimizde Fenerbahçe isminden başka hiç bir şey kalmamıştı. Yangından çok az zaman evvel fakir bir kiracı olarak girdiğimiz bugünkü Fenerbahçe Stadı'na elimizde kalan enkaz ile sığındık. Bu sene Fenerbahçe 26. yıl dönümünü kutlarken yeni ve büyük bir mazhariyete erdi.Gazi hazretleri gençliğe ve Fenerbahçe'ye büyük ve kıymet biçilmez bir iltifatta bulundular. Heykellerinin Fenerbahçe Stadı'na dikilmesine müsaade ettiler. Bütün Fenerbahçeliler aczimizle, bu aczi mutlakla buna nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyoruz. Bu heykelle bu saha yıkılmaz ve dağılmaz bir kütle haline gelmiştir."
Fenerbahçe'nin eski başkanlarından Dr. Rüştü Dağlaroğlu da, 1957 yılında yazdığı "Fenerbahçe Tarihi" isimli kitabında o günlerden şöyle söz ediyor.
"Yurdun en sevilmiş kulübünün uğradığı felaket, başta Atatürk olarak , umumî bir teessür yarattığından, bu hava içinde, Hükümet; büyük spor hâmisi Adliye Vekili Saraçoğlu Şükrü Bey’in de yardımıyla, bu teşebbüste Fenerbahçe kulübüne müzahir olmuştur. Hükümetin bu müzaheretini temin ve stadın satın alınmasında İdare Heyeti ve onun yanında hevesle çalışan Kemal Onan’ın gayretleri şükranla yâda lâyıktır."
×××
Tarihi belgeler ve tanıklar diyor ki, bu stadın Fenerbahçe'ye verilmesinde Atatürk'ün rolü çok büyük, kararları bizzat kendisi imzaladı.
Bu nedenle Atatürk'ün adının bu stada verilmesi farzdır.
Fenerbahçe yönetimine önerim, isim değişikliğini 10 Kasım'da gerçekleştirsinler.
Anlamlı olur.