17 binden fazla canımızı alan 99 depremi sonrası sıcak hava nedeniyle salgın tehlikesinden korkulan bölgede 8.gün enkaz kaldırma emri verilmişti.
Enkaz kaldırma çalışmaları bir çevre sorunu yaratırken Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, enkazın kesinlikle denize dökülmemesi gerektiğini belirtmişti.
Bakanın korktuğu “enkazda bulaşıcı maddelerin bulunabilme” olasılığıydı.
Bakan bunu açıkladığında tarihler 25 Ağustos’u gösteriyordu.
Halbuki bakanın açıklamasından 3 gün önce hırsız müteahhitler, çöken binalarındaki delilleri yok etmek için enkaz kaldırmaya çoktan başlamıştı bile.
Binanın neden yıkıldığı incelenmeden enkazlar, “altında insan var mı yok mu?” bakılmadan Küçükçekmece Gölü ve Avcılar Sahili’ne dökülerek Marmara Denizi’ne dolgu yapıldı!
Aynı şekilde Gölcük, Değirmendere ve Karamürsel’de de bina enkazları denize dolgu yapıldı!
Bakan Aytekin ise, bina yıkıntıları, ev eşyaları ve çöplerin denizi pisletmesi tehlikesine odaklandı.
Evet bu bir çevre felaketiydi ancak denize yapılan dolgu geleceğin en büyük ve tehlikeli sorununa dönüşecekti. Yetkililer ise buna odaklanmak yerine enkaz kaldırma derdine düşmüştü!
Gelelim denize dökülen enkaza ne olduğuna.
Kamyonlarla denize dökülen enkaz dozerlerle düzleniyor ve dolgu işlemi tamamlanıyordu.
Peki doldurulan bu alanlar bir süre sonra ne oldu dersiniz?
Tabii ki yerleşim alanları!
Avcılar, Pendik, Üsküdar, Harem gibi ilçelerde hep dolgu alanlar oluşturuldu. Peki bu dolgu alanlar ne kadar sağlam?
Uzmanlar İstanbul depreminde bu alanların kayma ve çökme riski barındırdığını belirtiyor.
2000’li yıllardan itibaren sadece İstanbul’da yapılan dolgu alanlar yeni bir ilçe boyutundaydı!
Bu alanların kiminde otopark var, kiminde yeşil alan, kiminde tersane sahası, kiminde miting alanı, kiminde plaj, liman ve kamu kurum tesisleri…
Gelelim Kahramanmaraş Pazarcık merkezli deprem sonrasına.
Depremin üzerinden tam 19 gün geçti!
Ve Kahramanmaraş’ta enkaz kaldırma işinin kayak pisti çöken şirkete verildiği ortaya çıktı.
Adamlar hem yaparken para kazanıyor hem yıkıntıdan.
Ne güzel Türkiye be..
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Sami Teymurtaş, Kahramanmaraş’ta fay hattı çalışmaları gerçekleştirirken çıkan yıkıntı ve molozların Aksu Havzası’na döküldüğünü tespit ettiklerini açıkladı.
Teymurtaş, molozların yeraltı suları ve yüzey sularını kirletecek şekilde Sır Barajı''nın beslenme havzası üzerine döküldüğünü de belirtti.
Bir felaketin getirdiği enkazla yeni bir felaketin kapısını aralıyoruz!
Peki toplamda neredeyse Kıbrıs’la Türkiye’yi birbirine bağlayacak tonlarca enkaz hangi yeni felaketlere yol açacak şekilde değerlendirilecek?
Çevrenin kirlenmesi yanında havzanın tıkanmasının sel felaketine neden olmayacağının garantisi var mı?
Yaklaşık 100 milyon ton olması beklenen enkaz hangi sahile dökülüp denize dolgu yapılacak?
Uzmanlar yapılması gerekenleri her gün anlatıyor tıpkı 99’daki gibi!
Peki bu uyarıların kaçına dikkat edilecek!
İçinde hayalleri yarım kalmış kaç cansız beden olduğu bilinmeyen enkaz hangi sahilimize dolgu malzemesi yapılacak?
Bakmayın siz siyasilerin her afet sonrası televizyona çıkıp yalandan ağlamalarına, sakal bırakmalarına.
Hepsinin keyfi gıcırında, gıcırındaki felaketlerden ders çıkartmayıp yeni felaketlere yol açacak uygulamalara göz yumuyorlar!
