Ergenekon'da neden ABD etkisi tartışılıyor?
Boston Globe gazetesi bir başyazı ile yeni Başkan Obama’yı Ergenekon konusunda uyardı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un kuvvet komutanlarını topladıktan sonra Başbakan ile görüşmesi ve ardından gözaltına alınan generallerin serbest bırakılmasını “Türk ordusunun sivil hükümete yönelik bu görüşmede dile getirdiği şikâyetlerin beşinci bir darbe uyarısı niteliğinde olduğu düşünülebilir.
Amerikalı yetkililer Türk liderlerini bu soruna barışçı yönden çözüm bulmak konusunda uyarmalı. Onlara tavsiyeler vermeli. Zaten Obama yönetimi birçok sorunla karşı karşıya, buna bir de Türkiye’de iç savaş ya da darbe eklenmesini kimse istemez” diye yorumladı.
* * *
ABD’nin Ergenekon soruşturmasına tepki olarak meydana gelebilecek olaylara müdahalesi bir tarafa, doğrudan soruşturmayı başlattığı yolunda basında birçok yazı çıktı. Bunlardan birincisi Fehmi Koru’ya aitti. Daha sonra İhsan Dağı ve Mahmut Övür de benzer görüşleri dile getirdi.
Son olarak Taraf’ta yazan Lale Sarıibrahimoğlu da “Ergenekon’da ABD ile uzlaşı oldu mu?” başlıklı yazısında emekli askeri hâkim Ümit Kardaş’ın sözlerine yer verdi:
“TSK bir NATO ordusu. Bizim ordunun NATO standartlarına (orduların demokratik kontrolü) çekilerek, siyasi yaşama darbelerle müdahale edemeyeceği bir uzlaşı olabilir, başta ABD olmak üzere kimi ülkelerle hükümet arasında. TSK’nın, belki Ergenekon operasyonları ile darbe dönemleri kapanabilir, ama bu sivil-asker ilişkileri anlamında TSK’nın, demokratik gözetiminin kolay sağlanacağı anlamına gelmez. TSK kolay değişmeyecek bir kurumdur.”
Sarıibrahimoğlu, daha sonra Amerikalıların Hüseyin Kıvrıkoğlu’ndan ne kadar rahatsız olduklarını örneklerle anlattı.
* * *
Hüseyin Kıvrıkoğlu, ABD’nin hedef tahtasına niçin konuldu? Amerikan politikalarına karşı çıktığı için mi? Amerika’yı ziyaret etmeyen tek Genelkurmay Başkanı olduğu için mi?
Ve daha Genelkurmay Başkanı olmadan, Kara Kuvvetleri Komutanı iken, KKTC’deki tatbikatta Hüseyin Kıvrıkoğlu’na suikast teşebbüsünü kim organize etti?
Olayda Kıvrıkoğlu’nun başının üzerinden geçen mermi, hemen arkasında oturan bir Albay’ın kalbine saplanmıştı!
Kıvrıkoğlu, tankların modernizasyonu İsrail’e verilmek istenince meydana gelen büyük tepkiyi “Anasından Yahudi düşmanı doğanlar buna karşıdır” diye göğüslemek istemişti, ama emekli olunca, Amerika’nın Irak’a saldırısını Fatih Çekirge’ye anlatmış ve “Bu harekât Irak’tan Afganistan’a kadar büyük enerji kaynaklarını hedeflemektedir. ABD, Irak’ı ele geçirince orayı içinde birçok İncirlik’ler bulunan bir üs haline getirecek ve bu üssü asıl büyük hareket ve amaç için kullanacaktır. Bunun içinde elbette İran da vardır. Bu ABD ile Avrupa arasında bir hegemonya savaşıdır. Çünkü 10 trilyon dolarlık milli hasılasına, 8 trilyon dolarlık hasılası ile Avrupa rakip olmuştur” demişti.
Kıvrıkoğlu, “Türkiye ABD’nin bu kararlılığından faydalanmasını bilmelidir” diye de ilave etmişti. Biz o zaman, Amerikan ordusunun 1 Mart tezkeresi ile Türkiye topraklarına yerleşmesini öngördüğünden bu tutuma karşı çıkmıştık.
Diğer Genelkurmay başkanlarına da benzer suikast girişimleri vardır.
* * *
Elimizdeki bilgiler, Amerika’nın kimden, ne için rahatsız olduğunu net olarak ortaya çıkarmıyor. Fakat sürekli bir Amerikan müdahalesi olduğu apaçık ortada!