Erdoğan'ın yeni uyutma taktikleri
Tayyip Erdoğan, daha önce Ergun Özbudun ve ekibine hazırlattıkları, Amerika’da görücüye çıkardıkları, Başlangıç ilkelerini değiştiren, ilk üç maddeyi de işlevsiz hale getiren Anayasa taslağını hiç hatırlatmadan, yaptıkları kısmi değişiklikleri savundu.
Erdoğan bu arada güzel laflar da etti tabii; “12 Eylül’de kazanan sadece evet diyenler değil, onlarla birlikte hayır diyenler olmuştur. Ben, sizlere ’evet diyenler gaflet, dalalet, hıyanet içindedir’demiyorum. Bu zihniyeti telin ediyorum, lanetliyorum” dedi.
Erdoğan, “Evet diyenler ne kadar demokrasi özlemi içinde ise ben inanıyorum ki Hayır diyenler o kadar demokrasi özlemi içindedir. Yüzde 58 Türkiye sevdası ile Türkiye aşkı ile ‘Evet’ derken, yüzde 42 de Türkiye aşkı ile sevdası ile ‘Hayır’ demiştir” diye bir cümle de kullandı.
Hani hayırcılar darbeciydi!
* * *
Erdoğan, “Halk oylaması sürecinde muhalefet partilerinin toplumu kutuplaştırmak ve bu sayede ‘Hayır’ oylarını artırmak için yoğun gayret içinde olduklarını müşahede ettik. Son derece hassas konuların, terörün, şehitlerimizin, demokratik açılım sürecinin, laikliğin, yaşam tarzlarına müdahalenin bir istismar aracına dönüştürüleceğine, bu yolla milletin aldatılmak istendiğine, halk oylaması sürecinde bir kez daha şahit olduk” diyebiliyor.
İnsaf!
“Yargı artık dedelerden talimat almayacak” diyerek Alevi-Sünni ikiliği çıkaran, Karadeniz köylerinde “Alevi hakimler gidecek, Müslüman hakimler gelecek” propagandası yaptıran kimdi?
Bundan daha çirkin daha tehlikeli istismar olur mu?
* * *
Erdoğan, “Bizden, birileri akıldanelik yapmak suretiyle terör örgütüyle görüşme talebinde bulunurlarsa kusura bakmasınlar, bizim terör örgütü ile görüşme gibi bir fantezimiz yok” ifadesini de kullandı. İyi de bir haftadır İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşenler ne görüşüyor? Bir haftadır ABD’de CIA ile görüşenler ne görüşüyor? Soros’un Yugoslavya’yı dağıtan ekibinin Diyarbakır’da ne işi vardı? Bu adamlarla Dolmabahçe’de ne görüştünüz?
ABD’ye hizmet verdiği bilinen Vamık Volkan ile neyi görüşüyorsunuz?
Erdoğan’ın bu cümleler arasında tek olumlu tavrı, ikinci bir resmi eğitim dilinin olmayacağını söylemesiydi? Ancak günümüzde toplumlar televizyonlarla eğitiliyor ve bu da TRT 6 eliyle, yani devlet eliyle yapılıyor!
Erdoğan, “24 saat farklı dilde yayın yapan kanallar var. Ne oldu, bölündük mü? Ana dilde istediğiniz kurslarınızı açabilirsiniz. Ama bizden resmi olarak ana dilde eğitim beklerseniz, bunu bizden beklemeyin” dedi.
Bu ifadeler, bu ülke halkının zekâsına ve sosyoloji bilimine hakarettir!
Farklı dillerde yayın yapıldı diye ülke pat diye bölünmez. Ama 50 yıl içinde farklı dillerde veya lehçelerde konuşan Güneydoğu halkını TRT 6 Kürtçesinde tek bir millet haline getirmiş olursunuz.
Erdoğan, bunları öngöremeyecek kadar bilgisiz birisi midir?
* * *
Fakat, yapılan hazırlıklar bakın nasıl karşılanıyor: MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, “PKK’nın taleplerini karşılamak için değiştirmeyi düşündükleri anayasa çalışmalarına MHP asla destek vermeyecektir” dedi.
Şandır, hükümetin BDP ile görüşmesini de “Anlaşılıyor ki AKP hükümetiyle bölücü terör örgütü arasında müzakere başlamıştır” diye yorumladı.
Gerçekten bu parti PKK’nın siyasi kanadı değil midir? Bunu herkes bilmiyor mu? O halde Başbakan “Biz terör örgütü ile görüşmeyiz” derken kimi kandırmaya çalışıyor?