Erdoğan, Türkler’den özür dilemeli!

Tayyip Erdoğan, önümüzdeki seçimlerde türban gibi konuların dışında kullanacağı malzemeyi tespit etti: Milliyetçilik!
Erdoğan’ın, milliyetçiliği AKP’ye oy getiren bir algılamaya dönüştürebilmesi için mevcut milliyetçi partiyi, halka “kafatasçı” olarak kabul ettirebilmesi gerekiyor. Bunu yapmak için de milletin ortak değeri olan tarihi şahsiyetlerden yararlanıyor.
Mesela Mehmet Akif Ersoy’un Arnavut olduğunu gündeme getirip “Hiçbir zaman Mehmet Akif Ersoy’da ırkçılık göremezsiniz” diyerek Türk Milliyetçileri’nin ırkçı olduğunu ispatlamaya çalışıyor.
Bu konuda bir iki satır yazmış ve “Erdoğan, kendisinin de belirttiği gibi bir kültür birliği olan Türklüğü, Mehmet Akif kadar benimsese, zaten mesele kalmayacak, bütün hatalarını anlayacak!” demiştik.
Hakverdi Murat Merdamert, 16 Eylül 2007’de mirhaber adlı sitede yayınlanan “Mehmet Akif’in Türklüğe bakışı” başlıklı incelemesini gönderdi.

* * *

Merdamert, “Arnavut asıllı olduğunu belirten Akif’in anne tarafından da Buharalı olduğunu bilmekteyiz. Eserlerinde devamlı ‘millet’e vurgu yapan Akif’in, bahsettiği bu millet kimdi?” diye sorduktan sonra şöyle diyor:
“Osmanlı Devletinden gayrimüslim milletler bir bir ayrılırken, Müslüman olanlar da kavmiyetçilik adına, bütünden kopmak için yer yer isyan ediyordu. Akif’in isyanı buna idi. Osmanlı Devleti için kurtuluş reçetesinin, ümmet bilinci olduğunu savunuyordu. Peki Akif’in ırka ve Türklüğe vurgu yaptığı eserleri yok mudur?
Mesela İstiklal Marşı’ndaki,
“Kahraman ırkıma bir gül,ne bu şiddet bu celâl
dizesinde ya da,
“İhtiyar amcanı dinler misin oğlum Nevruz,
Ne büyük söyle, ne çok söyle, yiğit işte gerek,
Lafı bol karnı geniş soyları taklit etme,
Sözü sağlam, özü sağlam adam ol ırkına çek!”
dörtlüğünde vurguladığı ırk hangi ırktır? Bu sorunun cevabı o kadar aşikârdır ki, şüphe dahi edilemez. O, kendisini Türk kabul etmektedir:
“Türk eriyiz, silsilemiz kahraman,
Müslümanız Hak’ka tapan Müslüman.
Putları Allah tanıyanlar aman,
Mescidimin boynuna çan asmasın.”
(Ordunun Duası)
Yine Akif’in Türk’ü yücelttiği şiirleri mevcuttur:
Bir Hintli’nin ağzından;
“Ah biz hayra yorar unsuru iman değiliz,
Hind’in İslâmını pek Türk’e kıyas etmeyiniz.
Onların Ruh-u şahametle coşan kanları var,
Bizde yok öyle samimi asabiyet, o damar.”
(Süleymaniye Kürsüsünde)
Osmanlı Devleti sınırlarını aslında kimin yurdu olarak telakki ediyordu? Bakalım:
“Yurdu baştan başa viraneye dönmüş Türk’ün,
Dünkü şen şatır ocaklar yatıyor yerde bugün”
“Nerde Ertuğrul’u koynunda büyütmüş obalar,
Hani Osman gibi, Orhan gibi babalar?”
“Sıtmadan boynu bükülmüş de o dimdik Türk’ün
Düşünüp durmada öksüz gibi küskün, küskün.”
“Hocazadem, ne sülükmüş o meğer vay canına,
Diş bilermiş senelerden beri Türk’ün kanına.”
(Asım’dan)

Görüldüğü üzere Akif’in bahsettiği millet, mensubiyet hissi ile bağlı olduğu Müslüman Türk Milleti’ydi.

* * *


Akif’in “ırkına çek” dörtlüğünü de zaman zaman okuyan, ama hangi ırkı kastettiği anlaşılamayan Tayyip Erdoğan ise “Türklük” yerine “Türkiyelilik” icat etmeye kalkışan, böylelikle Başbakanı olduğu milleti tarih sahnesinden silmek isteyen bir konumdadır!
Tayyip Erdoğan’ın Türk milliyetçisi olabilmesi için önce Türklük kavramına karşı giriştiği bu savaşta hata ettiğini ve ülke ekonomisini küresel denilen şirketlere devretmenin Müslüman Türk Milleti’nin istiklâlini Hıristiyan Siyonistlere devretmek olduğunu kabul etmesi; milletten 72 milyon defa özür dilemesi gerekir!
72 milyon özür de yetmeyebilir; çünkü tarihe Türk damgasını vuran nesiller 72 milyondan ibaret değildir.

Yazarın Diğer Yazıları