Erdoğan, kimi kimden kurtaracak?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1295 delegenin tamamının oyuyla yeniden genel başkan seçildiği partisinin olağan kurultayında “Cumhur İttifakı 31 Mart'ta millet tarafından verilecek görev için hazırdır. MHP ve Cumhur İttifakı'nın başarması Türk milletinin şahlanmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanı yanınızdayız, Türk milletini yalnız bırakamazsınız. Ayrılamazsın, bırakamazsın, Türkiye Yüzyılına beraber yürüyeceğiz. Yeni yüzyılın kurtarıcısı olarak sizi görüyoruz” dedi.
***
Burada anahtar kavram “kurtarıcı” oluyor...
Atatürk için “büyük kurtarıcı” denilmiştir. Çünkü Osmanlı devletinin başkenti dâhil büyük kısmı işgal altındaydı. Atatürk, henüz işgal edilmemiş bölgelerde bir kurtuluş hareketi örgütleyerek başına geçti ve Kerkük-Musul dışında Misak-ı Millî topraklarının tamamını düşman işgalinden kurtardı. Atatürk, Türk tarihinin de en büyük iki kurtarıcısından biri oldu. Diğer kurtarıcı, 17 kişi ile Türk Milleti’ni örgütleyerek, Türk topraklarını Çin işgalinden kurtaran İlteriş Kağan idi...
Şimdi 21’inci yüzyıldayız ve milliyetçi bir partinin genel başkanı “yeni, yüzyılın kurtarıcısı” olarak Tayyip Erdoğan’ı gösteriyor... Oysa Bahçeli bir süre önce Tayyip Erdoğan’a “Bir gün iktidardan ayrıldığın dönemde, MHP'ye iktidar nasip olursa, nerede ikamet edersen et onun 25-30 metre karşısına 'Ne mutlu Türk’üm diyene' yazmazsam, okula giden çocuklara, evinin önünde Andımız'ı okutmazsam, bunların alayının hesabını sormazsam namerdim…” demişti...
Yalnız, işin “kim, ne dedi?” kısmını bir tarafa bırakacak olursak, Türkiye, 21’inci yüzyılda gerçekten kurtarılmaya muhtaç duruma düşmek üzeredir.
Bilinçli olarak uygulanan enflasyon politikası ile ekonomiyle birlikte başta hukuk olmak üzere bütün değerler çökertilmiştir.
Ekonomiyi çökertenler, bu şartlarda bile bir çıkış yolu bulacağını bildikleri Türkleri, kendi vatanında azınlık durumuna düşürecek bir demografik yapı değişikliği de uygulamaktadır.
Suriye’den, Afganistan’dan ve Afrika’dan milyonlarca insan Türkiye’ye gönderildi. Türk vatandaşlarına sağlanmayan haklar sözde sığınmacılara tanındı ve hepsi maaşa bağlandı! Devlet hastanelerinde de randevusuz sağlık hizmeti alabiliyorlar. Sığınmacıları toprak sahibi yapmak için de 10 ilde FAO projesi uygulanıyor.
İçerde ekonomiyi çökerten “nas politikası”nın başında Tayyip Erdoğan vardır. Sığınmacıları meşrulaştırmak için “ensar-muhacir” modelini örnek gösteren de odur. Yani iki temel sorunun bir numaralı sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır.
Bugünkü ekonomik çöküş ve nüfus istilasına karşı bir kurtarıcıya ihtiyaç var ama o kişi bu iki temel soruna yol açan kişi değildir. Adı muhalefet olan partiler, genelde Erdoğan’ın konumunu sağlamlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.
***
Öyleyse Bahçeli, Erdoğan’ı neden “yeni yüzyılın kurtarıcısı” olarak gösteriyor?
Erdoğan, kimi kimden kurtaracak?
Aslında “kurtarıcı” sıfatı Hz. İsa için kullanılmıştır... Hatta Hristiyanlık, “İsa’yı kurtarıcı olarak görmek” olarak tanımlanıp “Kurtulmanın tek yolu, İsa’yı kişisel kurtarıcınız olarak kabul etmektir” denilmektedir.
Şimdi Türkiye’nin geldiği nokta da buna benziyor; “Reis”i kişisel kurtarıcı olarak gören, ona peygamberden üstün vasıflar yakıştıranlar bile var. Bu inançlarda akıl mantık aramak boşunadır. Çünkü siyasi kabuller, inanca dönüşmüştür.
Fakat Bahçeli, inanca dönüşmüş fikirlerin peşinde gidecek sıradan bir kişi değildir; o halde fiilen Türkiye’yi Türksüzleştirme programı uygulayan iktidarı kayıtsız şartsız neden destekliyor?
Bu sorunun doğru cevabı verilebilirse Türkiye kurtuluş yoluna girer...
***
Yoksa böyle giderse, ABD Kongresi’nin 1896’daki gizli kararı gereği, Türkiye, ahalisi Hristiyanların çoğunlukta olduğu bir ülke haline getirilecek! Bu bir varsayım veya komplo teorisi değil, hâlen uygulanmakta olan bir Amerikan projesidir.
Çok net görülen gerçek şudur: Partiler bir tarafa, Hristiyanlar açısından, kutsal topraklar yani Anadolu, her geçen gün Türklerin elinden kurtarılmaktadır! “Türkiye yüzyılı” diyorlar ama “Turkey” İngilizce’de “hindi” demektir zaten! ABD ve Batı Avrupa, Türklerin tamamını sofradaki hindi gibi görüyor herhâlde. “Hindi partisi”ne hazırlanıyorlar; Gazze’de Filistinlilere yaptıkları gibi...