Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Emperyalist destekli Rum yönetimi kaşınıyor!

Anavatan Türkiye'de 28 Mayıs Pazar günü Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turu yapılacak. Seçimin ilk turdaki gibi demokratik olgunluk içerisinde Türk milletine yaraşır bir şekilde geçmesi ve sonucun hayırlı olmasını dilerim. Geçtiğimiz Pazar günü Yunanistan'da yapılan seçimde hiçbir parti çoğunluğu sağlamazken, seçimde en çok oyu alan Yeni Demokrasi Partisi'nin Genel Başkanı, Başbakan Miçotakis, Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu tarafından aldığı hükûmeti kurma görevini iade etti. Miçotakis'in ardından Syriza lideri Çipras da hükûet kurma görevini kabul etmedi. Seçimi üçüncü sırada tamamlayan Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) Lideri Nikos Androulakis da Cumhurbaşkanı Sakelaropulu tarafından kendisine verilen hükümet kurma görevini kabul etmedi. Yunanistan'da muhtemelen 25 Haziran'da tekrar sandık başına gidilecek.Türkiye ve Yunanistan'da seçim rüzgârları eserken, Kıbrıs'ta ise emperyalist destekli Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY) rahat durmuyor. Birbiri ardına Türkiye ve KKTC'yi hedef alan tatbikatlar düzenlenirken, Savunma Bakanı Mihalis Yorgallas'ın meydan okumaları sürüyor. Yaptığı düşmanca açıklamada, Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki ortak savunma doktrininin mazide kalmadığını dile getiren Yorgallas, Yunanistan'la gerçekleştirilen ortak çabaların tamamlanması için sabırlı olunması tavsiyesinde bulundu. "İşgal altında olan, aynı zamanda tehditler ve meydan okumalarla karşı karşıya bulunan bir ülke oldukları" iddiasında da bulunan Yorgallas, bu yüzden modern ve rekabet edilmeye değer bir orduya sahip olmalarının olmazsa olmazları olduğunu savundu.

GKRY'nin en büyük destekçisi ABD'nin bölgemizdeki huzur ve barış ortamını dinamitleyen eylemleri de sürmektedir. ABD'nin USS Arleigh Burke isimli güdümlü roket destroyerinin geçtiğimiz hafta Limasol'a gerçekleştirdiği ziyarete KKTC ve Anavatan Türkiye Dışişleri Bakanlıkları gerekli tepkiyi gösterdi.

KKTC Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Amerikan donanmasına ait savaş gemilerinin kısa bir süre içinde iki kez adaya intikal ettirilmesi ABD'nin adadaki dengeleri gözetmemesinin ve açıkça taraf tutmasının yeni bir örneğidir. ABD'nin olayın vahametini örtbas etmek için kullandığı sözde 'ortaklık' ve 'planlı ziyaret' gibi basitleştirilmiş gerekçeler de inandırıcılıktan uzaktır." dendi ve gerekli uyarı yapıldı.

Dışişleri açıklamasında ABD'nin, GKRY'ye uyguladığı silah satışı yasağını 2022 yılında tamamen kaldırıldığı,bunun ardından askeri iş birliğinin ileriye taşıyarak Rum tarafının ABD Savunma Bakanlığı bünyesindeki Ulusal Muhafızlar Bürosu Eyalet Ortaklığı Programına dahil edildiği hatırlatıldı. Açıklamada günden güne artan provokatif ve saldırgan tavırlarını devam ettiren GKRY'nin, ABD gibi bir ülke tarafından askeri anlamda gayet açık bir şekilde desteklenmesinin, Kıbrıs konusunu daha da zorlaştırdığı gibi adada ve bölgede gerilimin artmasından başka bir amaca hizmet etmediği de belirtildi.Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan aynı konuda yapılan tepki açıklamasında, "ABD'nin bölgede Kıbrıs Türk tarafının hilafına attığı denge bozucu adımlar, bu ülkenin Ada'da uzun yıllar boyunca sürdürdüğü tarafsız konumunu zedelemekte ve Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün önünde engel oluşturmaktadır." ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, "ABD'yi bu politikalarını gözden geçirmeye davet ediyoruz. Kıbrıs'ta garantör devlet konumunda bulunan Türkiye'nin her şart ve koşulda Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını savunmayı kararlılıkla sürdüreceğini yeniden vurgulamak istiyoruz." dendi.

ABD'nin gerilimi artırmaya yönelik bir başka hamlesi ise Güney Kıbrıs Büyükelçisi Julie D. Fisher'den geldi. Fisher'in, DİSİ ve Rum Meclis Başkanı Anna Dimitriu'yu ziyaretinde yaptığı açıklamada geçmişte yaşadığını ortaya koydu, Kıbrıs Türk halkının iradesini birkez daha görmezden geldi. Kıbrıs'ı Yunan yapma peşinde olan Büyükelçi Fisher, siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli iki toplumlu federasyon için müzakere masasına geri dönülmesine destek verdiklerini tekrarladı. Fisher'in ölmüş Federasyon'u diriltmeye çalıştığı anlaşılıyor. Devletimiz KKTC ve Kıbrıs Türk halkını yoksayan Fisher 'istenmeyen kişi' ilan edilmeli ve KKTC'ye girişi muhakkak yasaklanmalıdır. Bununla yapılacak hiçbir temas ve diyaloğun Kıbrıs'taki anlaşmazlığın çözümüne fayda sağlamayacağı açıktır. ABD'nin Rum yanlısı hamleleri paralelinde bir açıklama da İngiltere Devlet Bakanı Lord Tarık Ahmed'ten geldi. Lord Ahmed bir soruya karşılık, İngiltere'nin, Kıbrıs sorununa siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu iki kesimli federasyon temelinde adil, kalıcı ve BM parametrelerine dayanan bir çözüm bulunabilmesi için BM'nin ortaya koyduğu çabaları desteklemeyi sürdürdüğünü söyledi.Ahmed ayrıca, Kıbrıs'taki tarafların tezleri arasında farklılıkların devam ediyor olmasına karşın resmi müzakerelerin başlayabilmesi için yeterli zeminin bulunabileceğine inandıklarını da sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Tatar ziyaret ettiği GKK Karargahı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ve Yunanistan'daki seçimlerin ardından Kıbrıs konusunda yeniden hareketlilik yaşanması ve yeni bir zeminde bir takım görüşmelere başlanması ile ilgili, BM, AB ve Amerika temsilcilerinin kapısını çaldığını aktardı. Emperyalist Batı'nın Kıbrıs'ta yeni şer tezgahlar peşinde olduğu ortadadır. Uyanık olunması,dik durarak KKTC'nin tanınması hedefine yoğunlaşmamız gereken kritik bir süreçten geçtiğimiz açıktır.

Yazarın Diğer Yazıları