Ekonomide durgunluğu nasıl aşarız?

IMF'nin geçen hafta yayınladığı "Küresel Beklentiler ve Politika Zorlukları'' raporunda, dünyada büyümenin 2016 yılında daha da düşeceği vurgulandı. IMF dünyanın en düşük faiz oranlarına rağmen büyümenin düşmesini yapısal reformların yapılmıyor olmasına ve kamu yatırımlarının ve sosyal güvenlik harcamalarının eksikliğine bağlıyor.

Dünya büyüme oranlarındaki yavaşlama G20 toplantısının da önemli gündem maddesiydi.

G20 zirvesinde de, Çin Devlet Başkanı, büyüme için yeni bir yol önerisinde bulunarak korumacılık politikalarından uzak durmak gerektiğini ifade etti.

IMF raporunda 1990 ile 2007 yılları arasında uzun dönemli Dünya Ortalama Büyüme Oranı'nın 3.7 olduğu ve 2012 yılından beri 5 yıldır dünya büyüme oranının bu oranın altında kaldığı belirtiliyor.

Aşağıdaki tabloda, dünya ortalaması olarak, gelişmekte olan ülkeler ortalaması olarak ve Türkiye'nin son 6 yılında yıllık büyüme oranları verilmiştir.

savs.jpg

Bu grafikte dikkat çeken hususlar:

* Dünya ortalama büyüme oranları düşme eğiliminde seyrediyor.

* Gelişmekte olan ülkeler büyüme ortalaması dünya büyüme ortalamasının üstündedir. Ancak düşüyor.

* Türkiye'de büyüme dünya büyüme ortalamasının üstünde ve fakat gelişmekte olan ülkeler büyüme ortalamasının altındadır.

Oysa ki 2011 öncesinde Türkiye gelişmekte olan ülkeler içerisinde yüksek büyüme oranları yakalamıştı. Bu durum aşağıdaki 6 yıllık büyüme endeksinde de aynen görülüyor.

savs-2.jpg

Dünyada ve Türkiye'de iç dinamikleri canlandırmak gerekir. Kabaca söylersek bugünkü küresel sürecin pili bitti.

1) Dünyada dolara dayanan mevcut para sistemi, dolardaki kırılganlık ve aşırı oynaklık nedeniyle artık güven vermiyor. Bunun içindir ki başta Çin birçok ülke, resmi rezervlerinin bir kısmını altına çeviriyor.

Spekülatif sermaye nedeniyle finansal piyasalar balon yapıyor ve reel sektörü temsil edemiyor.

Bu nedenler kırılganlığı artırıp yatırımları engelliyor.

Dünyayı spekülatif sermaye tuzağından ve dolar tekelinden kurtarmak gerekir. Bunun için de, ABD-AB-Japonya ve Çin paralarından oluşan bir sepete bağlı yeni dünya parası çıkararak doların yerine ikame etmek gerekir.

2) Yeni buluşlar her dönemde ekonomide dinamizmi artırmıştır. Söz gelimi Sanayi Devrimi, Avrupa'daki sermaye birikimini artırmıştır. Sonrasında Kuzey Amerika ve Japonya'ya sıçramış, ardından bütün dünyaya yayılmıştır. Dünya büyümesi önemli bir ivme kazanmıştır.

Bilgi çağı dediğimiz 2000'li yılların başında bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişme dünya ekonomisinde önemli bir büyüme ivmesi sağladı.

Dünya yeni buluşlar ve teknoloji geliştirmeye yönelmelidir.

Türkiye'ye gelince, üç önemli adım atmalıyız...

* Her gün bir destek programı yeni bir kamu yatırım projesi açıklayarak büyüme sağlayamayız. Bunları uzun dönemde planlayarak, ekonomik, sosyal planlama içinde koordineli olarak yapmalıyız.

* Kamuda ve özel sektörde yapısal reformlar yaparak, verimliliği artırmalıyız.

* Hukuk düzeni ve yargı sisteminin bağımsızlığının ve tarafsızlığının devamını sağlamalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları