Ekonomi en güçlü silah
Dünyada yeni bir hareketlilik, şekillenme, gruplaşmalar ve mücadeleler başladı. Daha çok, ekonomik ağırlıklı olan bu hareketleri çözmek için, tahsil, kültür ile eğitim şart. Tabii içeride bizi, cahil bir grubun yönetimi altında, aşiret gibi yaşatmaya başladıkları için, olup bitenlerin pek farkında değilsiniz. Farkına varınca da, birilerini suçlayıp, kendinizi kurtardığınızı sanacaksınız. Ama yok öyle yağma. Baş sorumlu ve suçlu, bu topraklarda yaşayıp, olanlara karşı sessiz ve seyirci kalanlar. Bu yüzden, kimse şikâyetinizi dinlemez, ciddiye almaz. Neden dinlesinler ki “kendi düşen ağlamaz.”
Rusya’ya yönelik harekât, geçmişte gizli süren, dünyadaki bu operasyonların, su yüzüne çıkmasına ve gruplaşmaların belirginleşmesine neden oldu. Ekonomik baskı ve savaş, yaklaşık elli yıldır devam ediyordu. Rusya olaylarında, saklanamaz oldu. Aslında bu oyunun kuralları ve amaçları aynı, bir başka türü, Türkiye’ye karşı, yıllarca oynandı. Mesela, 1980 öncesi Türkiye, “70 cente muhtaç edilerek” askeri darbe yolu açıldı. 20 sene sonra, Washington’dan yollanan, ekonomist hüviyetli bir adam eliyle, koalisyonun en büyük parçası parçalanmıştı. AKP’nin kurulması ardından, açılan para muslukları falan. Şimdilerde de bu musluklar kapatıldı. Birileri, kibarca siyasetçilere zorlamadan, gidin artık mesajı veriyor, ama her zaman olduğu gibi, arkadaş gitmemek için, sımsıkı sarıldı ve hatalar yapıyor.
Eğer Türkiye, normal, demokratik ve insan haklarına saygılı adaletli bir ülke ve kamuoyu, gerçekten ülke yönetiminde söz sahibi olabilseydi, bakın neler önemli olacaktı. Birincisi, dünyada yeni ve dijital bir çağ başlıyor. Türkiye bu dönemin yalnızca facebook ve twitter ile Iphone gibi yan ürünlerini kullanabiliyor. Bunlarda bile, polis kontrolü var. Teknoloji; sağlık, eğitim, savunma, haberleşme ve toplumun tüm alanlarında yaygın kullanılıyor.
Dünyada, ekonomi için, sınırlar kaldırıldı. Bir şirketin, Komünist Çin dâhil ortakları ve tesisleri var. İyi de siz ne yapıyorsunuz? Komşunuz Suriye ile kontrol edemediğiniz bir sınırınız var. Komşunuz Irak ile kontrol edemediğiniz bir sınırınız var. Komşunuz İran ile kontrol edemediğiniz bir sınırınız var. Komşunuz Azerbaycan, Gürcistan ve Rusya ile kontrol edemediğiniz bir sınırınız var. Ama çok süslü ve rengarenk üniformaları olan sınır muhafızlarınız, ellerinde güzel oyuncakları olmasına karşılık görev yerlerine hâkim değiller.
Uygar ülkeler çocuklarına, bayraklarına, örf ve ananelerine, kurallarına ve yasalara saygıyı öğretir ve uyar. Peki, bayrağına saygı duymayan, yasalara uymayan, yönetenlerin her şeyi ihlal ettiği, kuralları kafasına göre değiştiren, adalet sistemi olmayan bir topluluk değil miyiz? Yani, İslamiyet’ten önceki Türk boyları ve devletleri bile, şimdiki aşiret sisteminden daha uygar değil miydi? Engin Alan’ın kayıp astsubayla ilgili “orada devlet yok ki” sözleri ne kadar haklı? Türk halkı dijital oyun oynadığı bilgisayar ortamını, yaşadıkları Türkiye sanıyor.
Sevgili okurum, Batı’ya dönersek; Yunanistan, Bulgaristan sınırı Güneydoğu’dan farklı değil. Ege’de güçlü bir donanması olmasına rağmen sınırlarını Yunanlara teslim etmiş bir iktidar iş başında. Yunan adalarındaki yayılma akıl almayacak boyutlarda. Farkında mısınız, Ege’de Karadeniz’de balık tutması gereken balıkçılarınız Marmara’da avlanıyor. Hem de avlanma yasağı olan adalar çevresinde. Kuralsızlık kuralı değişmiyor. Halid Meşal konusu gerçek oldu. Şimdilerde Hamas liderinin Türkiye’ye yerleşmesinden söz ediliyor.
Tüm bunlar sizler için sır değil. Günlük gerçekleşen, ancak sizlerin ciddiye bile almadığınız konular bunlar. Yeni vergiler, zamlar yolda. Görünen, ülkede enflasyon yüzde 20’nin üzerinde olmasına karşılık, tüm kendi çıkardıkları yasalara ters bir şekilde emekliye çalışana ne kadar zam verdiler? Bir simit parası. Hâlâ birileri 10 yıl evvelki ekonomik durumdan kendini daha iyi hissediyorsa, bu işte bir tuhaflık var demektir.
Son olarak bir okurum, Osmaniye’de 10 bin Türkmen’in yaşadığı AFAD kampındaki yürekler acısı durumla ilgili bilgi yollamış. İnanın hiç şaşırmadım. İnsanlara yapılan yardımla ancak kuşlar belki bakılır. Arap kardeşlerine bonkör olanlar ne hikmetse soydaşlarına karşı aynı yumuşaklığı göstermiyor.