Egemenlik, DSÖ'ye böyle devredildi!
Birleşmiş Milletler, Etiyopya hükümetinin, iç işlerine karışmakla suçladığı ve "istenmeyen kişi" ilan ederek ülkeden kovduğu 7 personelinin, güvenlik gerekçesiyle ülkeden ayrıldığını bildirdi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed''i arayarak, "istenmeyen kişi ilan etme" doktrininin, ülke olmadığı için BM personeline uygulanamayacağını bildirmiş ve söz konusu karardan geri adım atılması çağrısında bulunmuştu.
***
Etiyopya hükümeti BM''nin itirazını dinlemezken Türkiye, "ülke olmayan" Dünya Sağlık Örgütü''ne bakın nasıl ayrıcalıklar tanıdı:
Dünya Sağlık Örgütü''nün 2013 yılında Türkiye''de yapılan 63''üncü Avrupa toplantısında, "İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlıklılık" alanında faaliyet gösterecek bir ofisin İstanbul''da kurulması kararlaştırıldı. "Hazırlıklılık" ne demekse... Anlaşma, 2 Mayıs 2017''de Ankara''da imzalandı.
Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ''ın imzaladığı anlaşma, iki yıl sonra 18 Mayıs 2019''da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından onaylanmak üzere TBMM''ye sunuldu. 21 Ağustos 2020''de onaylandı ve Resmi Gazete''de yayınlandı. Ofis, 10 Eylül 2020''de Mecidiyeköy''de açıldı.
***
Anlaşma metninde İstanbul Ofisi için "Coğrafi Ayrık Ofis" deniliyor! "Ayrık otu"nu akla getirdiğini hiç kimse düşünmemiş!
Anlaşmanın 3''üncü maddesinin birinci fıkrasına göre ofisin, tamamen DSÖ Anayasası ve kurallarına göre çalışacağı belirtildi.
4''üncü fıkrada çalışanların görevlendirilmesinin, DSÖ yetkisinde olduğu, beşinci fıkrada bütün çalışanların DSÖ personeli olarak kabul edileceği ve anlaşmanın 10''uncu maddesindeki imtiyaz ve muafiyetlerden yararlanacakları ifade edildi.
4''üncü maddede, "Hükümet, ofisin Türkiye''nin herhangi bir yerinde tartışma ve karar alma özgürlüğü bulunduğunu kabul eder" denildi.
5''inci maddede aynen "Hükümet, DSÖ kontrolünde olacak İstanbul Ofisi mahalinin ve dokunulmazlığını kabul eder" ifadesi kullanıldı! Cümle düşük, imla bozuk ama ifade bu!
Aynı maddenin ikinci fıkrasında, "İdari, adli, askeri veya polis olmak üzere hiçbir Hükümet memuru veya Türkiye içinde kamu yetkisi kullanan diğer şahıs, DSÖ Avrupa Direktörü veya İstanbul Ofisi başkanının onayı dışında İstanbul Ofisi mahaline girmeyecektir." denildi!
6''ncı maddede, "Hükümet, İstanbul Ofisi''nin her türlü işgal veya hasardan ve huzurunu ve saygınlığını bozacak eylemlerden korunması için tüm önlemleri alacaktır." denildi.
7''nci maddenin fıkralarında, "DSÖ mülkleri ve varlıkları her nerede bulunursa bulunsun her türlü yasal işlemden muaftır, her türlü idari ve adli işlemden muaftır. İstanbul Ofisi''nin arşivi ve belgeleri bulunduğu yerde dokunulmaz olacaktır. İstanbul Ofisi, ithal veya ihraç edilen eşyalar veya her türlü yayınlarda vergiden muaftır." hükümleri var!
8''inci maddede İstanbul Ofisi''ne her türlü altın, döviz veya menkul kıymet bulundurma, transfer etme yetkisi tanındı.
9''uncu maddede ofis görevlilerine diplomatik misyonlara tanınan ayrıcalıklar ve diplomatik kurye ve torbalara verilen imtiyaz ve muafiyetler de tanındı. İstanbul Ofisi memurlarının haberleşmesine sansür uygulanamayacağı kabul edildi!
***
10''uncu maddede, İstanbul Ofisi görevlilerinin dokunulmazlıklarının görevleri bittikten sonra da devam edeceği, sosyal güvenlik ödemelerinden muaf oldukları, yabancı memurlar için göçmenlik kısıtlamaları uygulanamayacağı veya yabancı tescilinden de muaf oldukları, İstanbul Ofisi Başkanı''na Uluslararası Örgüt Başkanı statüsü tanınacağı ve bu unvanın Türk uyruklulara veya devamlı Türkiye''de ikamet edenlere verilemeyeceği,
13''üncü maddede, İstanbul Ofisi''nin alanı, binası ve donatılmasından kırtasiye masrafına kadar her türlü ihtiyacından hükümetin sorumlu olacağı belirtildi.
***
İnanılır gibi değil ama devlet içinde devlet kuran ve egemenlik devreden bu maddeler, Meclis zabıtlarına yazı olarak değil fotoğraf olarak konulan anlaşma metninden alınmıştır ve uygulanıyor! Milletvekilleri, bu anlaşmayı okuyup da mı onayladı acaba?