Şan, şeref ve zaferlerle dolu Türk tarihinin Türk milleti için ne kadar önemli bir yol haritası olduğu aşikardır. Bu yol haritası Türk milletinin yarınlara yolculuğunda çok değerli bir rehberdir.

Bunun daha ötesinde bir tespiti Alman Prof. Fritz Neumark yapmış ve, “Türkler pek farkında değil ama tarihten Türkler çıkarılırsa, ortada tarih diye bir şey kalmaz” demiştir. Prof. Neumark’ın bu tespiti genel anlamıyla doğru olsa da bunun farkında olan Türkler de vardır. Ve bunların başında da Mustafa Kemal Atatürk vardır. “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” diyerek Türk tarihi konusundaki farkındalığını ortaya koyup geleceği kuracak gençlere geçmişi bir güç kaynağı olarak göstermiştir. Fatime Ataş’ın kaleme aldığı “Bozkırın Kurdu Mete Han” kitabı da Türk çocuklarına ve gençlerine ecdadını tanıma yolunda atacakları ilk adımlardan biri olacak nitelikte.

Tarihe Türk damgasını vuran Mete Han, tarih boyunca bilinen ve dillerden düşmeyen güçlü bir savaşçı olmuştur. Asya Hun Devleti’nin büyüyüp imparatorluğa dönüşmesini sağlayan Mete Han, aynı zamanda bizlere Türklerin mücadeleci, boyun eğmeyen, güçlü savaşçılar olduğunu gösteriyor.

Tevfik Soyyiğit tarafından resimlenen “Bozkırın Kurdu Mete Han”, gerçek bir mücadeleye girişin heyecanlı serüvenini gözler önüne seriyor. Kitap Mete Han’ın gündelik hayatını, Yüeçileri, Tung-hu’larla mücadelesini ve Baideng Muharebesi’ni özgün bir kurguyla gençlere sunuyor. Anlatılan hikâyeler ve olay örgüsüyle yazar, okuru geçmişe kısa bir gezintiye çıkarıyor:

“Yerin gök ile birleştiği; ölüm ile yaşamın başlangıcı olan sonsuzluk diyarı Tanrı Dağları’ndan yayılan sis, tüm Ötüken’i kaplamıştı. Puslu hava, Türk otağında sadece etrafı görünmez kılmamış, âdeta Türklerin uslarını da gerçeğe kapamıştı. Bozkurt ruhuna sahip; demir bilekli, aslan yürekli, kanları deli akan birkaç asker hariç. Son nefeslerine kadar Mete’ye bağlı kalacaklarına ant içmişlerdi. Türklerin merkezi Ötüken’de, bu kutlu yerde ‘Türk töresi yaşasın, devlet Çinli anadan doğma Tigin’in eline düşmesin’ diye anlaştılar. Hunların geleceği için Mete’nin yanında olacaklarına dair Gök Tengri’ye yemin verdiler.”

Ötüken Neşriyat

Tel:(0212) 251 03 50

Uygarlık tarihine ilk adım

Dünya tabi ki bir günde kurulmadı… Günümüze gelene kadar neler yaşandı neler… Taş devrinden dijital çağa uzanan bu süreçte köprülerin altından ne sular geçti… İnsanlık yaptığı keşif ve icatlarla günümüze ulaşırken ne maceralar yaşadı…

Tarihöncesinde günümüz uygarlığının oluşmasına katkıda bulunan öyle önemli buluşlar var ki, kimler tarafından, nasıl gerçekleştirildiklerini kimse bilmiyor. Çocukların “Bilgin Amca”sı Bilgin Adalı, “Çatalhöyük Öyküleri” üçlemesinin ilk kitabı “Dünyamızın İlk Şafağı”nda bu buluşların nasıl yapılmış olabileceği konusunda ipuçları verirken, okurları tarihöncesinin iki çağına, Neolitik (Cilalı Taş) Çağ’a ve Kalkolitik (Bakır Taş) Çağ’a davet ediyor. Çatalhöyüklü Ningur ve Ninlil kardeşlerin izinde, okuyanda yeni buluşlar yapma isteği uyandıracak keşiflerle dolu bir yolculuk başlıyor.

Can Çocuk Yayınları

Tel:(0212) 252 59 88