Yenilgiyi önleyemeyen bir askeri ortaklığın hikayesi

70.jpg

Osmanlı’nın “hasta adam” ilan edilip paylaşılmaya çalışıldığı dönemde vatanı kurtarmak için çabalayan kadroların zoraki bir ittifak içinde 1. Dünya Savaş tahtasında oynadığı zor satranç titiz bir çalışma ile gündeme taşınıyor. Necmettin Alkan, Uğur Üçüncü ve Eyyub Şimşek'in birlikte hazırladıkları “Zoraki İttifak: Birinci Dünya Savaşı'nda Türk-Alman Askeri Ortaklığı” adlı çalışma, 1. Dünya Savaşı sürecinde Türk-Alman ittifakı işbirliği içinde yaşanan anlaşmazlıkları ve sorunları mercek altına alıyor. Savaş kararına giden süreç önceki on yılların ışığında incelenip son dönem Osmanlı kurmay heyetinin zihin haritası ortaya çıkartılıyor. Osmanlı ordusunda görev yapan Alman subayların sayısı ve etkinliği tespit edilip Osmanlı Devleti’nin bu savaşı kaybetmesinde Alman subaylarının ve Alman askerî nüfuzunun bir rolü olup olmadığı sorusunun cevabı aranıyor. Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis, Enver Paşa’nın yardımcısı ve aynı zamanda sınıf arkadaşı olan Hafız Hakkı Paşa gibi ordunun üst düzey erkânının değerlendirmeleri sunuluyor. Savaş kararının dönemin şartları gereği belli bir stratejiye dayanılarak ve çeşitli seçenekler zorlandıktan sonra alındığını ortaya koyuyor. Türk ve Alman kaynaklarının bir arada değerlendirildiği kitapta, 1. Dünya Savaşı’nın başlangıcından sonuna umudun hangi noktalarda yükseldiğini, zorlukların hangi noktalarda yıldırıcı olduğunu ve krizlerin nasıl çözülmeye çalışıldığı da ayrıntılı biçimde okura aktarılıyor. Kitapta cevabı aranan sorulardan bazıları şöyle:

zoraki-ittifakbirinci-dunya-savasinda-turk-alman-askeri-ortakligi-9786256767379.jpg

Osmanlı kurmay heyeti Almanlarla ittifak kurmadan önce İngiltere, Fransa ve Rusya ile temas kurmaya çalıştı mı? Bu müzakerelerden neden sonuç alınamadı?

Mustafa Kemal Paşa ve Kâzım Karabekir Paşa Almanlarla ittifak hakkında ne düşünüyorlardı?

Savaş boyunca açılan cephelerde Almanya’nın etkinliği ne boyutta idi? Türk ve Alman komutanlar arasında ne gibi sorunlar yaşandı?

Enver Paşa’nın Kafkas siyasetine Almanların bakışı nasıldı?

Ekim Devrimi sonrası savaştan çekilen Rusya, Almanlar için “müttefikleri” Osmanlı’ya karşı oynanabilecek bir koza mı dönüştü?

Türk-Alman Cemiyeti’ne üye olmak istemeyen Cemal Paşa Almanların yenileceğini mi öngörmüştü?

Timaş Yayınları Tel:(0212) 511 24 24

1900’LERİN İSTANBUL’UNDA

Ötüken Neşriyat, Yakup Öztürk tarafından yayına hazırlanan Sermet Muhtar Alus eserleri dizisini yeni bir kitapla sürdürüyor. “30 Sene Evvel İstanbul” adlı kitapla kitapla Sermet Muhtar Alus’un Akşam gazetesindeki yazıların birinci cildi okurla buluşuyor. Dizide yer alan her bir kitap, yazarın kendi tercihi olan tefrika başlıkları ile yayımlanıyor. Bunlar dışında kalan muhtelif yazıları ve tefrika edilen resimli, macera türünden küçük romanların ise ayrıca kitaplaşması planlanıyor.

30-sene-evvel-istanbul-kapak-1733477212.png

“30 Sene Evvel İstanbul”, Sermet Muhtar Alus’un neredeyse yazı hayatının her aşamasında kadrosunda yer aldığı Akşam gazetesindeki yazılarının bir kısmından meydana geliyor. “30 Sene Evvel İstanbul” üst başlığıyla yayımlanan bu yazılar onun aynı zamanda düzenli bir biçimde İstanbul’u yazmasının başlangıcıdır. Bu kitapta, tefrikanın başlığından da anlaşılacağı üzere 1900’lerin başındaki İstanbul’dan manzaralar yer alır. Alus, 1931’den 1952’de vefatına kadar Akşam’da kısa aralıklar haricinde çeşitli tasniflerle İstanbul’u anlatmıştır. “75 Sene Evvel İstanbul”, “Eski Günlerde”, “Eski Defterdekiler”, “İstanbul Kazan, Ben Kepçe”, “Gördüklerim ve Duyduklarım” gibi, farklı yıllarda tefrika hâlinde uzun yazılar kaleme almıştır. Gazetede yer alan ve aynı zamanda kitapta da kullanılan resimler bizzat Sermet Muhtar Alus tarafından çizilmiştir.

Ötüken Neşriyat

Tel:(0212) 251 03 50

Yazarın Diğer Yazıları