"Dört Ana"sını satanlar yok mu?
Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi, bir yazısında kullandığı ifade yüzünden önce özür diledi, ardından bunu yeterli görmeyip gazeteden istifa etti.
Tayyip Erdoğan, “Az Demişiz” başlıklı köşe yazısında, “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle Oktay Ekşi ve Hürriyet gazetesi aleyhinde 100 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.
Oktay Ekşi, kastı aşan bir ifade kullanmış. Öyle anlaşılıyor.. Fakat, konuya bir de dünyaca ünlü Kazak düşünür Muhtar Şahanov gibi bakarsanız, her şey yerli yerine oturmuş olur.
* * *
Şahanov, “Uygarlığın Yanılgısı” adlı
eserinde “Dört Ana’sını unutanlar”dan bahseder!
Şahanov’a göre insanın uzun ve zor hayat yolunda ona hayat veren öz anası yanısıra, dört ana daha ona kanadını gerer. Bu dört anadan biri ruhumuz ve her şeyimizin temeli Anayurt’tur, ikincisi baba ve atalarımızdan miras Anadili’dir. Üçüncüsü, Gönül Zenginliği ve Törelerimiz, dördüncüsü Milli Tarihimiz’dir:
“Kendi anasını sevmemiş ve korumamış biri
Bu dört ananın yüceliğini anlayamaz!
Hafızasız rüzgar, dört anasını unutanın
Hafızasız tozunu alıp götürecektir.
Bu dört kutsal varlığı korumayan bir millet,
Kaderin mutluluğunu hiçbir zaman hissedemez,
Dört ana, en yakın ve en değerlidir insana,
Yaşayacaksan eğer yalnız onlar için yaşa,
Ve öleceksen eğer, yalnız onların yolunda!”
Yine ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un “Mankurt” tiplemesi de hafızası
boşaltılmış bir insanın annesini bile öldüre-
bildiğini anlatmaktadır.
Nayman Ana’nın oğlunu tutsak alıp uzun işkenceler sonucu hafızasını kaybettirerek sahibinin her emrini yerine getiren bir robota dönüştürürler. Nayman Ana, uzun bir arayıştan sonra tutsak oğlunun izini bulur. Ona geçmişini hatırlatmaya çalışır. Ana sıcaklığını kullanarak kendine gelmesi için çabalar. Ne yapsa boşunadır. Çünkü Mankurtluğun dönüşü mümkün değildir. Mankurt, sonunda anasını oklar, öldürür.
* * *
İşte bunun gibi günümüzde de anayurdunun topraklarını yabancılara satanlar yok mu? Milli tarihimizi, kimliğimizi, gönül zenginliğimiz ve törelerimizi ve anadilimizi hiçe sayanlar yok mu? “Keşke İngiliz işgali olsaydı” diyebilenler yok mu? Meseleyi kişiselleştirmeden ele alırsak, bu dört anasına sahip çıkmayanın; vatan topraklarını, derelerini, akarsularını, sınır şeritlerini, stratejik kuruluşlarını satanların, milletin adını, milli tarihini ve milli terbiyesini, dolayısıyla birliğini hiçe sayanların, yabancılara özerk yönetimler için söz verenlerin Şahanov’un tespit ettiği dört anasını unutmuş hatta satmış olduğunu görürüz.
Oktay Ekşi, de bunları kastetmiş olamaz mı?..
++
Hüseyin Avni Mutlu: “Cumhuriyetin Valisiyim”
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Taksim’deki hain saldırıdan önce telefonla aradı. Ben o sırada, Nazilli Türk Ocağı’nın düzenlediği “Türkiye nereye gidiyor?” konulu konferans için Nazilli’deydim.
Mutlu, Yeniçağ’dan hiç kimsenin Cumhuriyet Bayramı resmi kutlamalarına davet edilmemesi konusunu incelettirdiğini ve kasıtlı bir durum varsa gerekeni yapacağını belirtti. Mutlu’ya, bugüne kadar bütün valilerin Yeniçağ yazar ve yöneticilerinin temsilcilerini davet etmiş olduğunu hatırlattım ve kasıt bulunduğunu söyledim.
Böyle bir durum varsa kendisinin bilgisi dışında geliştiğini belirten Mutlu, Cumhuriyetin valisi olduğunu, geçmiş dönemdeki hizmetlerinin de bunu ispatlayacağını söyledi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya hassasiyeti için teşekkür ederim.