Din ve siyaset (05 Haziran 2016)
Ülkemizde din ile devlet siyaset işleri sözde ayrı, özde hep belirleyici hatta milleti uyutucu olarak kullanılır!
Bu ülkede en aydın, en seküler, en demokrat ve en enler diye onlarca ilave edebileceğiniz kimlikler konumlarını, statülerini belirlerken dinden referans almasalar da, dini her şekilde kullanan ve o alandan geçinenlerden, bugünün modası ile cemaat, tarikat vb. örgütlü yapılarla işbirliği yapmadan elde edemezler! Günün modası paralel yapıların varlıkları onların varlık sebebi olmuştur!
Şimdi birileri çıkıp bana sakın CHP ve Atatürkçüler hariç demesin! Onlar da mezhep ayrılıklarından faydalanmış yapılardır! Bu hâlâ devam etmektedir! Ama gerçek şudur ki bu işin asıl ekmeğini yiyenler sağcı kimlikli hokkabazlardır!
Bütün bunları bilmemize rağmen bizlerde aynı tezgâha düşen insanlarızdır!
Özeleştiri
İslam'da günah çıkarma yoktur, günahtan vazgeçme vardır. Biz buna tövbe deriz. Hıristiyanlarda günah çıkarma vardır, günahınızın bağışlanmasına kiliseye yaptığınız bağış orantısında papaz aracılık eder! İdeolojilerde ise bunun adı özeleştiridir. Hatalarınızdan ders çıkarıp rücu ettiğinizi topluma duyurarak bu erdemli eylemi gerçekleştirirsiniz…
Zamanın birinde bir beldede belediye başkan adayı olmuştum. Çok bilinçli, akıllı ve yoğun bir çalışma içinde seçmene ulaşmaya çalışıyorum. Ev ev geziyor hatta bire bir kişilere gölgeleme yapıyoruz. Gitmedik düğün, cenaze vb. bırakmıyoruz. Televizyonlara, radyolara çıkıyorum, gazetelerde bütün imkânları değerlendiriliyorum ama velakin arkadaşlar; kazanamayız başkanım bizim Adıyaman ve Cübbeli ile irtibat kurmamız gerekir işte o zaman kazanırız diyorlar! Kazanma hırsı inanmadığım şeyleri yaptırdı bana!
Aracılar bulduk her iki yapıya da ulaştık! Hatta Cübbeliden destek almak için suç işledik mühürlenmiş külliyenin mührünü Muhsin Başkan'a kırdırıp içinde cemaatle namaz kıldık! Bu emeklerin nafile olduğunu sonradan anladık! Bu yapıların sepetinin mavi boncuk dolu olduğunu her gelene o boncuktan verdiğini yaşayarak öğrendik! Bizim geri kaldı dediğimiz bu paralel yapılar meğer bizden daha kapsamlı çalışırlarmış, anket yaptırıp kim kazanacaksa onlarla pazarlıklarını yaparlarmış!
Ülkemizde bu işler halen böyle yürümektedir! Tayyip Erdoğan'ın yadsınamaz gücü buralardan gelmektedir! Devletin ekonomik imkânlarından bu yapılara imkân verdiniz mi artık yıkılmaz kaleler oluveriyorsunuz! Neyle uğraşacağınızı, rakibinizi tanımadan kazanamayacağınızı bilmemiz açısından bu fakirin yaşadığı küçük bir tecrübeyi sizlerle paylaşmak istedim o kadar…
Bütün inananların Ramazanını kutluyorum.