Deniz yaşasaydı Ergenokon’dan tutuklanırdı!
68’lilerin önde gelenleri, yani Deniz Gezmiş’in arkadaşları, televizyonlara konuşurken, “Deniz Gezmiş, Amerikan emperyalizmi ile mücadele etmişti. Bugün iktidarda olanlar, Amerika’ya secde ederken, Deniz Gezmiş’ler Amerikan askerlerini Dolmabahçe’de denize dökmüştü. Şimdi o Amerika, Türkiye’nin komşusu durumundadır” dediler.
Deniz Gezmiş’in savunmasının en önemli yerini dün Behiç Kılıç hatırlattı:
“Türkiye’nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk, varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik Bizim düşmanlarımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçileridir.
Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz. 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede, bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır.
35 milyon metrekare vatan toprağı işgal altında iken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı.”
***
Gerçi, Deniz Gezmiş’in sokak gücü olmayı kabul ettiği 9 Mart cuntası da ülkenin rejimini değiştirecekti. Ancak Amerikalılar bu cuntanın da içindeydi. O cuntanın içinde bulunanlar, bugün, Amerikan tuzağına düşmüş olduklarını kabul ediyor.
12 Mart cuntası da zaten, ülkenin Amerikan ekseninden çıkmaması için rol almıştı.
Peki, Deniz Gezmiş bugün yaşasaydı, mesela PKK terörü ve BDP’nin ABD temasları hakkında nasıl tavır alırdı? BDP, Tayyip Erdoğan’ın sahiplendiği Kürt açılımının asıl mimarı CIA ajanı Henry Barkey’in de katılımıyla Washington’ta temsilcilik açtı. Toplantıda konuşan BDP’liler PKK’nın muhatap alınması gerektiğini ve otonomi istediklerini tekrarladılar
Henry Barkey son yaptığı açıklamada. Anayasa Mahkemesi ve TSK’yı hedef almış ve “İlk önce anayasada, vatandaşlık tanımını daha kapsayıcı hale getirecek biçimde bazı revizyonlar yapılması gerekir. Sorun , yapılması istenen değişikliklerin Türk devletinin kurucusu tarafından belirlenmiş tanıma aykırı düşmesi ve değişikliklerin birçoğunun Anayasa Mahkemesi’nden dönebilecek olması. Anayasa Mahkemesi gerçekten bağımsız bir kurum değil. AKP’nin yaptıkları aleyhinde davranmaya eğilimli olan ideolojik bir kurum. Ordunun nihayet PKK’yla veya Kürtlerle 25 yıldır süren bu savaşı kazanamayacağını idrak eder noktaya geldiğini söylemeliyim”
demişti.
Yani adam açıkça, Türkiye’nin milli birliği demek olan milli kimliğine, kurucusuna ve Anayasası’na saldırıyor!
***
Peki Deniz Gezmiş’lere yüklenen suç neydi?
“Anayasa’yı tağyir, tebdil ve ilga!”
Bugün Anayasa’ı kim tağyir, tebdil ve ilga ediyor?
AKP?
Destekçisi kim?
CIA ajanı Henry Barkey!
Zaten Deniz Gezmiş de “Bu ülkede Anayasa’yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa’yı ihlal edenlerse ortadadır. Yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. Bile bile iddia makamı bizim Anayasa’yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir” diye savunma yapmıştı!
Şimdiki iktidarın Anayasa’yı tağyir, tebdil ve ilga girişimine karşı, Deniz Gezmiş’in yaptığı savunmayı kim sürdürüyor?
Milliyetçiler ve ulusalcılar!
Yani!
Ergenekoncu diye suçlananlar!
Emin olunuz, Deniz Gezmiş yaşasaydı, hiçbir eylem yapmasa bile bu fikirlerinden dolayı Ergenekoncu diye suçlanır ve bir suç uydurulup tutuklanırdı!