Darbe günlükleri, AKP ve et fiyatları!
Türkiye’deki hayvan varlığı konusunda bazı rakamlar yayınladığımda, çeşitli kaynaklardan düzeltmeler gelmişti. Ancak düzeltmelerdeki rakamlar da birbirinden farklıydı! Sonunda gerçeği, dün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Faik Yavuz açıkladı:
“Türkiye’de hayvan varlığını ne biz biliyoruz ne de Tarım Bakanlığı biliyor!”
Mahir Kaynak ise ekonomideki “kaynak tartışması” dolayısıyla bazı gerçekleri hatırlatırken bir örnek verdi:
“Türkiye’de milli gelir arttığı halde et tüketiminde büyük bir azalma olmuştur. Hayvan sayısı yarıya düşmüştür. Oysa gelir artınca insanların daha çok et tüketmesi beklenir, çünkü insanlarımızın et tüketimi doyma noktasına ulaşamamıştır ve dünyada kişi başına et tüketiminde en arka sıralarda yer alıyoruz. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Yalnız geliri artırmak yeterli değildir. Artan gelirle satın alınacak mal ve hizmetlerin üretimini de artırmak gerekir.”
DİSK Tekstil Genel Başkanı Rıdvan Budak da “Başbakan, TÜSİAD’ı ziyaret ederek sermayeyle uzlaştı, biz de emek ve alın terinden yana olan ‘taşeronlaşmaya karşıyım’ diyen siyasi anlayışla uzlaşacağız” dedi. Yani CHP ile..
***
Aslında AKP iktidarı, hayvancılığı tamamen ithalât düzenine bağlamıştır. Yurt dışından, yandaş firmaların getirdiği hastalıklı büyükbaş hayvanların, 6 bin lira devlet desteğiyle vatandaşa dağıtıldığına dair haberler alıyorum. Hayvanların gerçek değeri ise 4 bin lira! Aradaki 2 bin lira, yandaş firmanın cebine gidiyor. Bu arada ülkeye hastalıklı hayvan girmiş kimin umurunda!
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin ise Türkiye’nin önümüzdeki dönemde şeker pancarı üretimini artırması ve şeker sanayisini güçlendirmesi gerektiğini, aksi takdirde ithal mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker üretiminin artırılmasının gündeme geleceğini belirterek, “Bunun sonucu da yerli şeker pancarı üreticilerinin ve pancar işleyen yerli şeker fabrikalarının iflasa sürüklenmesi olacaktır” dedi.
Çünkü, ABD Başkanı, kapıların ardına kadar Cargill firmasının ürünlerine açılmasını istiyor. İktidar da Cargill için yasa üstüne yasa çıkarıyor!
Görüldüğü gibi iktidar, her alanda yerli üreticinin değil Amerikalı üreticinin yanındadır. Peki bunun sebebi nedir?
***
Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Özden Örnek, darbe günlüklerinin 3 Şubat 2004 başlıklı bölümünde anlatıyor:
“Takdimin sonunda Hava Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı hemen 10 Mart’ta ihtilal yapalım diye bastırmaya başlamışlar.”
Kara Kuvvetleri Komutanı onları şimdilik frenlemiş ve bunun için daha zamanın uygun olmadığını beklememizi salık vermiş. Jandarma Genel Komutanı benimle görüşeceğini söylemiş ve dağılmışlar.
Kara Kuvvetleri Komutanı bu konudan çok rahatsız olmuş. Bana sen ne düşünüyorsun, dedi. Ben de düşüncelerimi anlattım: Bir ihtilal için zeminin hazır olması gerekir, yani halk ihtilali istemelidir.12 Eylül’de olduğu gibi ordu niye duruyor, ne zaman müdahale edecek gibi başlıklar basında yer almalıdır. Ekonomimiz çok bozuk ve tamamen dışa bağımlı. Eğer dışarıdan kredi alamazsak ekonomimiz çökebilir ve halk büyük sıkıntı yaşar. Bunun sorumluluğunu almaya hazır değiliz. Bir diğer konu da ABD bundan önceki darbelere destek vermesine rağmen bugün AKP’ye destek veriyor. Onların istemediği bir darbe veya hükümeti idame etmek çok zordur. Yani ABD’ye rağmen bu işlem olmaz. Diğer bir konu TSK içerisindeki birlik sağlanmış mıdır? Eğer bir ayrım varsa sonumuz tam bir felaket olacaktır. Bu sebepler ile darbeye henüz hazır olmadığımızı söyledim.”
***
Özetle, ABD AKP’ye AKP de ABD’ye destek veriyor; bu kadar basit!