CIA Başkanı ve kılıç dansı!
Ahlaksızlık batağına sürüklenmiş Pompei şehri, M.Ö. 79'da Vezüv yanardağının külleri altında yok olmuştu.
CIA Başkanı Pompeo ise yalanlara dayalı bir stratejiyle sadece bir şehirle uğraşmıyor, Suudi Arabistan üzerinden İslâm dünyasına operasyon yaparak, dünyanın kaderiyle oynamaya çalışıyor.
***
ABD, 2003 ve 2004'te kendi resmi raporlarında "İslâm içi çatışma stratejisi"ni açıklamıştı. İbrahim Karagül'ün yayınladığı raporlarda, "Ilımlı Müslümanlar Enternasyonali oluşturulması, İslâm dünyasındaki askeri kurumlarla asker-asker işbirliği kurulması" gibi başlıklar da vardı.
ABD, rapordaki başlıkların hepsini denedi. "Ilımlı İslâm" projesini önce Mısır ve Türkiye üzerinden denediler. Başarısız oldular. Mısır'da iktidara getirdikleri Müslüman Kardeşler raydan çıkınca darbe yaptırdılar. Türkiye'de destekledikleri AKP iktidarı da milli politikalara dönünce, FETÖ darbesi ile bu duruma çözüm aradılar! Türkiye sert tepki verince daha pratik bir yol olarak, doğrudan Suudi Arabistan ile birlikte İslâm dünyasına karşı kılıç dansı yapmaya başladılar. Trump ve Selman bin Abdulaziz'e kılıç dansı yaptıran ise CIA Başkanı Pompeo'dur.
***
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı Başkanı Mike Pompeo'nun dün Riyad'daki Yemame Sarayı'nda Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile bir araya gelmesi, artık dans aşamasının geçildiğini gösteriyor!
Pompeo, iki hafta önce Kaliforniya'da düzenlenen Reagan Ulusal Savunma Forumu'nda Suudi Arabistan, İsrail ve bazı Körfez ülkelerinin "terörizmle mücadelede" birlikte çalıştıklarını söylemişti!
Birlikte çalışmanın Orta Doğu'da yeni bir savaş planlaması olduğu düşünülüyor. Zira Pompeo, Suriye'deki iç savaşın kışkırtıcısı olan Suudi Arabistan'ın önceki Veliaht Prensi ve İçişleri Bakanı Prens Muhammed bin Nayif bin Abdulaziz'i "terörle mücadele ve barışa katkılarından ötürü" George Tenet Madalyası'yla ödüllendirmişti.
***
Tayyip Erdoğan, IŞİD'in Suriye ve Irak'taki faaliyetlerini anlatırken "Bunların hepsinin de bölgeyi dizayn etmek için yapılan ince bir plânın unsurları olduğu anlaşılıyor." dedi ve IŞİD, PKK/PYD ve FETÖ gibi terör örgütlerinin arkasında ABD'nin bulunduğunu da ülke simi vermeden açıklamış oldu.
Durum böyleyken ABD Başkanı Trump'ın, "ABD, IŞİD'e önemli darbeler indirmiştir. Nereye kaçarlarsa takip ediyoruz ve ABD sınırlarından içeri girmelerine izin vermiyoruz" demesi, ABD'nin yalan dolanla yönetilen bir ülke olduğunun delillerinden sadece biri. IŞİD' CIA'nın elemanları yönetiyorsa, ABD'de ne işleri var?
Rıza Sarraf bile kısa zaman içinde bu durumu tespit ederek ABD'de tutuklu olduğu cezaevinden, 15 Eylül 2016'da telefonda görüştüğü dayısı Ahad Şabbaz Tamimi'ye "Eğer ABD'de hapsedilmişsen, çıkmak için ya yalan söyleyeceksin ya da kurtulabilmek için işlemediğin suçları kabul edeceksin" dedi.
***
Muharrem Sarıkaya, Habertürk'teki 4 Ekim 2015 tarihli ve "Suudi ve İsrail'in Kürdistan anlaşması" başlıklı yazısında CFR belgelerini esas alarak Suudi Arabistan ve İsrail'in anlaştığını yazmıştı.
CFR'de, 4 Haziran 2015'te yapılan görüşmede Suudi tarafını temsil eden eski Washington Büyükelçisi General Enver Macid Eşki, İsrail'i temsil eden Büyükelçi Dore Gold'a "Büyük Kürdistan'ın yaratılması için barışçıl yollarla İran, Türkiye ve Irak'ın emellerini zayıflatıp Kürdistan lehine bu 3 ülkenin parçalanması" önerisinde bulunmuştu.
Türkiye ise böyle bir ülkeyle "Teröre karşı İslam ittifakı" ve "İslâm ordusu" adı altında anlaşma imzalamıştı!
Şimdi gerçekler ortaya çıkıyor ve "Pompei'nin son günleri" gibi ülkelerini yalanla idare eden bütün "Pompeo'ların son günleri" yaklaşıyor.
Pompei de son günlerinde ihtişamın zirvesindeydi!